İzmir’’in işgali sırasında düşmana ilk kurşunu atarak milli mücadeleyi başlatan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin, ölümünün 97. yılında Konak’taki İlk Kurşun Anıtı önünde törenle anıldı.15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan askerlerine ilk kurşunu atan ve ardından şehit edilen Gazeteci Hasan Tahsin, İzmir Konak meydanındaki İlk Kurşun Anıtı önünde düzenlenen törenle anıldı. Törene, İzmir Vali Yardımcısı Uğur Kolsuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, CHP İzmir milletvekilleri Atilla Sertel, Musa Çam, Mustafa Balbay, CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Vatan Partisi İzmir İl Başkanı Rifat Mutlu, Basın Yayın Enformasyon İzmir Şube Müdürü Tarık Çiçek, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, İGC Başkan Yardımcısı Tayfur Göçmenoğlu, İGC Genel Sekreteri Kenan Çimen, İGC Genel Sekreter Yardımcısı Sadık Pala, İGC Yönetim Kurulu üyeleri Dilek Gappi, Murat Atilla, İlker Çoban, İGC üyeleri, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal marşının okunmasının ardından anıta İzmir Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeleri çelenk sundu.“MİLLİ MÜCADELE RUHUNUN SEMBOLÜ”İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, 97 yıl önce Hasan Tahsin’in attığı kurşunun bir anlamda gururlu sonun başlangıcı olduğunu söyledi.Hasan Tahsin’in, bu meydanda attığı ilk kurşunla milli mücadeleyi başlattığını ve kurtuluşu müjdelediğini belirten Dikmen, şöyle konuştu: "O ilk kurşun Türk ulusunun özgürlük simgelerinden biri. Hasan Tahsin, milli mücadele ruhunun sembolü. Hasan Tahsin, özgür bir ülke için, özgür bir millet için armıştır o ilk kurşunu. İşgal acısına dayanamayan Hasan Tahsin, yüreğinin sesini dinleyip tek başına da olsa bir alaya karşı çıkacak kadar cesurdu. İşgalcilere attığı kurşun Kurtuluş Savaşının meşalesini yakarken, bütün dünyaya Türk ulusunun bu işgali kabullenmeyeceğinin de mesajını veriyordu.”“GAZETECİLERE ATILAN KURŞUN ÖZGÜRLÜK ATEŞİNİ SÖNDÜREMEZ”Dikmen; işgali, emperyalizmi ve boyunduruğu kabul etmeyen Hasan Tahsin’in ruhunun, Türkiye’de birçok gazetecide yaşamaya devam ettiğini kaydederek şöyle konuştu: “Aynı inanca sahip birçok gazetecimiz basın özgürlüğüne sıkılan kurşunların hedefi olmuştur. Basın, düşünce ve ifade özgürlüğüne, toplumun bilgi edinme, haber alma özgürlüğüne inancın bedelini nice yürekli gazeteci yaşamlarıyla ödemiştir. 100 yıllık süreçte Türkiye’de onlarca gazeteci sıkılan kurşunlar, patlayan bombalarla öldürüldü. Yüzlercesi cezaevlerine gönderildi. Gazetecilere atılan kurşun özgürlük ateşini söndüremez. O ateş için verilen mücadelede de, cesur gazeteciler bir adım geri atmaz. Türkiye’de ve dünyada basın özgürlüğünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler, çeşitli saldırılara maruz kalmaya devam ediyor. Gazeteciler, aydınlar cezaevine atılarak susturulmaya, sindirilmeye ve ağır ağır öldürülmeye çalışılıyor ya da hedef gösteriliyor."Basın özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğüne dayandığını anlatan Dikmen, sözlerini şöyle tamamladı:"Ancak kişiler, düşüncelerini ifade ederken endişe duyuyorlarsa, hapis tehdidiyle karşı karşıya kalıyorsa, özellikle otosansür tehlikesi gazeteciler arasında bir virüs gibi yayılıyorsa; o ülkede basın ve ifade özgürlüğünden söz etmek mümkün değildir.”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz