HABER

Sedat Şahin'in kardeşleri DGM'de

İSTANBUL (İHA) - "Çıkar amaçlı suç örgütü kurarak adam öldürmeye teşebbüs etmek", "Sahte pasaport düzenlemek", "Gasp", "Sahte kimlik kullanmak" iddiaları ile haklarında dava açılan, aralarında Sedat Şahin'in kardeşleri Nihat Şahin ve Vedat Şahin'in de bulunduğu 5 sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 1 No'lu DGM'de görülen duruşmaya, Bolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Nihat Şahin, Tarkan Gülşen, Mustafa Sönmez ve Mehmet Şahin ile tutuksuz sanık Kadri Hınç'ın yanı sıra sanık avukatları katıldı. Sanıkların salona gelmesi ve kimlik tespitlerinin ardından duruşma başladı. Duruşmada söz alan ve suçlamaları kabul etmediğini belirten Nihat Şahin, "Suçlamaları kabul etmiyorum. İddiaların hepsi polisin komplosudur. Gözaltında iken işkence gördüm. Vücudumda yaralar var. Evimde silah bulundurduğumu ve sahte pasaport kullandığımı kabul ediyorum. 1995'te silahlı saldırıya uğradığım için güvenlik amacı ile evimde silah bulunduruyordum" dedi.

Suç örgütü ile bir ilgisi olmadığını ifade eden Şahin, "Ben kendimi idare edemiyorum ki çeteyi idare edeyim. Korkumdan sokağa dahi çıkamıyorum. Ayrıca Vedat ve Sedat Şahin'den talimat almadım" diye konuştu.

9 senedir kendisini bekleyen bir nişanlısı olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan tutuklu sanık Mustafa Sönmez ise, "5.5 ay önce 8 yıl yattığım cezaevinden çıktım. Dışarıda 5 ay gezdim. 9 senedir beni bekleyen bir nişanlım var. Şu ana kadar hep evlilik hazırlığı içindeydim" diye ifade verdi.

Olaydan 2 gün önce Bafra'dan çocuğunun muayenesi için İstanbul'a geldiğini belirten Mehmet Şahin, Sedat Şahin ile telefonda konuştuğunu ve Nihat Şahin'in yakalandığını söylediğini kaydetti. Mehmet Şahin, evinde bulunan silahları camdan aşağıya atmasını ise "2 tane çocuğum var. Onların silah ile oynamasından korktum ve silahları camdan aşağı attım" şeklinde açıkladı.
Sanık avukatları da 1991'den bu yana polis ile Sedat Şahin arasında bir husumet olduğunu ifade ederek, delilerin hukuka aykırı toplandığını ileri sürdü.

DOSYALAR BİRLEŞTİRİLDİ 2000 yılında Sedat ve Vedat Şahin'in, Nihat Şahin'e cezaevinden Dere Otomotiv'in sahibi Hüseyin Dere'yi öldürmesi için talimat verdiği, Nihat Şahin'in de bu talimatı Şaban Hakan Sönmez'e aktardığı, bunun üzerine Hüseyin Dere'nin "Mercedes" marka otomobilin içinde iken silahlı saldırıya uğradığı iddia ediliyordu. Bu olaydan sonra sanıkların evlerine operasyon düzenleyen polis, şahısları tek tek gözaltına almıştı. Savcının Vedat Şahin ve Nihat Şahin'in dosyalarının suç eylemleri aynı olduğu gerekçesi ile birleştirilmesini talep etmesi üzerine, bu iki dosya birleştirildi ve aralarında Nihat ve Vedat Şahin'in de bulunduğu 15 sanığın yargılanmasına başlandı.

Birleştirilen dosyalar ile ilgili olarak savunma yapan sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar, İbrahim Tatlıses'in hayat arkadaşı Derya Tuna'nın vurulması ile ilgili olarak, "İbrahim Tatlıses, gözaltına alındığında asayişin kenarından geçti. Öyle ise bu adamlar niye burada? Somut hiç bir delil yok. Delillerde zayıflık var. Cezaevinde bulunan bir insan 4422 sayılı kanundan yargılanamaz. Bu nedenle sanıkların tahlile ve beraatlerini talep ediyorum" dedi. Diğer sanık avukatları da Ali Rıza Dizdar'ın taleplerini tekrar etti.

Dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve birleştirilen dosyadaki sanıkların tek tek ifadesinin alınmasını isteyen mahkeme heyeti, haklarında 55 yıl hapis cezası istenen sanıkların tahliye ve beraat taleplerini reddederek duruşmayı erteledi.

En Çok Aranan Haberler