Savcılığın talebine ABD'den ret Karadeniz Teknik Üniversitesi Kanuni Kampusu’nde geçen yılın sonlarına doğru Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yüz portresi üzerine domuz resmi yerleştirilmiş karikatürler bulundu. Kampusun çeşitli yerlerine atılmış halde bulunan karikatürlerin üzerinde yer alan ‘gmail’ uzantılı elektronik posta adreslerinin sahibini bulmak için savcılık harekete geçti. Trabzon Cumhuriyet Savcısı Ömer Gündoğdu, hakaret içeren karikatürün kimler tarafından hazırlandığının tespiti için Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazı gönderdi. Yazıda, el ilanları üzerindeki e-posta adreslerinin IP numaralarının belirlenmesi için ABD Adalet Bakanlığı’ndan yardım isteminde bulunulmasını istedi. Savcılığın gönderdiği yazıda, şöyle denildi:
Katkıda bulunun
“Açık bilgileri tespit edilemeyen faili meçhul şüpheli ya da şüphelilerce hazırlanan ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Kampusu içerisinde ele geçirilen, arka fonunda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yüz portresinin, hakaret içeren karikatürün resmedilip üzerinde posta adresi yazılı kağıt parçaları ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yapılmaktadır. Şüpheli ya da şüphelilerin tespiti için suçun konusu olan kağıt parçalarının üzerinde yazılı e-posta adresini kullananların IP numaralarının tespiti gerekmektedir. ‘Türkiye Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri arasında akdedilmiş olan ‘Ceza İşlerinde Karşılıklı Adli Yardımlaşma Antlaşması’ hükümlerine uygun olarak istenilen hususların yerine getirilmesiyle hızlı yargılama sürecine girilecek ve adaletin yerine getirilmesine katkıda bulunulacaktır.”
‘Talebiniz anayasamıza aykırı’
ABD Adalet Bakanlığı, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği yazıda, yardım talebini geri çevirdi. Yazıda, Başbakan Erdoğan’a hakaret içeren karikatürü çizmekten sorumlu kişi veya kişileri belirlemek için Google’dan IP ve giriş bilgilerin istendiği hatırlatılırken şöyle denildi, “Bu yardım talebini yerine getiremeyeceğimizi bildirmekten üzüntü duymaktayız. Çünkü hakaret soruşturmasına temel alınan bu talep ABD Anayasası tarafından korunan ve asli haklar kabul edilen konuşma özgürlüğü ilkelerini töhmet altında bırakmaktadır. Anayasamızda konuşma özgürlüğünün korunmasına dair kısıtlamalar vardır. Örneğin konuşmanın yakın şiddeti kışkırtması gibi. Bu olayda söz konusu konuşmanın konuşma özgürlüğünün Anayasal korunması altında olduğu, bu korumaların Karşılıklı Adli Yardım Antlaşması’nın 22. maddesi altında asli hak oldukları ve bu talebin yerine getirilmesinin bu asli hakları ihlal edeceği sonucuna varmak durumundayız. Bu konuda size istediğiniz delili sağlayamama durumunda olmamıza rağmen, güçlü ikili ilişkilerimiz diğer taleplerin başarılı bir şekilde yerine getirilmesinde iyiye işarettir.”