Savcı bile son duruşmada beraat istedi. Ancak mahkeme Edemir'i 23 Haziran'a kadar yeniden hapse gönderdi.
Edemir, 31 Ocak 2010’da bir kimlik kontrolünde gözaltına alındı ve hakkında 2009’da bir dava açıldığını öğrendi. Örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklandı. Metris, Tekirdağ, son olarak da Edirne F Tipi Cezaevi’ne nakledildi.
Yargılama sürdükçe suçlanmasına gerekçe olan belgelerin benzerlerinin daha önce başka mahkemelerce geçersiz sayıldığı ortaya çıktı. Savcı, soruşturmanın derinleştirilmesini talep etti. Mahkeme kabul etmedi. 8 Şubat 2011’de tahliye isteyen savcı 8 Mart’ta yapılan dördüncü duruşmada ise mütalaasını okudu. Edemir’in üzerine atılı terör örgütü üyesi suçundan mahkûmiyeti için yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediğini belirten savcı, “Soruşturmanın genişletilmesi talebinin de reddiyle suçun yasal unsurlarının oluşmayacağının açıkça anlaşılması nedeniyle sanığın beraatına karar verilmesi talep olunur” dedi. Üstelik savcıya göre söz konusu belgeler geçerli delil sayılsa bile suçun tarihi 1999’du ve 2009 itibariyle zaten 10 yıllık dava zamanaşımı süresi dolmuştu. Ancak bütün bunlar İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi yargıçlarını ikna etmeye yetmedi ve tutukluluğun devamı kararı çıktı. Dava da 23 Haziran’a ertelendi.
Hüseyin Edemir’in avukatı Oya Aslan, keyfi ve uzun tutukluluk ile adil yargılanmanın ve eğitim hakkının ihlali gerekçeleriyle AİHM’ye başvuracaklarını belirtti. Oya Aslan, ‘Edemir’in eğitim hakkının çıplak biçimde ihlal edildiğini belirterek “Edemir, 2010 yılı içinde Ankara’daki vize ve final sınavlarına gitmek istedi. Ancak ring aracının masrafları gerekçe gösterilerek kendisinden sınav başına 1300 TL istendi. Edemir, bu yüzden sınavlarına giremedi” diye konuştu. (Radikal)
BİZE ULAŞIN
