Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alanların tespiti konusunda Sakarya Üniversitesi (SAÜ)'ne lisans verildi. Üniversite, Sakarya ve çevresi ile bakanlığın görevlendirdiği bölgelerde riskli yapı ve alanların tespitini yaparak, bunları bir rapor halinde ilgili kurumlara gönderecek.
SAÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kemalettin Yılmaz, tespit çalışmalarının sadece binalarla sınırlı olmadığını köprü, yol veya tüm bir bölgeyi de kapsadığını belirterek; "Bizim işimiz sadece binalarla ilgili değil 'Heyelan bölgesi, fay hattı, taşkın, dere yatağı' da bizim ilgi alanımıza giriyor. Buralara yapı yapma ya da yapmama izni veya sıvılı yapı yapma izniyle ilgili yetkimiz mevcut. Yine yeşil alanlarda deprem sonrası insanların barınacağı geçici konteyner bölgeleri olarak kullanılabilir. Bu nedenle buralara asla yapı yapılmamalıdır ve iskan verilmemelidir.”
RİSKLİ BÖLGELER
Eski ve ekonomik ömrünü tamamlamış binaların da riskli alan olarak tanımlandığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, Sakarya’da da bu tip bölgelerin yoğunlukta olduğunu ifade etti. Yılmaz, şunları kaydetti; "Adapazarı içinde çok eski; miadını doldurmuş, ekonomik ömrünü tamamlamış, tek katlı bile olsa bazı bölgeler var. Bunlar yıkılabilir ve buralar da riskli bölge tanımana giriyor. Kesin bir karar vermek için tespit çalışması yapılması gerekli. Buralardaki yapıların geleceği konusunda son kararı verecek olan Büyükşehir Belediyesi. Bu bölgelerle ilgili ciddi endişelerimiz var.Yapılar eski, görüntüyü ve estetiği bozan, ekonomik değeri de olmayan ve artık ciddi yıkılabilecek betonarme veya yığma binalar."
Bakanlık tarafından üniversiteye yapıların tespiti konusunda lisans verdiğini dile getiren Yılmaz, gelecek taleplerle birlikte hemen tespit çalışmalarına başlayacaklarını söyledi. Yılmaz, yapı sahibinin müracaatı ya da belediyenin vatandaştan bu tespiti istemesi doğrultusunda riskli yapıların tespitini yapacaklarını belirtti. Riskli alanları inceledikten sonra hazırlayacakları raporu ilgili kurumlara göndereceklerini anlatan Yılmaz; "Rapor hem mülk sahibine hem de büyükşehir belediyesinin mücavir alanı içinde ise belediyeye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na gönderilecek.Tapuya da kaydettirilecek. Tespit sonrası yıkım kararını belediyeler ve bakanlık verecek. Bakanlık bu binaların çok olduğu bir alan ise belki kentsel dönüşüme sokar. Yıkılması mı gerekiyor ya da lokal olarak bir takım binaların mı yıkılması gerekiyor ya da kentsel dönüşüme mi sokacak, buna belediye karar verecek” şeklinde konuştu.
Mülk sahibinin rapora itiraz hakkının olduğunu söyleyen Yılmaz, itiraz süreci hakkında şöyle konuştu: “Hasar tespiti yaptıktan sonra vatandaşın 15 günlük süre içinde itiraz hakkı var. Bu itirazı bakanlığa yapıyor. Müdürlük raporu o yöredeki risk tespiti komisyonuna gönderiyor. Bunlar yüksek yargı organı gibi çalışacak; binaların yüksek organı gibi. Raporlara yönelik itirazlara bu komisyonlar karara bağlayacak.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz