HABER

Sedef hastalığı tedavisi mümkün! Sedef hastalığı nasıl geçer?

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Sedef hastalığı, vücudun her yerinde görülebilen, küçük toplu iğne başından büyük lezyonlara ve daha da ileri giderek bütün vücudu kaplayabilen bir hastalıktır. Kırmızı bir zemin üzerinde, sedef rengi beyaz kabuklarla kendini gösterir. 'Sedef' ismi verilmesi bundandır. En sık görüldüğü yerler, dirsek, diz ve saçlı deridir. Bunun yanında her deri bölgesinde görülebilir.

Sedef hastalığı, iç organlara sirayet etmez ama küçük eklemlere yayılabilir. Ellerde ve ayaklardaki parmak eklemlerine yayılarak şiddetli ağrılara sebep olabilir. Tırnaklarda küçük erozyonlarla da kendini gösterebilir.

Sedef hastalığı, dermatoloji bilim dalını en çok uğraştıran hastalıklardan biridir. Nedeni henüz tam olarak açıklanmamış olsa da, yakın zamana kadar sinirsel durumun tetiklediği hastalıklar arasında tutuluyordu. Ancak yakın zamanda bağışıklık sistemiyle ilgili bir hastalık olduğu saptandı. Vücudumuzun bir direnç sistemi vardır. Bu sistemde stres dolayısıyla bir bozukluk oluştuğu zaman, bağışıklık sistemi düşer ve sedef hastalığının belirtileri ortaya çıkar.

Sinir sisteminin bu hastalığa etki ettiği bilinmektedir, bunu da tedavide göz ardı etmemek gerekir.

SEDEF HASTALIĞI VÜCUDUN HANGİ BÖLÜMLERİNDE GÖRÜLÜR?

Sedef hastalığı, cildin her bölümünde görülebilir. Deri, vücudun en ağır ve en fazla yüzey kaplayan en büyük organı. Dolayısıyla en çok hastalık da deride oluşur. En çok görüldüğü yerler, dirsekler, dizler, eller, kollar, bacaklardır. Sedef sadece buralarla sınırlı kalmaz. Sedefin tüm vücudu tuttuğu haller de vardır. En ağır sedef hastalığı durumudur.

Sadece el ve ayakları tutan bir sedef hastalığı, saçlı deriyi tutan sedef hastalığı, tırnakları tutan sedef hastalığı ve bunun dışında eklemleri tutan sedef hastalığı türleri vardır.

SEDEF HASTALIĞININ LOKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Sedef hastalığının lokal tedavi yöntemleri, sedef hastalığı tanımlandığından beri yıllardır kullanılan tedavi yöntemleridir. Burada belirtiler kızarma ve pullanma olduğu için belirtiye yönelik tedaviler geliştirilmiştir. Önce deriyi yumuşatmak için yağlar kullanılmıştır. Bu yağlar sedef kabuklarının yumuşayıp dökülmesine neden olabilir, ancak bu tedavi için yeterli bir şey değildir.

İlaçlar geliştikçe, bu hastalığa etki eden bir takım tedavi edici kremler geliştirilmiştir. Kabukları gidermek için yapılacak en güzel tedavi, asitlerle bunu soymaktır. Örneğin; salisilik asidi vazelin içine karıştırılarak eczanelerde hazırlanır. Cilde sürüldüğü zaman sedef kabuklarından tamamen kurtulunabilir ama kızarıklığı yok etmez.

Kızarıklığı ve iltihabi durumu yok edebilmek için bir takım aktif maddeler içeren kremlerin kullanılması gerekmektedir. Bunların başında kortizonlu kremler vardır. Fakat kortizonun geri dönüşü vardır. Bıraktıktan bir süre sonra sedef hastalığı geri dönebilir.

Rahatlatıcı tedavi olarak tanımlarsak, kabukları soyan kremi ve daha sonra da kortizon kremi kullanarak, sedeften geçici bir süre kurtulmak mümkün olabilir. Bunları doktorun önerisiyle kullanmak daha doğru olacaktır. Yakın zamanda kalsiyum türevi bazı ilaçlarla sedefi tedavi etme yolu denendi ve bu da başarılı oldu. Ancak bu da, diğer kremler gibi geçici bir rahatlama sağlamaktadır.

SEDEF HASTALIĞININ SİSTEMİK TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Günümüzde sedef hastalığının bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle sedef hastalığında artık bağışıklık sistemine yönelik bir takım ilaçlar kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin; bu ilaçlar kanser, romatizma tedavisinde de kullanılır ancak dozu gözden geçirilecek olursa çok küçük dozlardadır. Küçük dozlarda uzun süre kullanmak suretiyle sedefle mücadele etmek mümkündür.

Uzun süreli kullanılan ilaçlar, vücuda bir takım yan etkiler yapabileceğinden dolayı bunları mutlaka dermatolog kontrolünde kullanmak gerekmektedir.

6-8 ay boyunca hasta bu ilaçları kullanmaktadır. Ayda bir ya da 2 ayda bir kontrole gelir, testler uygulanır. Testler normal giderse ve iyileşme dönemi de sürerse, hastalığı iyileştirdiğimizi düşünerek ilaç tedavisini kesmekteyiz.

SEDEF HASTALARININ DİKKAT ETMESİ GEREKENLER NELERDİR?

Sedef hastalarının kendileri de en az bizim kadar bilgili ve bilinçlidirler. Bu yüzden neler yapması gerektiğini bilirler. Sedef hastalarının yapması gereken en önemli şey, vücutlarına nazik davranmalarıdır. Derinin üst yüzeyinde kıvrımlar vardır ve bu kıvrımlara damarlar açılır. Bu damarlar yok edildiğinde buranın beslenmesi azalır ve sedef hastalığı kalıcı olabilir. Kaşıyarak, tırnaklayarak, kabukları dökmeye çalışarak deriye zarar verilmektedir. Bu yüzden bunlar yapılmamalıdır.

Güneşin bir çok olumlu etkisi vardır. Ama güneşin sedef hastalarına bazı dönemlerde faydalı olduğu bilinmektedir. Hatta bu özelliğinden faydalanarak kışın da mor ötesi ışınları içeren bazı lambalarla sedef tedavisi yapılmaktadır. Ama Türkiye'de böyle bir tedaviye gerek yoktur. Hastalar, doktordan hangi zamanda güneşe çıkacağını öğrenerek, belirli zamanlarda güneşe çıkabilirler.

SEDEF HASTALIĞINI TETİKLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?

Sedef hastalığını tetikleyen şeylerin başında, vücudu travmatize etmemek gerekir. Çünkü üst deri papiler yapıya sahiptir. Bu yapıda, çıkıntıların ucunda yüzeysel kan damarları bulunmaktadır. Tırnaklayıp, yolarsak bu damarlar zedelenir ve beslenemez. Beslenmedikçe sedef daha fazla artar. Bazı gıdalardan da kaçınmak gerekir. Baharatlı gıdalar, alerji yapan şeyleri saptayıp uzak durmak önemlidir.

Sinirlenmemeye ve üzülmemeye dikkat etmek gerekir. Bu imkansız olduğu için mümkün olduğu kadar hobilere yönelmeli, tetikleyen faktörlerin devreye girmemesi için önemlidir. Böylelikle kendilerini fazla dinlemeyip, sedefin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu bilmeleri gerekir.

Uygun zamanda güneşe çıkmaları benim önerilerim arasındadır. 11-16 arası değil, diğer zamanlarda güneş ışınlarından faydalanılması gerekir.

SEDEF İLE EGZAMA ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Sedef ve egzama, hastanın ayıramayacağı bir takım aynı belirtiler gösterebilir. Bunlar arasında deri yüzeyinde pullanma, kuruma, çatlama görülür. Özellikle kronik egzama ve kronik mantar hastalıklarında bu belirtiler çok sık görülmektedir.

Yüzün T bölgesi adı verilen, alın, burun, burun kenarları ve çene bölgesini tutan, kırmızı zeminde kendini pul biçiminde gösteren bir egzama türü vardır, bunu da ayırmak gerekir. Atopik egzama, genetik biçimde anne ve babadan geçer. Sedefe benzer, kızarma, pullanma, ciltte kuruma ve çatlamaya neden olmaktadır.

Bunların birbirinden ayrılması gerekir, çünkü her birinin tedavisi farklıdır. Bu tür hastalıklar karıştırıldığı zaman, birinin tedavisi öbürünün tedavisine zararlı olabilmektedir.

SEDEF HASTALIĞINDAN TAMAMEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜDÜR?

Mümkün değildir ya da mümkündür demek çok zordur. Ama hem dermatoloji bilim dalını hem de beni en çok uğraştıran hastaların başında sedef hastaları gelmektedir. Hastanın hekime yardım etmesi, bu hastalıktan kurtulma konusunda çok önemlidir. Çok uzun süren bir revizyon durumuna girilebilir, sık sık aralıklarla kontrol sağlamak mümkün olmalıdır.

Burada hastayla doktor arasındaki ortaklık çok önemlidir. Bazı hastalarda, psikiyatristlerden bir destek alabilir. Hekim ve hasta arasındaki işbirliği ne kadar iyi olursa, sedeften kurtulmak o kadar mümkün olabilmektedir.

Sedef hastalığının kesin bir tedavisi yoktur ancak sedeften uzun süreli kurtulmak günümüzde halen mümkündür.

En Çok Aranan Haberler