Sedat Doğan’dan Tff’ye Sert Tepki

Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Doğan, Galatasaray TV'ye Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) aldığı yabancı sayısı kararı ile ilgili açıklamalarda bulundu.

“FEDERASYONLARIN YAPMASI GEREKEN SADECE KANUNLARI UYGULAMAK”

Sedat Doğan TFF'nin aldığı yabancı oyuncu sınırlaması ile ilgili olarak, “Olayı hem 6+0+4 olarak ayırmak lazım hem de AB vatandaşları olarak ayırmak lazım. AB vatandaşları açısından bu işi ayrı değerlendirmeniz lazım. Federasyonların yapması gereken sadece kanunları uygulamak. Bu konuda sadece TFF değil hiçbir federasyonun karar alma yetkisi yok. Bir sürprizimiz var, bugün itibariyle Galatasaray Spor Kulübü sadece futbol da değil her federasyonda, AB vatandaşlarının o branşlarda Türk statüsünde yarışabilmesi için dilekçe veriyor” dedi.

“SİZ ANCAK TESPİT YAPABİLİRSİNİZ”

AB vatandaşları ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında fark olmayacağını, anlaşma altına alındığını dile getiren Sedat Doğan, “Daha önce bir Nihat Kahveci örneği var. Orada da İspanyol Federasyonu'nu ilk başta anlamamış. Sonrasında AB Adalet Divanı konuya çok net bir cevap vermiş. Demiş ki; siz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ayrı bir prosedür uygulayamazsınız. Türkiye'nin yanına Türkiye Cumhuriyeti yazıyorsan Avrupa Birliği vatandaşı olanları diğer yabancılardan ayıracaksın. Yönetim kurulu seviyesine çıkmaya gerek yok, yönetim kurulunun bir yetkisi de yok. TFF, TCK'ya tabii. Nasıl, TCK'ya tabiyseniz bu kurallara da tabisiniz. Siz ancak tespit yapabilirsiniz, dersin ki ilgili mercilere ‘Bu adam AB vatandaşı. Gereğini yapın’ diyebilirsiniz” ifadelerini kullandı.

“MİLLİ TAKIMIMIZDA YURTDIŞI ALTYAPILARDA YETİŞMİŞ, TÜRK VATANDAŞI OYUNCULAR ÇOĞUNLUKTA”

Galatasaray'da futbol branşının 'Sportif A.Ş.' çatısı altında bulunduğunun altını çizen sarı-kırmızılı yönetici, “Drogba, Sneijder, Elmander, Dany, Chedjou, Amrabat ve Riera kişisel olarak ilgili mercilere başvuruyorlar. Kendimiz ses getirmek açısından bakmadık, bu dediğimiz olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti mi olduğu, yoksa bazı yerlerde bazı kişilerin keyfi hareket etmediği daha da ortaya çıkacaktır. Avrupa'yı, Dünya'yı gezmiş bir hukukçu olarak ben böyle düşünüyorum. Bu iş çok ciddi Türkiye'yi sınayacak bir olay olacak. Bugün içerisinde 7 oyuncumuz, Av. Celal Erkut vasıtasıyla başvurularını yapıyorlar. TFF'nin kaçırdığı bir bölüm var. Milli takımımızda yurtdışı altyapılarda yetişmiş, Türk vatandaşı oyuncular çoğunlukta. Avrupa'nın birçok yerinde Türk vatandaşları yaşıyor. Bir bölümü çifte vatandaş, bir bölümü değil. Çocuğunuz futbol oynuyor. O çocuğun profesyonel olabilmesi ve eşit haklara sahip olması için, siz bu kararınızda devam ederseniz, devletler de mütekabiliyet vardır. Siz bir anlaşmaya riayet etmiyorsanız, devletlerden de bekleyemezsiniz. Her ne kadar şu an alınmış bir karar olsa dahi, bunu yapabilir. Bu konuda Avrupa Birliği Adalet Divanı vatandaşlık açısından her yönü doldurmuştur” şeklinde konuştu.

“AB VATANDAŞLARI STATÜSÜ, TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU'NUN ÜSTÜNDEDİR”

Alınan bu karar nedeniyle, ileriki yıllarda Türk çocuklarının Fransız vatandaşlığı alacağını söyleyen Sedat Doğan, “Siz milli takımınızda oynatacak Türk futbolcu da bulamayacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 400 milyonluk Avrupa'da çalışıp çalışamayacağını belirleyeceksiniz. Türklerin Avrupa'da serbestçe çalışabilmesi için devlet yıllardır uğraşıyor. Türkiye'nin bir tezi var, diyor ki 'Biz Avrupalıyız'. Bu düşünceyle Türklerin önünü kesersiniz. Türkiye Cumhuriyeti politikalarına karşı davranırsınız. Siz derseniz, Milli takımımız kötü, siyasiler sınırlayın der. Ancak, bu olayı anlattığımız şekliyle, anlaşmalar var derseniz, anlarlar. Bunu bir de çok kritik bir spor dalında yapıyorsunuz. Zannediyorum, Tahkim Kurulu gerekli düzeltmeyi yapacaktır. Tahkim Kurulu gerekeni yapmazsa, başvuracağımız başka merciler de var. Bunun bilinmesini istiyorum. Avrupa'da iş bitmiş, düzen yerine oturmuş. Drogba'yı Türk statüsünde oynatmazsanız, Arda Turan Atletico Madrid'de yabancı sınırlamasına takılacak. Türk futbolcusu Avrupa'da oynayamayacak. Bu olay Türkiye Futbol Federasyonu'nun üstündedir. Devletlerarası hukuk olayıdır. TFF, bu hiyerarşinin içerisinde değildir. Bu konu top yekün hallolacak. Ben zannetmiyorum ki şu anda herkes bunu reddedecek. Bu olayda Galatasaray lider, herkese ve kamuoyuna yankısı olacak. Bu programın akabinde medyada bu konu konuşulacak. Kurullardaki arkadaşlarımız bunları izleyecekler. Bu olayın detaylı inceleneceğini ve müspet bir sonuç çıkacaktır. Tahkim açısından düşündüm, haftaya perşembe günü toplantı var. Duruşmalı toplantı istedik, bizim futbolcularımızın hukukçuları durumu anlatacak” dedi.

“İSTİFA ETMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ, UZLAŞIRSINIZ. İNAT ETMEZSİN”

"Üst siyaset konusunda, Ünal Aysal ne dediyse, Galatasaray için doğru olan odur, Galatasaray yönetim kurulu, camiası ve taraftarı da konunun arkasındadır" diyen sarı-kırmızılı yönetici, “Demokrasi, sadece seçim değildir. Demokrasi yazılı kuralları olmayan bir rejimdir, yani bütün kuralları yazılı değildir. İngiltere'de Spor Bakanlığı'nın nezdinde, küçük bir birimde olay oluyor. Bakanın haberinin olmasının mümkün olmadığı negatif bir durum ortaya çıkıyor. Oralarda ne oluyor, bakan istifa ediyor. Çünkü, sistemin doğru çalıştığının, onun cezasını gördüğünün ve toplumun vicdanının rahatlaması gerektiğinin ortaya çıkmasını sağlıyorsunuz. Federasyon, futbol camiasını yöneten bir kurum. Başka yerlerde var, hükümetler var, toplumları, ülkeleri yönetiyorlar, federasyon gibi küçük birimler de var. Siz 100 tane iyi iş yaparsınız ama 1 tane yaptığınız iş, ülkenizi etkileyecek bir olaydır. O zaman toplum size oy verdi diye sizin her yaptığınız işi tasvip etmek zorunda değil. Bu tasvibi yapmazken, o toplumun hayatı için o kadar kötü bir şey yaparsınız ki, o toplum sizi orada değil. TFF'nin demokratik olarak durumu budur. İstifa etmek zorunda değilsiniz, uzlaşırsınız. İnat etmezsin” açıklamasında bulundu.

“TÜRK FUTBOLUNUN LOKOMOTİFİ OLAN KULÜPLER OLMASA İŞLER YOLUNDA GİTMEYECEK”

Türk futbolunun yolunda gitmediğini, Türk kulüplerinin KDV, stopaj, statlar gibi sorunlarının olduğunu söyleyen Sedat Doğan, “Ben hallolan bir şey görmedim. Hep halının altına süpürme var. Çay kahve içip toplantılardan sonra dağılma var. Türk futbolunun lokomotifi olan kulüpler olmasa işler yolunda gitmeyecek. Federasyonun kulüplerin önünü açtığını görmedim. Yanında yapmadığınız şeyler olduğunda, yaptıklarınızın değeri düşecektir. Demokrasilerde çözüm güven tazelemektir. Galatasaray'ı örnek alsınlar arada, görsünler biz neler yapıyoruz. Başkanımız TFF için gereğini, bilerek söyledi. 17 kulüp değil, 18. kulübün menfaati de bu yönde. Aslında, bu başvuruyu o 18'inci kulüp yapmıştı. Bazı şeyleri ona uygun görüyorlar. O yüzden öyle yapıyorlar. Türkiye'deki bütün kulüplerin menfaatlerinin ana konularda aynı olması gerekir” diye konuştu.

“KANUNSUZ BİR İŞ YAPARSAN, ONUN DA MÜEYYİDELERİ VAR, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA GİBİ”

AB oyuncuları konusunun kulüplerin değerlendirebileceği bir olay olmadığını vurgulayan Doğan, “Keyif olayı değil, hukuk böyle diyor. Uluslararası bir hadise var. Kanunsuz bir iş yaparsan, onun da müeyyideleri var. Görevi kötüye kullanma gibi açılımları var. Bu oyuncuları tribünde oturtursanız, tazminat davası açarlar kayıplarından ötürü ve kazanırlar” açıklamalarında bulundu.