Şehit Babasına Borç Ayıbı

HAKKARİ'nin Çukurca İlçesi'nde, 2012 yılında askeri birliğin geçişi sırasında, önceden teröristlerce yola döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan ve cenazesi bir hafta sonra Zap Suyu'nda bulunan Uzman Çavuş Mehmet Çiftçi'nin İzmir'de yaşayan babası Satılmış Çifti (63), oğlunun bir GSM operatörüne borcu olduğu gerekçesiyle yıllar sonra gönderilen borç mesajıyla sarsıldı. Oğlu şehit olduktan sonra 300 liralık telefon borcunu ödemek istediğini ancak 'Oğlunuz şehit olduğu için borç sistemden düştü' cevabını aldığını söyleyen acılı baba, "Ben oğlumun borcunu ödemek için gittiğimde 'borcu yok' dediler. Şimdi 5 yıl sonra faiziyle 2 bin 200 lira istiyorlar. Ben vatan borcumu evladımı toprağa vererek ödedim" dedi. Uzman Çavuş 24 yaşındaki Mehmet Çiftçi, 2012 yılı 15 Eylül'de Hakkari-Çukurca Karayolu Oğul Köyü yakınlarda askeri konvoyun geçişi sırasında bölücü terör örgütü PKK'nın yola döşediği patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit oldu. Mehmet Çiftçi'nin cenazesi, Jandarma Genel Komutanlığı Arama Kurtarma ekibi tarafından patlamanın yaşandığı bölgenin 1 kilometre ilerisinde Zap Suyu'nda bulundu. Cenazenin bulunmasıyla İzmir'de toprağa verilen şehidin Karabağlar'da yaşayan babası Satılmış Çiftçi, 5 yıl sonra gelen borç mesajıyla şaşkına döndü. Oğlu şehit olduktan sonra borcu olup olmadığını araştırdığını söyleyen Çiftçi, bir GSM operatörüne oğlunun 300 lira borcu olduğunu öğrendi. Operatör bayisine giden ve borcu ödemek isteyen Çiftçi'ye oğlu şehit olduğu için borcun sistemden düştüğü ve borçlarının olmadığı söylendi. Ancak aradan geçen beş yılın ardındın, GSM şirketine bağlı olduğunu söyleyen bir avukatlık bürosundan, telefon faturasının borcunun faizleriyle birlikte 2 bin 300 liraya ulaştığı ve ödemediği taktirde evlerine haciz geleceğini bildiren mesaj geldi. Borç mesajlarıyla şaşkına döndüğünü dile getiren acılı baba Satılmış Çiftçi, GSM şirketine bağlı olduklarını söyleyen avukatlık bürosundan haciz işlemi başlatılacağı yönünde hem mesaj hem de telefon geldiğini belirterek, şöyle konuştu: "Benim Uzman Çavuş oğlum Mehmet Çiftçi, Hakkari'nin Çukurca İlçesi'nde, 2012 yılının Eylül'ün 15'inde teröristlerce girdiği çatışmada şehit oldu. Cenazesi suya düştüğü için bir hafta sonra bulundu. Şehit olmadan önce kullandığı telefonun yaklaşık 300 lira fatura borcu olduğunu öğrendik. Ödemeye gittiğimizde bize şehit olduğu için borcun sistemden düştüğü ve borcumuzun olmadığı söylendi. Bunun üzerinden 5 sene geçtikten sonra 'borcunuz var, ödemezseniz evinize haciz' gelir diye bize önce mesaj attılar, sonra da telefonla aradılar. Şehit babasının evine haciz gönderecekler. Ben vatan borcumu evladımı vererek ödedim. Ben o zaman oğlumun borcumu ödemek için başvurdum. Çünkü benim evladımın borcu benim borcum. O zaman 'yok' dediler şimdi faizleriyle birlikte 2 bin 200 lira borç çıkardılar. Benim evladımın canının değeri bu kadar mı? İki bin lira kadar değeri yok mu benim evladımın" dedi. "OĞLUMUN BORCUNUN ARKASINDAYIM" Oğlunun borcunun arkasında olduğunu ve bunu ödemek istediğini belirten Çiftçi, "Ben sürekli ödemek için gittim. Bana şehit olduğu için borç sistemden düştü dediler. Ama şimdi arayıp benden faiziyle para istiyorlar. Ben oğlumun borcunun arkasındayım. Anaparayı öderim. O benim borcum. Ama 2 bin lira olan faizini ödemem. Sonra utanmadan arayıp 'Sen ne kadar ödeyebilirsin' diye pazarlık yapıyorlar. Ayıptır, ben şehit babasıyım. Baştan 'Oğlunuz şehit olduğu için borç kalmadı' dediler. Beni arayıp rahatsız etmesinler. Ben oğlumu her şeyimi toprağa verdim. Kaymakamlığa'da başvurdum. Bu ülkede şehit alilerine biraz olsun saygı göstersinler. İkinci sınıf vatandaş muamelesi yapmasınlar. Yine söylüyorum, ben şehit oğlumun borcunu öderim. Oğlumun borcunun arkasındayım ama bana senin borcun yok deyip yıllar sonra faiziyle geri istiyorlar" diye konuştu. "HAYALLERİ YARIM KALDI" Oğlunun sözlendikten 1 hafta sonra şehit düştüğünü, doğu görevini bitirdikten sonra düğün yapmak istediğini ancak hayallerinin yarım kaldığını söyleyen Çiftçi, "Oğlumun en büyük hayali doğu görevini bitirdikten sonra İzmir'den bir daire alıp annesinin yanında olabilmekti. İzmir'e tayin istiyordu. Annesi diyaliz hastasıydı. Zaten oğlunun acısına dayamadı, onu da kaybettik. Oğlum evimizin ışığıydı. Onu kaybettik, evimizin ışığı söndü" dedi. "ŞEHİT AİLESİ OLARAK BİZİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜYOR" Şehidin ablası Satı Çiftçi ise, "Kardeşim şehit olduğunda numarasını üzerime almak için operatör şirketinin bayisine kardeşimin şahadet belgesiyle gittim. Numarayı üzerime almak istediğimi söyledim. Ancak numaranın havuza düştüğü ve takip ettiğim takdirde alabileceğim söylendi. Takip ettim ve aynı numarayı alarak kullanmaya başladım. O zaman bile herhangi bir borcunun olduğunu söylemediler. Şimdi üzerinden zaman geçtikten sonra operatör şirketinin avukatı olduğunu söyleyen kişi bize borcu ödemezsek haciz gelecek diye mesaj attı. Bizi sürekli rahatsız ediyorlar. Bizim burada yapmak istediğimiz şey, ana borcuna sahip çıkmak. Biz kardeşimizi toprağın altında borçlu yatırmak istemeyiz. Ana borç bizim borcumuzdur. Ama faizi bizim değil. Bize bu şekilde yapılması şehit ailesi olarak bizi küçük düşürüyor" dedi.