Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Kılıçdaroğlu'nun önceki gün açıkladığı belgeler için titiz bir çalışma yapıldığını belirtirken, "Paranın gönderildiği bankalardan da teyitler alındı, hatta belgelere bile ulaşıldı. Bunun için bazı partililerin yurtdışına gönderildiğini de belirtelim" diye yazdı.
Öztürk, Kılıçdaroğlu'nun belgelerin güvenliğini sağlama aldıktan sonra açıklama yaptığını belirtirken, Kılıçdaroğlu'nun, elindeki belgelerin tamamını ise açıklamadığını ifade etti.
Belgelerin devamının gelebileceğinin altını çizen Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'la konuyu görüştüklerini ve CHP'nin, talep edilmedikçe, konuyu savcılığa göndermeyeceğini belirtti.
Saygı Öztürk'ün yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Kılıçdaroğlu'nun dün açıkladığı belgeler bölüm bölüm geldi. İlk belgeler geldiğinde, Kılıçdaroğlu bunları yetersiz buldu. Üstelik sahte belgelerle Kılıçdaroğlu'na tuzak kurulmuş da olabilirdi. Titiz bir müfettişin yapması gerekeni yaptı, paranın gönderildiği bankalardan da teyitler alındı, hatta belgelere bile ulaşıldı. Bunun için bazı partililerin yurtdışına gönderildiğini de belirtelim.
Ulaşılan belgelerin sıkı bir biçimde korunması gerekiyordu. Çoğaltıldı ve üç ayrı 'güvenilir' kişiye teslim edildi. CHP Genel Başkanı, belgeleri sağlama aldıktan sonra konuyu gündeme taşıdı. İp ucu verdi vermesine ama belgeleri düne kadar ortaya çıkarmamıştı. Hemen belirtelim, bu belgeler CHP tarafından basına da belli bir süre verilmeyecek, her fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın istifası istenecek. Nitekim, Kılıçdaroğlu'nun neler açıklayacağını milletvekilleri de merak ediyordu. Belgeler açıklandıkça, 'Tayyip istifa' sesleri grup toplantı salonunda yankılandı.
SAVCILIĞA VERİLECEK Mİ?
Birileri, belgelerin 2011 yılına ait olduğunu söyleyecektir. Hemen belirtelim, Kılıçdaroğlu, elindeki belgelerin tamamını açıklamadı. Yani bunların devamı da gelebilir. Dün konuştuğum CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan şunları söyledi:
'Söylediklerimizi belgelerle kanıtladık. Şimdi Cumhurbaşkanı'nın istifasını bekliyoruz. Banka dekontlarıyla isim isim, tarih tarih, şirketler, yatırılan para miktarını ortaya koyduk. Türkiye çadır devleti, muz devleti değildir. Bütün meseleler bir kişinin çıkarları, isteklerine göre şekillenemez. Cumhurbaşkanı, halktan dolarlarını bozdurmasını istiyor ama yakınları vergi ödememek için dolarlarını yurtdışına gönderiyor. Simit alırken bile vergi ödenirken, vergi ödememek için yurtdışına para gönderildiğini ortaya koyduk.'
Etik bakımından önemli olan konuyu CHP, talep edilmedikçe savcılığa göndermeyecek."