ANTALYA (İHA)- Turizm , Ekonomi, Bilimsel Araştırma, Tanıtma Merkezi'nin (TEBİAT) 4'üncüsünü düzenlediği "Seçim Sonrası Türkiye Ekonomisi" konulu Ekonomi Zirvesi Göynük Mirage Park Otel'de başladı.
Antalya'nın Kemer İlçesi Mirage Park Resort Otel'de gerçekleştirilen toplantının birinci oturumunda, "Seçim ve Ekonomik Büyüme" konusu tartışıldı. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Tunca Toskay dışa açılma ve ihracata dayalı büyüme politikaları izleyerek gelişen Türkiye ekonomisinin, değişik zamanlarda yaşanan ekonomik bunalımlardan ciddi şekilde etkilenmesine rağmen çok yol alındığını belirterek, "Ekonomide büyümeyi, ihracata yönelik üretimi artırarak, doğrudan yabancı sermayeyi ülkemize çekerek sağlayabiliriz. Türkiye'de yatırım yetersizliğinin temelinde kaynak yetersizliği olmakla beraber, mevcut kaynakların rasyonel kullanılmaması da ekonomik büyümenin önündeki en büyük engeldir. Türkiye'nin avantajlarına rağmen hukuki güvence, ekonomik ve siyasal istikrar konularında olumlu performans gösterememesi uluslararası sermayenin gelmesini önlemektedir" dedi.
Dış ticaret açığının 2002 yılının Ocak-Haziran ayı dönemine göre bir önceki yıla oranla yüzde 5.3 arttığını ifade eden Bakan Toskay, "Bu yükseliş, ithalatta ise yüzde 3.3 artarak 15.9 milyar dolara yükselmiş, ihracatta ise yüzde 3.8 oranında artarak 21 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatımız, Temmuz ve Ağustos ayında Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez aylık 3 milyar dolar sınırını aşmıştır. Eylül ayındaki performansın da benzer biçimde olması beklenmektedir" diye konuştu.
SİYASETE DIŞ GÜÇLERİN ETKİSİ Toplantıda daha sonra söz alan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, içte ve dışta bazı güçlerin siyasete elbise diktiğini belirterek, "Bu siyasete diktikleri elbisenin isimlerini tarif ediyorlar. Köylüye ve kadına anketlerde soru sormadıkları halde bir bakıyorsunuz, anketlerden yüzde 20 civarında iki partiyi çıkarıyorlar. Bir partimizin bir üyesi hariç, tüm üyeleriyle o sonradan listesine aldıkları işçi kuruluşları temsilcileri IMF'ye ve IMF politikalarını uygulayan Kemal Derviş'e karşıydı. O zaman hazırladığı programı il il, gazete gazete gezip, anlatıyorlardı. 'Biz gelirsek, IMF programlarını yıkacağız' diyorlardı. Şimdi seçim bildirgeleri hala ortada yok. Bir siyasi partiyse perde arkasında, 'Biz bu IMF politikaların uygulayacağız' diyor ama halka uygulamayacaklarını söylüyor. IMF programını yırtıp atıyorlar. Kimse bu soruların yanıtlarını alamıyor" dedi.
İş çevrelerinden gelen "Hükümet memuruna 25 milyonu veremiyor mu?" eleştirisiyle ilgili olarak da bir açıklama yapan Bakan Türker, "Bunu söylemesi kolay. 25 milyonun getirdiği yükü, işadamları burada, anlaşalım versinler. Türkiye'de katma değerden dönüşümü ciddi bir şekilde konuşmazsak, çıkar işadamı, 'Memura 25 milyon veremediniz mi?' der. Önümüzdeki 40 günü aşkın sürede, herkesin sorumlu olması gerekmektedir. Oyunuz kime olursa, olsun, kendi kendimizi şikayet etmekten, boş klişe sözlerden uzaklaşmalıyız" dedi.
"TÜRKİYE DEĞİŞİM GEÇİRİYOR" Türkiye 20 yıldır ciddi bir değişim yaşadığını ve 24 Ocak kararlarının bunun içinde olduğunu belirten Türker, "24 Ocak kararlarıyla, kaynak dağılımı artık devlet elinde olmaktan çıktı. Devlet birine para verip, geri almak istese, bunu bankalar eliyle yapmak zorunda kalıyor. 20 yıl bozuk bir bankacılık sektörüyle geldik. Bu hortumlamalara neden oldu. Kamu bankaları siyasetin elini içinden çekmediği, sıkıştığı zaman bütçe dışı harcamalarını karşıladığı bir mekanizma halindeydi. Türkiye bugün seçime gidiyor. Yine aynı şeyler olacak mı? Mümkün değil artık. Seçeceğiniz partiler, seçim sonrası partiler neyi değiştirirse, yine eskiyi getireceğini bilmenizde fayda var. Türkiye'de siyasetçinin başvurduğu yer borçlanmadır. Türkiye artık borçlanırken, şeffaf olmak zorundadır. Hem niteliğini, hem niceliğini açıklamak, halkla paylaşmak zorundadır" diye konuştu.
21-23 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan toplantıya, Devlet Bakanı Tunca Toskay, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu konuşmacı olarak katılıyor.