WASHINGTON (İHA) - Almanya, 11 Eylül saldırılarını Hamburg'da planlayanlar arasında bulunduğu gerekçesiyle Pakistan'da yakalanan Remzi Bin El Şaybe'nin iadesini istemeyeceğini duyurdu. Bir Amerikan savaş gemisinde FBI tarafından sorgulan Şaybe'nin, Yemen'de banka memurluğundan dünyaca aranan teröristler listesine kadar uzanan ilginç bir hayat hikayesi var.
11 Eylül saldırısını nasıl planladıklarını geçen hafta El Cezire televizyonuna itiraf eden Remzi Bin El Şaybe El Kaide örgütünün aranan üst düzey militanlarından biri. Yemen doğumlu Şaybe'nin 11 Eylül'de New York ve Washington'a saldırı düzenleyen militanlarla, Afganistan'daki El Kaide yönetimi arasında iletişimi sağlayan kişi olduğu sanılıyor. 11 Eylül saldırganlarından Muhammet Atta ile uzun süre Hamburg'da aynı evde oturduğu ortaya çıktı.
Katar merkezli El Cezire televizyonunda geçen perşembe günü yayınlanan programda, El Kaide örgütünün diğer militanlarıyla birlikte 11 Eylül saldırılarını planladıklarına dair itiraflarda bulunan 30 yaşındaki El Şaybe, aldığı bir emirle Hamburg'dan Afganistan'a gittiğini anlatıyor.
ATTA'YLA YAPTIĞI TELEFON KONUŞMASI Örgüt içinde paraların gerekli yerlere havale edilmesi, koordinasyon ve organizasyon işlerinde görev aldığını belirten El Şaybe, 11 Eylül saldırısından kısa bir süre önce saldırganlardan Muhammed Atta ile bir gece yaptığı telefon konuşmasını, şöyle aktarıyor:
"Dikine iki çizgiden söz ediyordu, çizgilerin yanında bir virgül, onun da yanında yuvarlık bir bisküvi. Bisküviden aşağıya bir kanca sarkmış. Bilmecemi çözebildin mi? Bu bilmeceyi çözmemi istiyorsan, beni uykumdan uyandır! Çizgiler 11 anlamına geliyor, kancalı bisküvi de 9. İşte görüntü tamam. 11.9. Yani 11 Eylül!"
Bir zamanlar ülkesi Yemen'de bankada memur olarak çalışan El Şaybe, El Cezire televizyonuna 11 Eylül saldırısında yaşamını yitirenler hakkında ürkütücü açıklamalar yapmıştı. El Şaybe, bu konuşmasında, "Bazı Müslümanlar bu kafirlere ne yazık ki başsağlığında, taziyede bulundular. Bazıları da yakınlarına on milyon dolar yardım yaptılar" diyordu.
1999 yılında El Kaide'nin Kandahar'daki kampında eğitim gören Atta ve El Şaybe, Amerika ile İsrail'in İslam'ın ve Allah'ın düşmanı olduğuna, onlara karşı savaşılması gerektiğine daha da inanmış. El Şaybe, El Cezire'deki röportajında, bu görüşünü şöyle ifade ediyor:
"İnsanlar MOSSAD ve CIA gibi gizli örgütlere karşı kompleksliler. Ama Allah İslam toplumundaki ve içimizdeki cihad ateşini böyle cesur operasyonlar düzenlememiz için yeniden alevlendirmiştir."
11 Eylül saldırısında görev alması plananan El Şaybe, Amerika'dan vize alamayınca saldırıya da katılamamış. Arkadaşı Muhammed Atta, El Şaybe'siz Amerika yoluna koyulmuş. El Şaybe arkadaşı Muhammed Atta'dan bahsederken de, "Bana tekrar görüşeceğiz diye söz verdi. Muhammed Atta davasına inanmıştı. 'Allah izin verirse, inşaalah cennette görüşeceğiz' dedi" ifadesini kullanıyor.