YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Seferoğlu; özrünüz kabahatinizden büyük

Serhat Seferoğlu, yazılı bir açıklama yaparak, AKP ilçe başkan Necdet Yılmaz’ın konuları saptırdığını ifade etti.

Seferoğlu; özrünüz kabahatinizden büyük

Gemlik’te AKP’li bir yönetici tarafından saldırıya uğradığını ifade ederek, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunan Serhat Seferoğlu, yazılı bir açıklama yaparak, AKP ilçe başkan Necdet Yılmaz’ın konuları saptırdığını ifade etti.

Seferoğlu açıklamasında; “tekrar tekrar gazetemize yazmak zorunda kaldığımız saldırıyla ilgili önceki detayları yazmaya gerek görmeden deyim yerindeyse çırpındıkça batan bir ilçe başkanı ve yöneticisinin Gemlik’teki gazetelere gönderdiği ve virgülüne dokunulmadan yayınlandığı açıklamasıyla ilgili yalan, yanlış hatta çirkin saldırıyı kınaması gerektiği halde yaptığı mesnetsiz, düzmece açıklamasına cevap verme gereği duydum. Evet AKP yönetiminden istifa eden isimler Emine Duru ve Saliha Özden’dir. Bu üyelerin istifaları ve diğer üyelerin istifaları doğrudur. Üzerlerine düşen özür dileme erdemliğini yerine getirmek yerine saçma sapan uydurma bir senaryoya benzetilmek istenilen açıklama ne yazık ki deyim yerindeyse ağzına gözüne bulaştırılarak, konu saptırılmaya çalışılmış, şükür eksiğini hissetmediğimiz ve mücadelesini vermediğimiz şeref kavramlarının sorgulanması yerine yönetim kurulu üyesi İbrahim Baki’nin yapmaya çalıştığı provakasyon, tüm parti boyutuna çekilmeye çalışılmıştır.

Üzülün sayın Necdet Yılmaz, yöneticiniz ve siz haricinde provakatif olmayan ve gazetemiz bürosuna bizzat gelerek ya da telefonla arayarak çirkin saldırıyı kınayan bir çok partili arkadaşınız var. Bu kez isimlerini vermeyeceğim. Çünkü onlara da baskı yapar, yalanlatmaya çalışırsınız kınamalarını açıklamanızda yaptığınız gibi.

Değerli okurlar, öncelikli AKP ilçe başkanı Yılmaz’ın çarpık ve çelişik açıklamalarına cevap vereyim satırbaşlarıyla.

Tek tek cevap veriyorum içeriğini bile düzenleyemediğiniz yalan beyanlarınıza

Birincisi acitasyon yaptığımı söylemişsiniz, sakin tavrınızı ve iyi niyetinizi korumanıza rağmen AKP den ve sizden istifade ettiğimi dile getirmişsiniz.

- Sakin tavrınız belli oldu, şahsıma yapılan çirkin saldırıyı sahiplenerek, neyinize sizin sabır ve sakinlik, saldırı yapıldıktan sonra arabanızla yanımda durarak, «İbrahim işte tanıyorsun» diyerek, hemşehrin ben ne diyeyim diyen siz değil miydiniz tören bitiminde. Bu cümlelerinizden 10 dakika sonra başka bir görüşme için gazete büromuzun karşısındaki ofisinde meslektaşımız Hurşit Topal ile birlikte otururken yanınızda soyadını Taşar olarak bildiğim, ve bana yapılan saldırı da olası faciayı önleyen genç arkadaşın yanında da demediniz mi İbrahim in ağzı bozuktur, idare edelim. Senin hemşehrindir. Bunun neresinde acitasyon? Yalannnn…

Sırayla devam edelim söylediklerinize cevap vererek. İkincisi ne yapmak istediğimi sormuşsunuz. Hiç bir amacım yoktu bu olay ve bu açıklamanız oluncaya kadar, bir özür edeplice yapılan hakareti, özürle telafi etmenizdi. Hepsi o kadar.

Üçüncüsü Hemşehrilik ilişkilerini bahane ederek kendine sormadan inşaat şirketinin reklamını yapıp bedelini tahsil ettiğimi dile getirmişsiniz. Kocaman bir yalan… Uydurma. İnşaat şirketiyle ilgili 3 yıl önce ampul takma işinden müteahhitliğe terfi eden arkadaşınıza o günlerde yayınladığım dergimde kendi isteğiyle yayınladığım bir yıllık dergi reklamı karşılığında aldığım 4 ay vadeli 1000 (bin) Tl. tutarındaki senetin haricinde (Bir yıllık Dergi için) tek kuruş talep etmedim kendisinden. Bir ay sonra 3. yılını dolduracak gazetemizde tek kuruş almadan bedava yayınladım reklamını. Haram zıkkım olsun. İstemiyorum bedelini. 3 yıllık hakkımın. (Bu arada unutmadan söylüyeyim) 3-4 ay civarı kesmiştik reklamı) kendisine sorun iyi bilir. Baskı var reklamı kaldır yanlış anlıyorlar diye. Bunu da siz iyi bilirsiniz sayın Yılmaz yöneticiniz o şekilde ara verdirmişti reklamına. Ücretsiz olduğu halde…

Dördüncüsü bu haberi nerden aldın diye soran İbrahim Baki değil, bizzat kendinizsiniz Sayın Yılmaz. Ben ne size nede İ. Baki ye telefon geldi demedim. Böyle saçma bir cevap verilmez, siz Baki nin provakasyonundan önce kendiniz de o bulunduğumuz tören de bana sordunuz, bende size haber kaynağımı açıkalamamın söz konusu olmayacağını, kendi deyiminizle asparagas haberse açıklama yapmanızı önermiştim. Sizde istifa eden 21 kişinin çoğunun üye bile olmadığını söylemiştiniz. Unutmadınız sanırım. Bel ki bir kaç istifacı arkadaşın üye güncellemesi yapılmadığı için kayıtlarınızda görülmüyor olabilir ama hepsi güncellemeyi takip etmese de partinizin üyesi. (ayrıca çirkin saldırınızdan sonra istifacı arkadaşları arayıp geri alın, neden istifa ettiniz baskısı yaptığınızı da bilmiyor değiliz.) Kocaman bir yalannnnnn….

Beşincisi hoş olmayan bir el şakası yapmıştır diyerek futursüz bir şey yazmışsınız aklınızca. Bu tarz davranışları hiç yaşamadım hayatım boyunca. Oysa kendiniz, şahsımla birebir konuşmanızda «İbrahim işte» bilirsin hemşehrin ağzı bozuktur dediğinizde Gündem gazetesinde ziyaretteydiniz. Yukarı da da bahsetmiştim. Bunu sizde benden iyi bilirsiniz. O tarz davranışların kimden beklenileceğini siz benden iyi bilirsiniz sadece siz değil, Gemlik halkı da. Benzerini yaptığı bir hakaretlle ilgili Gemlik esnaflarımızdan bir arkadaşın kendisini yakın zamanda sokakta kovaladığını herkes biliyor. Çirkin bir yakıştırma ve Kocaman bir yalannnnnn….

Altıncısı saldırı varmış gibi göstermiştir demişsiniz. Belediye başkan vekili Refik Yılmaz’ın kardeşi, yönetim kurulu üyesi iki genç arkadaşta saldırıda yanımızdaydı, kendileri de gördüler saldırıyı ve beni bizzat teskin edip, Baki tarafından provake edilmek istenilmelerine karşılık akli selim davranarak olayın büyümesine engel oldular. Köşe yazarımız ve editörümüz Kazım Bulut’a olay yerinde olmadığı halde haber yaptırmıştır yazmışsınız. Kocaman bir yalannnn. Kazım Bulut haber yapmamış köşesinde makale yazmıştır. Haber ile makaleyi ayıramayacak kadar niteliğiniz yoksa ne demek lazım. Yorum okuyucunun. iddianız koca bir yalan…

Sırayla devam ediyoruz saçma senaryonuza cevaplarımızla.

Yedincisi, olayın aslını öğrenmek isteyenlerin aramalarını kınama olarak yazdığımı belirtmişsiniz. Yalanın daniskası. Açıkça her kurumun ve temsilcisinin adını açık bir şekilde yazdım. Biri çıkıp yalanlarsa söz veriyorum sizden binlerce kez özür dileyeceğim. hem gazetemde, hem çarşı meydanında. Bedava prim amaçlı iddanız koca bir yalannnn….

Sekizinci iddianızı kısa bir yanıtla geçeceğim. tiraj ve okunurluğumuzu sayenizde çoğaltarak üzerinizden reklam yapmak istediğimi ima etmişsiniz. Şükür reklama ihtiyacımız yok. İhtiyacı olan sizlersiniz. Siyaset hevesimiz yok şükür. Hele de sizler gibi yönetici olma niyetimiz söz konusu değil. Gözleriniz iyi görmüyorsa gözlük öneririm günlük girişimiz en az 500 oda hafta sonları, hafta içi 800-1000 arası değişiyor bilginize. Halkın sesi olmak zevk veriyor bize. İddianız koca bir yalannnn…

Gazetemizden kimsenin haberdar olmadığını söylüyorsunuz da niye açıklama yapma gereği duyuyorsunuz. Madem kimse haberdar değil. Kendi yalanınıza kendiniz inanıyor musunuz sayın Yılmaz.

Son olarak, ben rahmetli babamla birlikte yılların vermiş olduğu bir gazeteci deneyimine ve çok şükür ahlaklı bir aile terbiyesine sahibim. Arşiv ve benzeri cümlelerle kimseyi küçük düşürücü yada hakir görücü lafların arkasına sığınan icra avukatısınız. Mensubu olduğunuz bir partinin iktiidar döneminde icra kapısında sürünmeyen bir esnafı adres gösterin anlayalım durumu. Sonuç olarak yukarıda da belirttiğim gibi ben tarafsız ve ilkeli gazeteci olarak, yönetim kurulunuzda bulunan 2 değerli bayanın istifasını ve onlara destek veren sayıları 20 li rakamlarla ifade edilen bir dizi istifayı kaleme aldım. Siz neden istifa edildi sorusunu sormak yerine bunu haber yapan beni hedef aldınız. Ancak şu unutulmamalıdır ki, biz gazeteciler hancı, siz siyasiler yolcusunun bu güzelim Gemlik’te.

Düzmece seneryo yazı (ki yazı demeye bin şahit) hazırlayacağınıza makamınızın ağırlığını taşıyın. İktidar partisinin ilçe başkanı böyle uydurmasyon bir açıklama hazırlamaz. Hizmet eder, proje üretir, halkın sorunlarıyla ilgilenir. Sokağa çıkar, kahveye, berbere gider halkın içinde olur. Nerde bulabiliriz sizi, İcra dairesinden başka ? O tarihte avkattınız biliyorum. Halkın evinden yatağını, çek yatını, buzdolabını, çamaşır makinesini haczedip kaldıran icra avukatı. Unutmadım…

Solcu olduğumu söylemekten çekinmediğimi ve her yerde iftiharla anlattığımı söylemişsiniz. Söyleme zihniyetiniz farklı, kasten farklı ima etmeye çalışıyorsunuz. Siz durun ben söyleyim Ölümüne Atatürk Devrimcisiyim, övünerek söylüyorum, bunu söylemektende onur duyuyorum. Şükür şeref kavgamiz yok, ekmek kavgamız var.

Son olarak hafızamda yer eden ekol bir söz ile cümlelerimi bitiriyorum.

- İngiliz bir general Napolyona şöyle der.

- Siz Fransızlar para için savaşıyorsunuz, biz ingilizler ise şerefimiz için der,

Napolyon şöyle cevap verir.

- Tabi kii herkes kendisinde olmayan için savaşır…

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler