Gazeteci Eda Sönmez, oyuncu Saruhan Hünel hakkındaki şikayetini 2015 yılında yaptığını belirterek İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki görülen dava sonunda 26 Nisan 2018'de "yaralama" ve "hakaret" suçlarından Hünel hakkında ayrı ayrı adli para cezası verildiğini, bu hükmün de açıklanmasının geri bırakıldığını, buna yapılan itirazın ise reddedilerek kararın kesinleştiğini belirtti. Eda Sönmez, bugün İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen beraat kararının ise "Maruz kaldığım başka bir şiddet ve hakaret olayına ilişkin" olduğunu belirterek karara itirazda bulunacaklarını söyledi.
Eda Sönmez'in basın açıklaması şöyle:
"İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinde görülüp kesinleşen davada maruz kaldığım şiddet ve hakaretlerle ilgili delillerime ek olarak Taksim'de sokak ortasında darp edildiğime ve hakarete uğradığıma dair kamera görüntülerinin de istenilmesini mahkemeden talep etmiştim. Mahkeme, Taksim'in İstanbul Adliyesi (Çağlayan) bölgesinde kalması sebebiyle dosyaları ayırarak sadece sokak ortasında maruz kaldığım şiddete ilişkin vakıayı İstanbul Adliyesine (Çağlayan) göndermiştir.
Çağlayan Adliyesinde görülen davada ise Beyoğlu Emniyet Müdürlüğünden ve Taksim Polis Merkezi Amirliği'nden mobese kameraları istenmiştir. Ancak bu kurumlardan, olayın yaşandığı tarihten sonra uzun bir süre geçtiği için hem mobese kayıtları hem de civardaki işyerlerindeki kamera kayıtları silindiğine dair cevap yazıları gelmiştir. Dolayısıyla bugün verilen beraat kararı sadece sokak ortasında maruz kaldığım şiddete yönelik iddiamın kamera kayıtlarının silinmiş olması sebebiyle delilsiz kalmasından kaynaklanmıştır. Verilen beraat kararının dayanağı, "Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması" değil tam aksine delillerin tespit edilememesinden kaynaklanan "Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması'dır. Bilindiği üzere ceza hukukunda bu hüküm sanığın suçu işlemediğini değil, sadece sanığın suçu işlediğinin tespit edilemediği anlamına gelmektedir. Bu durum da benim şiddete maruz kalmadığım anlamına gelmemektedir. Ayrıca söz konusu beraat kararı henüz kesinleşmemiş olup gerekli itirazlar avukatlarımca yapılacaktır.
Asıl dosyam olan İstanbul Anadolu 5. Asliye Ceza Mahkemesinde ispatlandığı üzere maruz kaldığım şiddet ve hakaretler şahsım nezdinde Türk kadınına yapılmıştır. Zira hiçbir sebeple şiddet ve özelde kadınına karşı şiddet kabul edilemez. Yazdığım hususlar dışında hiçbir iddiayı kabul etmiyorum. Aksinin iddia edildiği durumda karşı tarafın muvafakat etmesi halinde iki tarafın da bilgilerinin yer aldığı tüm mahkeme kayıtları tarafımca kamuoyuna sunulacaktır. Hiçbir kadın adının, medyada şiddete "maruz kalan" sıfatıyla anılmasını istemez. Bu sebeple Saruhan Hünel hakkında verilen cezayı bugüne kadar gündeme getirme arzusu içerisinde olmadım. Ancak bugün karşılaştığım haberlerin Saruhan Hünel'i aklamaya yönelik olduğunu görmüş olmam, durumu açıklama mecburiyeti doğurmuştur. (DHA)