Schröder'e "fahri hukuk doktoru" unvanı
İSTANBUL (İHA) - Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, "Avrupa ve Türkiye'nin tarihi nedenlerle biraraya gelemeyeceğini söyleyenler, ortak tarihimizin önemli bölümlerini göz ardı ediyorlar" dedi.
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'e, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından "Fahri Hukuk Doktoru" unvanı verildi. Sultanahmet'teki rektörlük binasında düzenlenen törende, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder hazır bulundu. "Fahri Hukuk Doktoru" unvanını, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunç Eren'den alan Schröder, "Bu unvanı gelecekte hak etmeyi umuyorum. Bugüne kadar Türk-Alman dostluğu adına yapabildiklerim, siyasi, kültürel, ekonomik ve bilimsel ilişkilerimiz adına yapabildiklerim aslında ulaşmak istediklerimin hepsi değil. Marmara Üniversitesi 120 yılı aşkın bir eğitim ve bilim geleneğine sahip. Türkiye'nin sınırlarını da aşan çok olumlu bir üne sahip. Türkiye'nin 3. büyük üniversitesi olarak çok sayıda başarılı mezun verdi. Bunların arasında Başbakan Erdoğan'ı tabii ki özellikle belirtmek istiyorum. Sayın Başbakan, son derece iyi bir öğrenciymiş" dedi.
Schröder, Almanya ve Türkiye arasında siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda uzun zamandır çok yakın bağlar mevcut olduğunu söyledi. Türkiye'nin, Avrupa medeniyetinin beşiklerinden biri olduğunu ifade eden konuk başbakan, "Avrupa ve Türkiye'nin tarihi nedenlerle biraraya gelemeyeceğini söyleyenler, ortak tarihimizin önemli bölümlerini göz ardı ediyorlar. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa tarihinde önemli rol oynamıştır. Fransız ve İngiliz reform düşünceleri, Türk Devleti'nin modernleşmesine esin kaynağı olmuştur. Avrupa felsefesinin ekolleri, Atatürk'ün kurduğu ulus devletin teorik temellerini de oluşturmuştur. 2. Dünya Savaşı'nın 60. yıldönümünün anılmasına birkaç gün kala ortak tarihimizin unutulmaması gereken bir yönünü anımsatmak istiyorum. Terör rejimi sırasında vatanlarını terk etmek zorunda kalan çok sayıda Alman, Atatürk'ün girişimiyle Türkiye'de konukseverlikle kabul edildi" diye konuştu.
"REFORMLAR UYGULANMALI" Schröder, Türkiye'nin özgür iradesiyle Avrupa yoluna yöneldiğini söyledi. Türkiye'nin bu çabalarının, geçtiğimiz aralık ayında üyelik müzakerelerinin başlatılması yönünde oy birliğiyle verilen kararla takdir edildiğini ifade eden Gerhard Schröder, "Ben haklı olarak bu karar için azimle girişimde bulunmuştum. Türkiye bu yolda hepimizin desteğiyle ilerlemeli ve çabalarından vazgeçmemeli. Reformlar uygulanmalı ve bu reformlardan geri dönüş mümkün olmamalı. AB projesi; zihniyetlerin değişimi demektir. Üyelik müzakereleri 3 Ekim tarihinde başlayacak. Özellikle hukuk devleti, temel özgürlükler, azınlık hakları ve din özgürlüğü konusunda. Güvenlik güçlerinin insanlara kötü davranması, ifade özgürlüğünün kısıtlanması, kadınlara karşı ayırımcılık, ortak değerlerle bağdaştırılamaz. Türkiye'nin yerine getirilmesi gereken koşulların ayrıntısı biliniyor. Türkiye'deki reform sürecinin gelişmesi, müzakerelerin seyrini belirleyecektir. Ben, bunların yerine getirileceğinden eminim. AB yolunda reformlar uygulanmalı, geri dönüş olmamalı. Almanya AB Sürecinde Türkiye'nin yanındadır" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında soykırım iddialarına değinen Almanya Başbakanı, "Türkiye'deki toplumsal gerçekler konusunda inancım tamdır. Yüz binlerce Ermeni'nin yaşadığı korkunç olaylar anıldı. Almanya Meclisi de bu olayları ele aldı. Almanya'nın da bu olayda sorumluluk taşıdığı ifade edildi. Başbakan Erdoğan'ın 90 yıl önceki olayların bir komisyon tarafından incelenmesi yönündeki önerisini takdir ediyor ve olumlu karşılıyorum. Bu önemli önerinin Ermenistan tarafından da kabul göreceğini ümit ediyorum. Almanya'daki arşivler açıktır, Alman tarihçiler de bu çalışmaya katılmayı kabul edecektir. Ortak komisyon önerisini destekliyorum. Soykırım iddialarının araştırılması yönünde Almanya'daki arşivler herkese açıktır. Sayın başbakanın önerdiği yol doğru yola gitmektedir. Almanya mümkün olan her yerde bu konuda destek vermeye hazırdır" açıklamasında bulundu.
"IRAK KONUSUNDA TÜRKİYE DİRAYETLİ VE SORUMLU BİR SİYASET TAKİP ETMİŞTİR" Schröder, Irak konusunda, "Türkiye dirayetli ve sorumlu bir siyaset takip etmiştir. Avrupa ve Türkiye önemli bir potansiyele sahip. Bu nedenle Türkiye ve Türk hükümetini bu ortak potansiyeli başka bölgelerin istikrara kavuşturulması konusunda daha fazla kullanmaya cesaretlendirmek istiyorum" dedi.
Kıbrıs sorununda geçen yıl Türkiye'nin yapıcı politikasına rağmen çözüme varılamamasından duyduğu üzüntüyü de dile getiren Schröder, "Yaşanan hayal kırıklığını anlayışla karşılıyorum. Kuzey Kıbrıs'a adil davranılması gerektiği sonucuna vardık. AB'nin vaat ettiği finans yardımlarının gerçekten verilmesi önemli. Bazı tarafların engellememesi gerekir. Almanya kuzeyin ekonomik gelişmesine katkıda bulunmak için elinden geleni yapacak. BM nezrinde adanın yeniden birleşmesi için yeni bir girişimin başlatılması gerekir. Bu konuda sayın başbakanla mutabıkız. KKCT'ye mali yardımlar engellenmemeli" şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, Türkiye'nin yakın ilişkiler içinde olduğu Almanya'nın Başbakanı Schröder ile mezun olduğu üniversitenin
çatısı altında bulunmaktan mutlu olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin özellikle AB yolunda faydasını görmüş bir başbakan olarak Schröder'e teşekkür bu çabalarının, geçtiğimiz aralık ayında üyelik etti. Yaklaşık 700 bin Türk'ün şu anda Almanya vatandaşı olduğunu belirten Erdoğan, "Aramızdaki ticaret hacmi çok ciddi rakamlara ulaşmış vaziyette. 2004 yılı sonu itibariyle 21 milyar dolar. Bu köprü aramızdaki sevgiyi de artırıyor. İnanıyorum ki aramızdaki bu ticaret hacmi artacaktır. Türkiye ile Almanya adeta etle kemik gibi olmuş. AB sürecinde de bunu yaşadık. Schröder ve ekibi bize sürekli olarak desteklerini verdiler. İşimiz kolay değil, zor. Ama bundan sonraki sürece Alman dostlarımızda birlikte el ele devam ettireceğiz. Uyum yasaları konusunda iktidarı ve muhalefetiyle bunu hallettik. Türkiye yolunu çizmiştir ve bu yolda kararlılıkla yoluna devam edecektir" dedi.
Başbakan Erdoğan ile Schröder, toplantının ardından Türk-Alman işadamlarıyla biraraya gelecek.
