Terör örgütü KCK davasının duruşmasına öğle arası verilmesinden sonra dışarı çıkan kadınlar, barış sürecine ilişkin açıklamada bulundu. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, kadınlar olarak çözüm sürecinin arkasında olduklarını söyledi.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen terör örgütü KCK davasının duruşmasına öğle arası verildiğinde, izleyici bölümünü dolduran kadın izleyiciler ile BDP milletvekili Sebahat Tuncel, 'Dünya Emekçi Kadınlar Günü' nedeniyle açıklama yapmak için dışarı çıktı. Mor renk ağırlıkta yöresel kıyafetler giyen kadınlar Kürtçe ve Türkçe sloganlar atıp, halay çekti.
Kadınların katıldığı etkinlikte açıklama yapan BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, barış sürecine destek verdiklerini hatırlattı. Kadınlar olarak sürecin arkasında olduklarını vurgulayan Tuncel, "30 yıldır bu ülkede yeterince kan aktı. 30 yıldır yeterince bu ülkede anneler ağladı. Yapılmadık, denenmedik bir yöntem müzakere sürecidir. O açıdan başlatılan bu sürecin, kadınlar olarak arkasında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz." dedi.
Öcalan'ın hem PKK'ya, hem BDP'ye hem Avrupa'ya gönderdiği mektupların önemli olduğunu belirten Tuncel, "Önümüzdeki süreçte mutlaka bunun sonuçlarının olacağını biliyoruz. Kürt sorunu mutlaka diyalog ve müzakere ile çözülecek. Bunun dışındaki herşey yalandır. Bunun dışındaki herşey çözümsüzlüktür. 30 yıldır yaşayarak bunu deneyimledik. Bir kez daha kadınlar olarak bunun çağrısını yapıyoruz. Artık yeter. " şeklinde konuştu.
Bu ülkede anaların ağlamaması gerektiğini vurgulayan Tuncel, Konuşmasına, "Bunu yapması gereken de siyasilerdir. Siyasilerin mutlaka sorumluluk alması gerekiyor. Kadınlar bu sürece taraftır. Özellikle Kürt kadınları taraftır, izleyici değildir. Kürt kadınları olarak da barış için nerede olursa olsun, bu sürecin çözüme evrilmesi için barışın gerçek anlamda inşa edilmesi için her yerde birlikte mücadele edeceğiz." İfadelerini kullandı.
Kürtlerin ne istediklerini, yol haritalarını ve nasıl bir çözüm önerdiklerini bildiklerini belirten Tuncel, "Ama AKP'ninkini bilmiyoruz. Sorun bu. Başbakan açıklamalıdır. Nasıl bir çözüm öngörüyor. Türkiye halklarına ne öngörüyor? Kürt halkına ne öngörüyor? Bu ülkede barış için ne yapacak sorusuna cevap vermek durumundadır. Yoksa sadece bir barış, herkeste bir hava var. Yahu 'Barış oldu.' diye. Nasıl bir barış oldu. Barış oldu da niye bize gelmedi bu barış. Biz niye hissetmiyoruz? Niye hala operasyonlar devam ediyor? Niye hala zindanlar dolu? Bu barış nasıl bir barış? Yani bizim yaşantımıza niye temas etmiyoru öğrenmek istiyoruz. Bizim bildiğimiz barış böyle değil. Barış dediğin şey bizim yaşantımızda hissedilmesi. Biz henüz hissetmiyoruz bunu. O yüzden de hükümete çağrımız, gerçekten bu sürecin barışa evrilmesi konusundaki yaklaşımınız nedir? açıklayınız." dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz