Yrd. Doç. Dr. Mehmet S. Gürel, şark çıbanının çeşitli isimlerle tanımlandığını belirterek, "Şark çıbanı, Urfa, Halep, Şark, Yıl, Güzellik çıbanı olarak adlandırılıyor. Tatarcık sineğinin ısırdığı yerlerde tedavi yapılmaz ise bu yara büyür. Sivrisinek ısırması gibidir ancak, kaşıntı ve ağrı yapmaz. Tatarcık sineğinin ısırdığı yer, yani Flabutan, fındık büyüklüğünden ceviz büyüklüğüne kadar ulaşır. O dönemde erişimini tamamlıyor. Yara kuruyup ve kabuklaşıyor. Tedavi yapılmazsa bu süre bir yıl içinde gerçekleşiyor. Eğer tedavi uygulanırsa 1 ile 2 ay arasında Şark çıbanından kurtuluş yolu oluyor. Eğer şark çıbanı zamanında tedavi edilirse, yüzde veya vücutta fazla iz bırakmaz" dedi.
Şark çıbanında dinamik tedavi yapmanın çok önemli olduğunu kaydeden Gürel, " Cehalet yüzünden kimileri şark çıbanı yarası üzerine aspirin koyuyor. Aspirin asitli olduğu için yaranın işlemesini ve yüzü tahriş ediyor. Şark çıbanının yüzde veya vücutta kalan kısmı plastik cerrahi ile geçmesi mümkün değil. Şark çıbanındaki hedef kitle çocuklardır. Şark çıbanı Şanlıurfa'da özellikle güney kısımlarda bulunur. Bunun sebebi ise bu bölgenin sosyo-ekonomik durumunun iyi olmamasıdır. Şark çıbanının başlama dönemi sonbahar ayıdır. Kışın yara beliriyor. Bu illetin ortadan kalkması için halkın bilinçlendirilmesi lazım" dedi. İHA