Sarıgül, Ankara'da gövde gösterisi yaptı
ANKARA (İHA) - CHP'nin 29 Ocak'ta yapılacak olan 13. Olağanüstü Kurultayı'nda aday olmaya hazırlanan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankara'daki bürosunun açılışında gövde gösterisi yaptı. 14 muhalif milletvekilinin de aralarında bulunduğu çok sayıda partili tarafından karşılanan Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, Baykal'ı Atatürk'ün kurduğu CHP'yi sıradan bir partiye dönüştürmekle suçladı. Sarıgül, "Siyaset akıl işidir, siyaset yürek işidir. İkisini biraraya getirenler tarih yapanlardır. Biz tarih yazmaya değil tarih yapmaya geliyoruz. Uyuyan devi uyandıracağız" dedi.
Sarıgül'ün Ankara'daki bürosunun açılışı tam bir şova dönüştü. İran Caddesi No: 47'deki büronun önünde bekleyen partililer, sık sık 'Başbakan Sarıgül', 'Baykal istifa' şeklinde sloganlar attı. 'Kurultayda Hep Baykal Dedik; Ama Hep Kal Demedik' yazılı bir pankart da açan partililer, davul zurna eşliğinde halay çekti. Gülben Ergen'in 'Durduramazsın Beni' şarkısı ile coşan partililer, Türk ve CHP bayrakları taşıdı. Saat 12.00'de yapılacağı duyurulan açılış, Sarıgül'ün geç gelmesi nedeniyle yaklaşık bir saat gecikti.
Sarıgül'ün büronun önüne gelişi esnasında Ankara Marşı çalındı. Burada otobüsün üzerine çıkarak kısa bir konuşma yapan Sarıgül, bazı partililerin Baykal aleyhine slogan atması üzerine, "Bizim Baykal'la sorunumuz yok, Baykal'ın sosyal demokrasi ile sorunu var" dedi. Parti yönetimine kurultayda 'ahlaklı ve demokratik bir şekilde yarışın' çağrısı yapan Sarıgül, demokratik bir kurultay talep ettiklerini söyledi. Kendisinin, ailesinin, çocuklarının şerefi ve onuru ile oynanmak istendiğini savunan Sarıgül, "Ben helal süt emmiş bir ailenin çocuğuyum. Bazı insanların bana atmaya çalıştığı çamurlar, hakkın ve halkın duvarına çarpacaktır" diye konuştu.
CHP'nin 54 yıllık iktidar özlemine son vereceğini iddia eden Sarıgül, gücünü haktan ve halktan aldığını söyledi. CHP'nin iktidar olmasının önde bazı engeller bulunduğunu ifade eden Sarıgül, bu engellerin parti içinde iktidar olmak isteyen bir arkadaş grubundan kaynaklandığını ileri sürdü.
Daha sonra kendisine destek veren milletvekilleri ile büronun açılış kurdelesini kesen Sarıgül, ardından da bir basın toplantısı düzenledi.
PARTİDE DEMOKRASİ İŞLEMİYOR Eşi Aylin Sarıgül ve milletvekillerini yanına alan Sarıgül, konuşmasında Baykal'ı ve parti yönetimini suçladı. 29 Ocak'ta toplanacak olan CHP olağanüstü kurultayının, gerek parti gerekse Türkiye için tarihsel bir önem taşıdığını söyleyen Sarıgül, bu kurultayda ya partinin halka güven ve umut vermeyen mevcut halinin devamına ya da halkla bütünleşerek, yeniden yükselişe geçmesine ve Türkiye'de sosyal demokrat bir iktidarı gerçekleştirmesine karar verileceğini savundu. Kurultayda delegelerin en doğru kararı vereceğini ifade eden Sarıgül, parti yönetimini halkın sorunlarına kulak tıkamakla itham etti. Parti kanallarının üyelere ve delegelere kapalı olduğunu savunan Sarıgül, "Partide demokrasi işlemiyor. Adaylar önseçimle değil, parti yöneticilerinin kişisel tercihiyle belirleniyor. CHP, Atatürk'ün kurduğu bir parti olmasına ve bu ülkenin en köklü partisi olmasına rağmen Deniz Baykal ve ekibinin elinde sıradan bir partiye dönüşmüş durumda" dedi.
Halkın CHP'ye ilgisinin zayıflamasının nedeninin sosyal demokrasiden ümidini kesmiş olmasından değil, CHP yönetiminden kaynaklandığını öne süren Sarıgül, halkın kendilerini kucaklarken, parti yönetiminden uğramadıkları hakaret, karşılaşmadıkları iftira kalmadığını söyledi.
Sarıgül, şöyle devam etti:
"Hepsini bir bir boşa çıkardık. Haksız olarak verildiğimiz Disiplin Kurulu'nda da aklandık ve parti yönetiminin olağanüstü kurultay kararıyla karşı karşıya kaldık. Bu halktaki değişim özlemine öncülük eden Sarıgül ve arkadaşlarının cesaretli, kararlı, inançlı mücadelesinin ürünüdür. Alnımız ak, başımız diktir. Onurumuzu zedeleyecek hiçbir davranış içinde olmadık, olmayız. Şimdi görev bu işi tamamına erdirmektir. Kurultaydan CHP iktidarının yolunu açacak kadronun çıkarılmasıdır. Bunu da delegelerimizin desteğiyle başaracağımıza inancım tamdır. Artık partiyi konuşmak zorundayız, ülkeyi konuşmak zorundayız. Halkımız bizden bunu bekliyor"
"CHP'Yİ İKTİDAR YAPMAK İÇİN YOLA ÇIKIYORUM" Kadrosu ve projeleri ile geldiğini söyleyen Sarıgül, kendilerinin iktidarı döneminde AB üyeliğinin gerçekleşeceğini önü sürdü. Türkiye'deki siyasal sistemin asıl sorununun yönetim biçiminden değil, demokrasinin temel kurallarının yerleşmemiş olmasından kaynaklandığını savunan Sarıgül, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Neden Sarıgül?' diye sorabilirsiniz. Çünkü CHP yönetimi partiyi halktan koparmıştır, siyasete katılmak isteyen halkı siyasetin dışında tutmaktadır. Partiyi halkla yeniden bütünleştirmek ve CHP'yi iktidar yapmak için büyük bir sorumluluk üstlenerek yola çıkıyorum. Bizim yönetimimizde; CHP kişi değil kadro partisi olacaktır. Bizim yönetimimizde; CHP'de akıl ve bilim, cesaret ve kararlılıkla birleşecek, somut politikalarımız halka taşınacaktır. CHP'de demokrasi işleyecek, örgüt aktif hale gelecektir. Bizim yönetimimizde; CHP iktidar olacak, büyük önderimiz Atatürk'ün kurduğu demokratik, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti daha da güçlenecek ve dünya bu Türkiye'ye gıptayla bakacaktır. Siyaset akıl işidir, siyaset yürek işidir. İkisini biraraya getirenler tarih yapanlardır. Biz tarih yazmaya değil tarih yapmaya geliyoruz. Uyuyan devi uyandıracağız."
Konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Sarıgül, Baykal'ın 'Sarıgül'ün arkasında ABD var' imasının hatırlatılması üzerine, "Ben gücümü haktan ve halktan alıyorum" dedi.
Sarıgül, bir gazetecinin "Baykal, sizin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile gizli bir yerde buluştuğunuzu söylüyor. Bu doğru mu?" şeklindeki sorusu üzerine, "Herkesle görüşürüm. Ben kendime güveniyorum. Lobilerde, otel odalarında gizli toplantılar yapmam. Bakanlarla, Başbakanla, Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Cumhurbaşkanımız beni 'yılın belediye başkanı' seçti. Romanya, bana Devlet Nişanı verdi" diye konuştu. Sarıgül, 'adaylığınızı Çarşamba günü Samsun'da mı açıklayacaksınız?' şeklindeki bir soruya da 'Çarşamba günü Samsun'da olacağım' cevabını verdi.
Açılışta, CHP'de kendilerini 'İktidara Yürüyüş Hareketi' olarak adlandıran muhalif milletvekilleri Turan Tüysüz, Hüseyin Özcan, Ersoy Bulut, Sefa Sirmen, Muharrem Toprak, Erdoğan Kaplan, Muhsin Koçyiğit, Muzaffer Kurtulmuşoğlu, Mehmet Tomanbay, Muharrem Eskiyapan, İsmail Değerli, Ahmet Güryüz Ketenci, Züheyir Amber ve Hasan Aydın da hazır bulundu.
