Savaşın, Başkalarına Muhtaç Bıraktığı Hayatlar

AHMET ERKAN YİĞİTSÖZLÜ - Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Osmaniye'ye gelen 12 kişilik Suriyeli aile, çatısı akan, pencereleri naylonla kaplanmış tek odalı evde, komşularının yardımıyla hayata tutunmaya çalışıyor. Humus'tan 11 ay önce kaçarak Türkiye'ye sığınan Şami ailesi, Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi'ndeki tek odalı evde, komşularının gıda, yakacak ve giysi yardımıyla yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Baba Muhammed Şami (34), bedensel engelli olduğu için çalışamıyor. Şami ailesinin en küçüğü 3 aylık, en büyüğü 12 yaşında 10 çocuğu bulunuyor. İç savaştan önce ülkesinde çiftçilikle uğraştığını belirten Muhammed Şami, AA muhabirine, Esed'e bağlı rejim birliklerinin, çatışmaların başlamasından bir süre sonra köylerine gelerek traktörüne, hayvanlarına ve tüm birikimlerine el koyduğunu, şiddetin artmasıyla tarlasını ekemez, ailesini geçindiremez ve güvenliğini sağlayamaz duruma düştüğü için vatanını terk etmek zorunda kaldığını söyledi. Ülkesindeki savaşın sona ermesini dileyen Şami, "Vatanımdan uzak, akrabalarımdan ayrı, yıkık dökük bir göz odada, bazen aç, bazen tok, çoğu zaman üşüyerek ve başkalarının eline bakarak yaşamak çok zor. İnşallah savaş sona erer ve evimize döneriz" dedi. Türk insanının misafirperver ve hayırsever olduğuna değinen Şami, "Yaklaşık bir yıldır çalışamıyorum. Çocuklarımın yaşı küçük, onların da çalışıp iş bulması çok zor, Türkçe de bilmiyoruz. Bize yemek, kıyafet ve yakacak sağlayan komşularımız sayesinde ayakta duruyoruz. Bize Türkler gibi hiç bir millet bu şekilde kucak açamaz, bizimle üzülüp, sevinemez. Başta komşularıma ve tüm hayırseverlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Anne Gadde Şami ise sahip oldukları her şeylerini kaybettiklerini belirterek, canlarını kurtarıp, Türkiye'ye sığınmanın buruk mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Gadde Şami, "Yokluk ve çaresizlik içinde olsak da şükürler olsun ki 10 çocuğum ve eşimle bir aradayız. 12 kişinin karnını doyurmak, çocuklarımın bakımı, onların çamaşırlarını yıkamak, bu işlerin hepsi benim üzerimde. İçinde bulunduğumuz duruma bakarsanız bu işlerin ne kadar zor olduğunu göreceksiniz. Ayrıca akrabalarımın büyük kısmı Suriye'de kaldı. Her biri bir yere dağıldı. Yaşayıp, yaşamadıklarını bilmiyoruz. Durumlarından endişe ediyoruz. Bu bile üzüntü olarak bize yeter" dedi.