Seçim meydanlarından renkli kareler tıklayın
Türkiye 22 Temmuz'da sandık başına gidecek. Yaklaşık 2 aydır liderler meydan meydan dolaşırken seçim kampanyalarının başaktörü ise mazot, ip, Erdoğan'ın oğlunun aldığı gemi, Bakan Pepe'nin oğullarının daire sayısı, Başbakan'ın 60 bin dolarlık saati, Daltonlar, Baykal'ın yaşı ve Başbakan'ın "çekilirim" tehdidi oldu.
İşte yaklaşık iki aydır meydanlarda devam eden kimi gün siyasetin tansiyonunu yükselten kimi gün de mizaha konu olan polemikler, hafızalara kazınan söz düelloları…
MAZOT SEÇİMİN GÖZDE VAADİ OLDU
Seçim öncesinde miting meydanlarında en çok dile getirilen vaat, mazot oldu. İlk olarak Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ın "mazot 1 YTL olacak" sözüyle başlayan vaat yarışına diğer partiler de uydu. CHP'sinden DP'sine kadar hemen her parti seçim meydanlarında mazotla ilgili vaatlerde bulundu. Siyasi partilerin miting alanlarında dillendirdiği "çiftçiye ucuz mazot", "mazot 1 YTL olacak", "1 YTL'nin de altına inecek" şeklindeki vaatleri ise mazotu 22 Temmuz seçimlerinin en gözde vaadi haline getirdi. Mazot zaman zaman liderlerin birbirlerine yönelik suçlamalarına da konu oldu. Başbakan Erdoğan, mazotla ilgili vaatlerde bulunanlara "mazotçular türedi" sözleriyle karşılık verdi. Genç Parti İzmir'de 1 YTL'den mazot dağıttı.
İP GERGİNLİĞİ
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Erzurum mitinginde, halkın üzerine ip atması, 22 Temmuz öncesi idam tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Erdoğan ise ip ve idam tartışmalarında Bahçeli'ye "Erzurum'da, gayet de aktörlük yönü var, elinde iple dolaşıyor. Bana ip gönderiyor, ‘al da idam et' diyor. Bu kadar mahirdin de sana teslim ettikleri zaman yasalar, kanun, yargı ne ise yargı kararını verdiği zaman iktidardaydın ip yoksa millet sana ip gönderirdi. Bu işi halletseydin ya niye etmedin" sözleriyle yanıt verdi. İp tartışmalarında Erdoğan ve Bahçeli birbirlerini "siyasi terörist"likle de suçladı. Bahçeli Erdoğan'a "siyasi tarihimizin en büyük siyasi teröristi ve kundakçısı" dedi.
DALTONLAR BİLE SEÇİM MALZEMESİ OLDU
22 Temmuz öncesinde karikatürler de gözdeydi. AKP'nin muhalefet liderlerini Dalton kardeşlere benzeten pankartları ve özellikle Baykal'dan bu pankartlara gelen yanıtlar, seçim kampanyalarını renklendirdi. İp, terör, cumhurbaşkanlığı seçimi, liderlerin birbirlerine karşılıklı suçlamaları ile gerilen siyaset Daltonlarla güldü. AKP'nin pankartına Baykal'dan ise "Avarel Başbakan, Zapsu William'a, Unakıtan Joe'ya yakışır" yanıtı geldi.
ERDOĞAN'A "DEVLET İMKANLARINI KULLANIYOR" ELEŞTİRİSİ
22 Temmuz öncesi seçim kampanyasını Anadolu'yu il il dolaşarak yürüten ve gittiği her yerde TOKİ açılışlarına katılan Başbakan Erdoğan, muhalefet tarafından parti mitinglerinde devletin olanaklarını kullandığı için eleştirildi. Muhalefet, AKP tarafından mitinge dönüştürülen TOKİ açılışları ve Erdoğan'ın bu süre boyunca ANA uçağını kullanmasını seçim meydanlarına da taşıdı.
GEMİ Mİ GEMİCİK Mİ?
Seçim meydanlarında muhalefet tarafından sıkça dile getirilen bir başka konu da Başbakan Erdoğan'ın oğlunun aldığı gemi oldu. Gemi tartışmaları devam ederken, Başbakan'ın, katıldığı bir televizyon programında, oğlunun aldığı gemiyi "gemicik" olarak nitelendirmesi yeni bir tartışmayı daha başlattı. Erdoğan, oğlunu "Gemi var gemicik var. Bir de bunun sıfırı var, eskisi var. Siz kalkar, 15-16-17 yaşında bir gemi alır ve küçük gemi de küçük bir gemiciklerden olursa ve bunun ödeme koşulları da gayet iyi olursa, kendi kendini ödeyecek durumda olursa niye alınmasın? Taksidini de bu gemi ödüyorsa yapabilirsiniz" şeklinde savundu. Baykal ise bu sözlere "gemicik dediği boyu 94 metre, eni 16 metre. Bunun adı "gemicik"miş. Sakın ha gemi ile gemiciği birbirine karıştırmayın" diyerek karşılık verdi. Gemicik seçim meydanlarında ayrıca "Tayyip bize gemicik alsana" sloganlarına ve afişlerine de konu oldu.
ERDOĞAN'IN SAATİ
Seçim sürecinde renkli tartışmalara ve liderler arasında atışmalara yol açan bir başka konu ise Başbakan'ın saati oldu. Kolunda 60 bin dolarlık saat taşıdığı için muhalefetin eleştiri odağı haline gelen Başbakan, saatinin fiyatını 10 bin dolara kadar düşürdü, medyada ise "Başbakan'ın saatinin kaç lira olduğu" tartışıldı. Erdoğan, saatinin fiyatını seçim meydanlarına taşıyan Baykal'a, "Sayın Baykal, gel paran bolsa veya o kılavuzlarına söyle 15 bin dolara sana vereyim. O fazla gelirse 10 bin dolara da fit olurum. Buna da varım. Yiğit ol, yiğit. 70 yaşına geldin dayandın, hala dürüst davranmıyorsun" diye seslendi. Erdoğan'dan gelen bu teklif CHP'lilerin aralarında para toplayarak saati satın alma girişimine konu olurken Baykal ise miting meydanlarında halka "ancak 60 yılda Başbakan'ın kolundaki saati alabilirsiniz" diye seslendi.
BAYKAL'IN YAŞI
Başbakan'ın saatiyle ilgili tartışmalar Erdoğan'ın sözleriyle Baykal'ın yaşıyla ilgili tartışmalara dönüştü. "Sayın Baykal bir alemdir" diyen Erdoğan, Baykal'ın yaşını "Akşam yatar başka, sabah kalkar başka. Bir dediği bir dediğini tutmaz. Edep, adap çizgisinden uzak, siyasi etikten uzak. Yaş 70 olmuş ama hala siyasi etik diye bir şey yok." sözleriyle meydanlara taşıdı. Baykal ise Başbakan'a "Hastalığı, yaşlılığı, dedikodu konusu yapıyorsa o bir zavallıdır" yanıtını verdi.
BAYKAL ERDOĞAN'I "ER MEYDANI"NA ÇAĞIRDI
Seçim sürecinde CHP lideri Deniz Baykal sık sık Başbakan Erdoğan'ı televizyonda canlı yayına çağırdı. Gazetelere ilan da veren CHP, Başbakan'ı canlı yayına "Er meydanı" benzetmesiyle çağırırken Baykal, çağrıya yanıt vermeyen Erdoğan'ı halka "Başbakan'la bunları milletin önünde konuşmak istiyorum. Ama kaçıyor. Kendi mitinglerinde veriyor, veriştiriyor, aleyhime konuşuyor. Arkadan konuşma Başbakan. Yüreğin yetiyorsa çık karşıma yüzüme söyle. Bir başbakan kaçar mı?" sözleriyle şikayet etti.
ERDOĞAN'DAN "ÇEKİLİRİM" TEHDİDİ
22 Temmuz seçimlerini hafızalara kazıyacak bir başka söz de Başbakan Erdoğan'dan geldi. Erdoğan Isparta mitinginde "tek başımıza iktidar olmazsak ben siyasetten çekilirim" dedi ve diğer liderleri de aynı tavrı izlemeye çağırdı. Erdoğan'ın restine diğer liderler ise olumlu yanıt vermedi. Baykal çağrıyı Giresun mitinginde "Başbakan gidici olduğunu tescil etmiş oldu" sözleriyle yanıtladı. Bahçeli, "Başbakan son siyasi yolculuğuna çıktı, kendisini ibret verici bir son beklemektedir" derken Ağar, "ben başaramadım ayrılıyorum başka bir şeydir, ‘olamazsam gidiyorum' şeklinde tehditvari konuşmak başka bir şeydir" diye karşılık verdi. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ise "Dayan Türkiye, AKP iktidardan gidiyor" dedi.
BAYKAL YÜZECEK AĞAR YÜRÜYECEK
Liderler, Erdoğan'ın çekilme çağrısına olumlu yanıt vermezken, Baykal seçime ilişkin iddiasını "Rodos'a kadar yüzerim", Ağar da "Edirne'den Hakkari'ye kadar yürürüm" sözleriyle ortaya koydu.
600 DAİRE İDDİASI
Seçim sürecinde Başbakan Erdoğan'ın oğlunun gemisinin yanı sıra Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin çocuklarının 600 dairesi olduğu yönündeki iddialar da tartışma konusu oldu. Bakan Pepe, Baykal'ın ortaya attığı iddiaya çocuklarının üzerine 5 daire olduğunu söyleyerek karşılık verirken "600 eksi 5, 595 tane daireyi CHP'nin Türkiye İş Bankası'ndaki hisselerinden bana temin etmesini istiyorum" dedi. Seçim sürecinde Pepe ile CHP'li Mehmet Sevigen arasında da villa tartışması da yaşandı. CHP'li Sevigen Bakan Pepe'nin iddialarına, "bunu iddia edip de kanıtlamayan şerefsizdir" diyerek yanıt verdi. Sevigen Acarkent'te villası olduğu iddialarına "Bakan Pepe ispatlasın villayı oğullarına hibe edeceğim" karşılığını verdi.
AFİŞ KAVGASI, SEÇMENE RÜŞVET İDDİALARI
22 Temmuz öncesinde siyasi partiler arasında söz düellosu kadar afiş kavgası da yaşandı. Erdoğan, CHP'nin Erzurum'daki bilboardlara astırdığı afişler yüzünde suç duyurusunda bulundu. Erdoğan adına Erzurum Savcılığı'na yapılan başvuru üzerine CHP lideri Deniz Baykal ve CHP Erzurum İl Başkanı Nevzat Özbekir hakkında soruşturma başlatıldı. Erzurum'daki afişler ise belediye kararıyla toplatıldı. AKP'nin şikayeti yalnızca Erzurum'daki afişlerle sınırlı kalmadı. AKP, Ankara Başsavcılığı'na başvurarak CHP'nin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gemi almasını eleştiren afişlerinin toplatılmasını istedi. Antalya Merkez İlçe Seçim Kurulu AKP'nin Erdoğan'ın Türk bayrağı birlikte yeraldığı ilan ve afişlerini yasakladı. Kurul, üzerinde ayyıldızlı tişört giyen bir çocuk ve Türk bayraklı nüfus cüzdanları taşıyan kişilerin bulunduğu CHP afişlerinin toplatılması için de karar aldı.
ALTIN, ÇEK, KÖMÜR, GIDA DAĞITILDIĞI İDDİALARI
22 Temmuz seçimleri öncesinde AKP'ye yöneltilen suçlamaların başında "halka altın, gıda, çek ve kömür dağıtıldığı" yönündeki iddialar geldi. Başbakan Erdoğan altın dağıtıldığı iddialarına "ispatlamayan namerttir" karşılığını verdi. Erdoğan Baykal'a "Altın dağıtıyormuşuz. Evleri dolaşıyormuşuz, güya sünnet çocuğu diye bakıyormuşuz. Ama sünnet çocuğu dediklerimiz 18 yaşında olmuş. Bak Sayın Baykal, AK Parti bu milletin iradesini bütün değerlerin üstünde tutar. AK Partinin böyle bir yola tevessül ettiğini ispat edemediğin takdirde namertsin, müfterisin. Az önce de Osman bey aynı şeyi söyledi mi? İspat edemezsen.. Bunların cevabın ver, bunların cevabını veremezsen millet seni gömecek o sandığa. Çünkü bu memleket dürüst olmayan yöneticilerden çok çekti. Hortumculardan çok çekti, hortumcularla pazarlık içinde olanlardan çok çekti" diye seslendi.
ERBAKAN RENK KATTI
Seçim öncesinde, Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'la birlikte parti mitinglerine katılan eski RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın AKP'yi hedef alan sözleri de 22 Temmuz öncesi hafızalarda yer tutan sözler arasında yer aldı. Erbakan, "AKP'ye oy veren cehenneme gider" derken, AKP'yi "kireç suyu" olarak nitelendirdi. Erbakan "Saadet Partisi süt, AK Parti Yahudi'nin hazırladığı kireç bulamacıdır" dedi.
ERDOĞAN HAKAN UZAN'LA NE GÖRÜŞTÜ?
22 Temmuz öncesi Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan ise Başbakan Erdoğan'ın 2003 yılında, kardeşi Hakan Uzan'la yaptığı görüşmeyi gündeme taşıdı. Uzan, Erdoğan'a "2003 yılında kardeşimle ne görüştün, açıkla" diyerek çağrıda bulundu. Görüşmeyi doğrulayan Erdoğan'ın yanıtını yeterli bulmayan Uzan, açıklamayı kendisinin seçimden iki gün önce yapacağını bildirdi.
"ANANI DA AL GİT" KÜFÜR MÜ?
Seçim meydanlarında, Başbakan Erdoğan'ın Mersin'de bir çiftçiye söylediği "ananı da al git" sözü yine gündeme geldi. Muhalefet ise bu sözden yola çıkarak afişlerde Erdoğan'a "Yalanını da al git" diye seslendi. Erdoğan ise katıldığı bir televizyon programında "Benim orada ona söylediğim bu ifade kim duymuş, nasıl duymuş? Onu da bilemiyorum. Böyle bir ifade söylenmiş mi, söylenmemiş mi? Öyle söylediğimi ifade edelim, küfür mü? Böyle bir küfür var mı terminolojimiz içinde. 'Ananı da al git.' Siyasetin içinde böyle sloganlar çok" diyerek "ananı da al git küfür mü değil mi" tartışmasının kapılarını araladı.
ANKA