İZMİR (İHA) - Yedeksubay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, şehit edilişinin 75. yıldönümünde İzmir'in Menemen İlçesi'nde törenle anıldı.
Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçi Hasan ve Şevki'yi anmak üzere Menemen İlçesi Yıldıztepe mevkiindeki Kubilay Anıtı'nda düzenlenen törene, İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, eşi Olcay Köksal, Menemen Kaymakamı Mustafa Ergün, Ege Ordu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Fethi Tuncel, Güney Deniz Saha Komutanı Oramiral Alev Gümüşoğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Halkın Yükselişi Partisi (HYP) Genel Başkanı Yaşar Nuri Öztürk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, 16 CHP İzmir milletvekili, CHP İl Başkanı Selçuk Ayhan, AK Parti İl Başkanı Ali Aşlık, Üniversitelerarası Kurul Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Alıcı, diğer siyasi parti il başkanları, belediye başkanları, öğrenciler ile çevre il ve ilçelerden gelen çok sayıda vatandaş katıldı. Tören alanına girişte parti bayrakları toplatılırken, törene katılan Torbalı'nın CHP'li Belediye Başkanı İsmail Uygur'un üzerinde silaha rastlanması, küçük çapta krize neden oldu. Uygur'un görevlilere, "Ben belediye başkanıyım, halkı huzursuz etmeyin" demesi üzerine kriz aşıldı ve Uygur törene alındı.
Tören öncesi CHP'liler, "Demokrasi ve Laiklik" yürüyüşü adı altında vatandaşlarla birlikte Menemen İstasyon Meydanı'ndan Yıldıztepe'ye kadar yürüdü. CHP lideri Deniz Baykal anıta gelişinde dua ederken, protokol tribününde CHP'nin Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile ayrı yerlerde oturdu.
Törene Kubilay Ailesi'ni temsilen gelini Müzeyyen Kubilay ile torunları Kemal, Mustafa, Vedat, Aktuğ, Arzu, Ayten ve Sevgi Çini katıldı. Aileyi temsilen torun Kemal Kubilay ve protokol tarafından anıta çelenkler konuldu.
"TÜRK ULUSU, KARANLIK GÜÇLERİN GERÇEK YÜZLERİNİ GÖRME FIRSATI BULMUŞTUR"
Törende Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün de mesajı okundu. Özkök mesajında, "Bugün bir neslin kendisini feda ederek kurduğu ve gelecek nesillere armağan ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir grup yobaz tarafından başlatılan olayların ve bu olaylarda mürteci saldırganlar tarafından vahşice katledilen, laik Cumhuriyetimizin sembolü Asteğmen Kubilay ile bekçilerimiz Hasan ve Şevki'nin şehit edilişinin 75. yıldönümüdür. Türk ulusu; küçük bir toplumsal olayın çok ötesinde özellikler içeren ve kendi iradesine yönelik yapılan bu önceden planlı başkaldırıyı hiçbir zaman unutmamıştır. Bu olaylar sayesinde Türk ulusu, birtakım kutsal değerleri kullanarak kendisini yanıltmaya ve tahrik etmeye çalışan karanlık güçlerin gerçek yüzlerini görme fırsatı bulmuştur.
Atatürk ilke ve devrimlerinin tüm ulusu kavrayan aydınlatıcı etkisini ve toplumda yaşanılan hızlı değişimi içine sindiremeyen karanlık güçler, bu başkaldırıyla ulusu yeniden Orta Çağ'ın karanlıklarına götürmeyi amaçlamışlar ve Büyük Önder Atatürk'ün çok veciz şekilde ifade ettiği; 'Türk ulusunun yürümekte olduğu yükselme ve uygarlık yolunda elinde ve kafasında tuttuğu meşale'yi 23 Aralık'ta söndürebileceklerini zannetmişlerdir. Ancak bunu başaramamışlardır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin erdemine inanmış Türk ulusunun kararlılığı, bu güçlerin emellerine ulaşmasına engel olmuştur. Bu anlamda, 23 Aralık 1930 tarihi Türk devrim tarihinde bir dönüm noktasıdır. Özellikle bu tarihten sonra her fırsatta yüce dinimizi ve halkın dini inançlarını istismar etmeyi düşünenler, Türk ulusunun sergilediği kararlı tutumu dikkate alarak benzer bir eylemde bulunmaktan daima çekinmişlerdir. Unutmayınız ki, Türk ulusunun o gün gösterdiği bu kararlılığın bir benzerini gösteremeyerek bugün karanlık güçlerin esiri olan ülkeler, içine düştükleri karanlık dünyadan hala aydınlığa çıkacakları günü beklemektedirler.
İrtica daima, aydınlık geleceğimizin en büyük düşmanı olagelmiştir. Özellikle son yıllarda irticai faaliyetlerde gözlenen hızlı artış, genç beyinlerin artan oranda karanlık çevrelerce esir alınmasına sebep olmaktadır. Gençlerimizin bu güçler tarafından ele geçirilmesinin ülkemizin geleceğini de kararttığını unutmayınız. Bunu önleyebilmenin ve gençlerimize gelecekte kendilerini bekleyen tehlikeleri anlatabilmenin önemli bir yolu, Şehit Kubilay'ın şahsında simgeleşen bu başkaldırıyı ve sonuçlarını gençlerimizin hafızalarında sürekli canlı tutmaktır.
Türk Silahlı Kuvvetleri, çağdaş fikirlerle donanımlı nitelikli personeliyle, Cumhuriyet'in temel değerlerine ve Büyük Önder Atatürk'ün en büyük ülküsü olan çağdaş medeniyet hedefine yürekten bağlı kalmaya devam edecektir.
Bu duygularla, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun yüce değerlerini korumak uğruna canlarını feda etmekten çekinmeyen, başta devrim şehidimiz Kubilay olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anar, onların aziz ruhları önünde saygıyla eğilirim" dedi.
Daha sonra Türk bayrağı göndere çekilirken, saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı okunarak, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. Bu sırada, öğrencilerin oluşturduğu koro Ata'nın gençliğe hitabesi ve gençliğin Ata'ya cevabını okudu. Törene katılanlar da eşlik etti.
"ULUSAL KİMLİK TÜRK KİMLİĞİDİR" Törende bir konuşma yapan Menemen'in CHP'li Belediye Başkanı Tahir Şahin, "Uygar insan dini, ırkı, mezhebi ve milliyetiyle övünmez, bunlardan utanmaz. Türk ulusunun çimentosu din değil laikliktir. Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti için önemli olan dindaşlık değil, yurttaşlıktır. Ulusal dil Türkçe'dir. Ulusal kimlik Türk kimliğidir. Ümmetçilik asla olmayacaktır. Üst kimlik, alt kimlik söylemleri sürüp gidiyor. Kimliğin altına mı yanarsınız, üstüne mi? Dini rantu Bu olaylar sayesinde Türk ulusu, çıları insanların, dindarlar ve dinsizler diye ayrılıp çatışmalarını ister ki bundan rant sağlasın. Ülkemize bir kez daha dönüp bakmalıyız. Toplum son birkaç yılda, Müslümanlar ve laikler diye ikiye ayrıldı. Bunun sorumlusu, dini siyasette, ticarette kullanıp, dinden rant sağlamaya çalışanlar değilse kimlerdir? Türban konusunda söz hakkının mahkemelere değil de ulemaya mı ait olduğuna yanarsınız. Her konuda ulemaya mı danışılıyor dersiniz. Bu bal gibi toplum yaşamında İslami kuralları egemen kılma şekli değildir de nedir? Fosilleşmiş düşüncelerin değil, canlanan bir ateşin, uygarlık düşmanlarının karanlığını yırtacak ışığı olacağız Kemalizm'le" diye konuştu.
Törende Topçu Binbaşı Kıvanç Özkan, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Tören sonrası bir grup CHP'li, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül lehine, "Başbakan Sarıgül", "Halkçı Sarıgül" şeklinde sloganlar attı.
Konuşmaların ardından tören sona ererken, Ege Ordu ve Garnizon Komutanı Orgeneral Fethi Tuncel ve Vali Oğuz Kağan Köksal, Anıt Şeref Defteri'ne duygu ve düşüncelerini yazdı. Orgeneral Tuncel deftere, "Yobaz bir grup tarafından haince şehit edilişinizin 75. yılında yine huzurunuzdayız. O gün genç Cumhuriyetimi hedef alan bu olay, modernleşme ve çağdaşlaşmayı içine sindiremeyen çevrelerin her dönemde var olabileceğinin bilinmesi bakımından bir ibret vesikası olarak tarih sayfasındaki yerini almıştır. Yüce Atatürk'ün ilke ve devrimlerini özümsemiş, Cumhuriyet değerlerine bağlı nesiller yetiştirme çabalarımız, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte devam edecektir. Siz rahat ve müsterih uyuyun" dedi.
Törenin sonunda komutanlar ve diğer yetkililer, Kubilay Ailesi ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirdi.