Yazar Orhan Pamuk, hakkındaki davaya ilişkin savunmasını yapamadığı için üzüldüğünü ifade ederek, "Aslında hiç olmaması gereken düşünce suçu davalarının uzaması, yenilerinin açılması Türkiye için, demokrasi için iyi olmuyor" dedi.
Pamuk'un avukatı Haluk İnanıcı da bugünkü duruşmaya Pamuk ile birlikte girdiklerini ifade ederek, "Davamızda savcılık aşamasından bugüne kadar müvekkilimin adil yargılanma hakkı birçok yönden ihlal edilmiş olup, ihlal edilmeye de devam edilmektedir. Bugünkü duruşmada bunları tek tek belirttik. Mahkemeye sunduğumuz dilekçede beyanlarımızın tamamı, duruşma zaptında ise kısmen mevcuttur" dedi.
Pamuk'un yargılandığı suçta üçüncü şahısların "müdahil/katılma" hakkına sahip olmadığını savunan avukat İnanıcı, "Yargılanılan suç, kişilerin zarara uğradığı gerekçesi ile müdahil olabilecekleri suç değildir. Bugün yargılamada müdahil makamının hakim tarafından boşaltılması gerekiyordu. Bunu ifade ettik.
Mahkemece davanın durmasına karar verilmediği ve müvekkil de sorgu için çağrıldığından bu celse sorgusunun yapılabileceğini belirttik.
İddianamede CMK 170/3. maddesi kapsamından çok eksiklik vardır. Davanın açıldığı 7 aylık süre içinde, iddianamenin düzeltilmesinin sağlanması gerekirdi. Mahkeme ne iddianameyi iade etmiş ne de iddianamenin düzeltilmesini sağlamıştır" dedi.
Davanın basın savcısı tarafından basın mahkemesinde açılmasına rağmen basın suçlarındaki hak düşürücü süreler geçtiği için bu davanın açılmasının mümkün olmadığını ifade ettiklerini de dile getiren avukat İnanıcı, "Yine davanın açıldığı TCK 301/1. maddesi açısından da TCK 13/2. maddesinin dava açıldığı tarihteki biçimi dikkate alındığında, Adalet Bakanı'nın talebi olmadan bu davanın zaten açılamayacağını söyledik. Özetle, davada ister eski TCK 159, ister yeni TCK 301/1. maddesi uygulansın, muhakeme şartlarının oluşmadığının açık olduğunu, özellikle ortadan kalkan yasaya göre geçmişe yönelik muhakeme şartı temininin mümkün olmadığını, bu durumda müvekkilimizin sorgulamasının yapılarak CMK 223/9. maddesi uyarınca işlem yapılması, beraat kararı verilmesi gerektiğini belirttik.
Mahkeme, aslında önce de verebileceği kararı bugün vermiş ve muhakemeyi durdurmuş ve duruşmayı 7 Şubat 2006 gününe ertelemiştir" diye konuştu.