Şehit Piyade Sözleşmeli Er Yener Kırıkçı'nın 21 Nisan 2019'da Çubuk'un Akkuzulu Mahallesi'ndeki cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili 67 kişinin yargılandığı davanın üçüncü celsesi görüldü.
Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıklar, bazı müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Milletvekillerinin de arasında bulunduğu bazı CHP'liler de duruşmayı takip etti.
Duruşmada CHP'nin avukatları, parti aracına verilen zararın 24 bin 597 lira 44 kuruş olduğunu bildirdi.
Savunmasını yapan sanık Abdullah Gündoğdu, cenaze törenini televizyondan öğrendiğini ve Altındağ'daki evinden Çubuk'a gittiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nu görmediğini ve sadece PKK'ya karşı slogan attığını savunan Gündoğdu, "Orada olayı uzaktan izledim. Kılıçdaroğlu ve beraberindekilere hakarette ve fiziki temasta bulunmadım." ifadesini kullandı.
Olaylar sırasında kendisinin olduğu görüntüler izletilen Gündoğdu, hakimin "Kendini görüyor musun?" sorusuna "Net bir şekilde göremiyorum." yanıtını verdi.
Görüntüdeki kişinin kendisi olmadığını savunan Gündoğdu, hakimin "Elini niye kaldırdın?" sorusunu "Sendeledim, kasti olarak yapmadım." şeklinde cevapladı.
İddianamede CHP Ankara Milletvekili Levent Gök'ün ceketinin ense kısmından tutarak ittiği ve Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evden çıkmasını engelleyen grupta yer aldığı kaydedilen sanık Cahit Köse savunmasında, "O kargaşada Levent Gök'ün olduğundan dahi haberim yok. Düşmemek için tutmuş olabilirim. Kendisini görsem tanımam. Bizim siyasetle işimiz yok. Taş veya sopa kullanmadım. Sadece 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diye bağırdım." ifadelerini kullandı.
İddianamede CHP aracına taş attığı ve Kılıçdaroğlu'nun sığındığı evden çıkmasını engellediği belirtilen sanık Cevdet Sarıtaş, "Elimde taş görünüyor ama şehidin üzüntüsüyle araca vurup vurmadığımı hatırlamıyorum." dedi.
Sanık Erhan Kökmen ise CHP Ankara Milletvekili Gök'e vurduğuna yönelik suçlamayı kabul etmedi.
Görüntülerin izletildiği Kökmen, hakimin "Gördün mü kendini? Elini savurdun. Ne yapıyorsun o sırada?" sorusuna "Elimi yukarıdan aşağı doğru indirme hareketiyle kalabalıktan çıkmaya çalışıyorum. Vurma kastım yok." yanıtını verdi.
CHP Ankara Milletvekili Gök'ün ensesinden tutarak çekiştirdiği bildirilen sanık Hasan Hüseyin Destan, daha önce açık kalp ameliyatı geçirdiğini belirterek, olay günü kalabalığın arasında kaldığını ve fenalaşmamak için etrafındakileri ittiğini söyledi. Destan, "Etrafımdakileri iterken elim Levent Gök'e değmiş olabilir." dedi.
Sanık Mehmet Arif Arslan, Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfında yöneticilik yaptığı için şehit cenazesinden haberi olduğunu belirtti.
Olay öncesinde kendisini ve şehit babasını birinin iterek geçtiğini aktaran Aslan, polislere "Bunlar Kemal Kılıçdaroğlu ile beraber gelen ekipten. Hem beni hem de şehit babasını itti. Bunlar provoke etmeye gelmişler." dediğini anlattı.
- "Genel Başkan aracından indiği andan itibaren yuhalama selleri başladı"
Kılıçdaroğlu'nun koruma polisi Ali Sancar, "tanık" sıfatıyla verdiği ifadede, jandarma tarafından alınan ifadesinin geçerli olduğunu belirterek, şehit cenazesinin kılınacağı yere öncü ekip olarak geldiklerini anlattı.
Yanında ekip arkadaşlarının bulunduğunu aktaran Sancar, şunları söyledi:
"O ana kadar olumsuzluk yoktu. Koruma müdürümüze olumsuzluk olmadığını bildirdik. Önce Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve ardından Sayın Genel Başkan geldi. Genel Başkan aracından indiği andan itibaren yuhalama selleri başladı. Yuh sesleri ve 'PKK buradan defol' şeklinde slogan atıldı. Cenaze namazı tam anlamıyla kılınmadı. Protokolde devlet büyüklerinden kimse top aracının arkasında yoktu. Vatandaşlar, arındırılmış alana bariyerlerin üzerinden atlayarak girdiler. Vatandaşlar taş atmaya başladı, genel başkanın etrafında etten duvar ördük."
Sancar, cenaze töreni öncesinde kimseye şiddet uygulamadıklarını, Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı girişimi sonrasında müdahalede bulunduklarını belirtti.
Hakimin "Yakın orayı sözü' sizde nasıl bir etki uyandırdı?" sorusuna Sancar, yıllardır polis olduğunu hatırlatarak, "Bu olayın planlı, projeli ve öldürmeye yönelik bir linç girişimi olduğunu düşünüyorum." dedi.
Diğer müştekilerin dinlenmesinin ardından söz alan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesini ve mahkemenin görevsizlik kararıyla dosyayı ağır ceza mahkemesine göndermesini talep etti.
- Ara kararlar
Mahkeme, Akar ve cenazeye katılan protokoldeki diğer isimlerin tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti.
Mahkeme, sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına, duruşmaya katılmayan 4 sanığın zorla getirilmesine ve görevsizlik talebinin reddine karar verildi.
Davanın görülmesine 7 Ekim 2021'de devam edilecek.
Kılıçdaroğlu'nun da arasında bulunduğu bazı CHP'lilerin saldırıya uğramasına ve parti aracına zarar verilmesine ilişkin Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı ilk olarak 36 kişi hakkında dava açmış, sonradan birleşen dosyalarla sanık sayısı 67'ye yükselmişti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz