HABER

Şehirler markalaşabilir mi?

Şehirler markalaşabilir mi?

Türkiye'de şehirlerin geneli, kötü yapılaşma ve yoğun gecekondulaşma ile büyük bir hızla çirkinleşiyor.

Bunun sonucu olarak da önce şehirlerde sonra da ülke genelinde büyük bir hızla imaj kaybı yaşanıyor.

Bugüne kadar birçok markanın danışmanlığını yapan ve marka olarak kalitesinin üst seviyelere çıkmasını sağlayan Marka Yönetim Danışmanı Mehmet Ak, şehirlerin de markalaşabileceğini belirtiyor.

Şehirlerin markalaşması için tıpkı bir üründe olduğu gibi doğru bakış açısı gerektiğine dikkat çeken Ak, Türkiye'de bu anlamda ciddi çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtiyor; "Kötü yapılaşma ve yoğun gecekondulaşma gibi sorunlara siyasi olumsuzluklar, güvenlik, terör, trafik, aşırı kalabalık, gürültü, yol, köprü, kaldırım, kanalizasyon inşaatları, pislik, kültür erozyonu gibi etkenler de eklenince önce ülke, sonra da tüm şehirler her geçen büyük bir süratle cazibesini yitiriyor.İşte bütün bu sıkıntılar, başta turizm olmak üzere, birçok alanda olumsuzluklar yaşanmasına neden oluyor.İmaj ölçümlemelerinde kullanılan bir sistematiğe göre, bir ürünün kaliteli olarak algılanabilmesi için, 6 basamaklı imaj karnesinde minimum 4. basamakta bulunmasını gerekiyor. Ancak bugün şehirlere bakıldığında bu karnede 2. basamağa inmiş durumda olduğu ortaya çıkıyor."

Son yıllarda "Marka"nın Türkiye'de en çok konuşulan konular arasında yer aldığını belirten Mehmet Ak, iş dünyasındaki düşüşün zararlarından kurtulabilmek için "marka olma çabası"nın bir can simidi olarak görüldüğünü belirtiyor.

Mehmet Ak, sadece iş dünyasının değil, belediyelerin de şehirlerindeki olumsuzlukların, şehirlerinin markalaşması ile çözüme kavuşturulabileceğini anladığına dikkat çekiyor.

"Ancak yapılan çalışmalara karşın hala marka haline gelen bir şehir olduğunu söylemek oldukça zor.Çünkü marka olmak, bir ürünün ya da bir şehrin isminin sürekli her yerde duyurulup, bilinirliğinin arttırılması anlamına gelmez. Bir ürünün kalitesi arttırılmadan, yani en az 4 yıldıza ulaştırılmadan bir ürünün markalaştırılması asla mümkün değil. Bu durum şehirler için de geçerli olmasının yanı sıra ilk hayata geçirilmesi gereken unsurdur.Markalaşma çalışmaları, kısa, orta ve uzun vadeli stratejik planlamalar gerektiren, 11 ana modülden oluşan çok detaylı bir iş ve çalışma sistematiğidir. Bu da bilinen, tahmin edilenin çok ötesinde, birçok teknik ve artistik konuda gerçek uzmanlık derecesinde yüksek bilgiyi, bunların entegrasyonunu gerektiren zor bir konudur. Durum böyleyken, kulaktan dolma bilgilerle herhangi bir ürünü bile markalaştırmak mümkün olamazken, bir şehrin markalaştırılması asla mümkün değildir."

MARKALAŞMA, YÜKSEK VİZYON VE BİLGİ GEREKTİRİR
Marka Uzmanı Mehmet Ak, ister bir ürün, ister bir ülke, ister bir şehir olsun, marka oluşturmak için, öncelikle bu işi talep eden kişilerde yüksek vizyon ve sonra bilgiyi ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Yani bu işi yaptıracak kişilerin de en az yapacaklar kadar bu konuda bilgili olmalarını gerekiyor.

Gerek ürün gerekse şehir olarak birçok girişimin başarısız olduğunun açık bir şekilde görüldüğünü belirten Ak, ne kadar para harcanırsa harcansın bilinçli yaklaşımlar olmadığı sürece Marka'nın yaratılamayacağını belirtiyor.

Son olarak bazı rakamsal verilere de değinen Mehmet ak, Paris'e yılda ortalama 40 milyon turist giderken , Türkiye'nin tamamına (ortalama) 17,5 milyon turistin geldiğini belirtiyor.

2006 yılında yayınlanan bir habere göre Türkiye'nin gelişmiş ve gelişmekte olan 35 ülke arasında sonuncu sıraya düştüğünü hatırlatan Mehmet ak, bir ürünün marka olabilmesi için ilk 10'a girmesi gerektiğinin altını çizdi.

En Çok Aranan Haberler