Polis Ahmet'e kuzeni bir müzik CD'si hediye etti. Ahmet sordu: 'Nereden getirdiniz bunu?'... Kuzeni 'internetten indirdik' dedi. Ahmet ''Bunun bandrolü ödenmemiş, ben bunu kullanmam'' diyerek hediyeyi kabul etmedi. Bu ilkeli duruşu gösteren Tunceli'de kalp krizi nedeniyle şehit olan polis Ahmet Küçüktağ... Şehit Ahmet'in yalnız kendisi değil babası da ilkeli duruşu ile örnek oldu. Oğlunu toprağa veren acılı baba Süleyman Küçüktağ, Gezi eylemlerinde başına isabet eden gaz fişeği nedeniyle yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin'e de Okmeydanı'nda öldürülen Burak Can'a 'Bizim evladımız' diyerek sahip çıktı.
İstanbul'da Gezi eylemleri sırasında gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan için Tunceli'de düzenlenen gösteriler sırasında kalp krizi geçirerek şehit olan polis memuru Ahmet Küçüktağ'ın babası Süleyman Küçüktağ, vatandaşlara sağduyu çağrısı yaparak, ''Berkin de Burak Can da bizim evladımız'' dedi.
''BERKİN DE BURAK CAN DA BENİM EVLADIM''
Elazığ Abdullahpaşa Mahallesi'ndeki Batı Sitesi Camisi yanındaki taziye evinde taziyeleri kabul eden acılı baba Küçüktağ, İstanbul'da yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın da Burak Can Karamanoğlu'nun da kendi evladı sayıldığını söyledi.
Oğlu ile Elvan ve Karamanoğlu'na Allah'tan rahmet dileyen Küçüktağ, vatandaşlara sağduyu çağrısında bulunarak, "Neden olsun bunlar. Bu sokak olaylarının bir an önce durdurulması lazım. Ahmetler şehit olmasın” dedi.
''OĞLUMUN KALP SORUNU YOKTU''
Küçüktağ, oğlunun kalp sorunu olup olmadığının sorulması üzerine, “Hayır, çocuğumun hiçbir sorunu yoktu. Zaten çocuğum asayiş de bile değildi. Kendisi masa başında bir memurdu, seçimler nedeniyle kendisine 20 günlük mü bir aylık mı dış görev verdiler. Ne diyelim Allah'ın takdiri. Allah sabrımızı arttırsın. Vatan sağ olsun” diye konuştu.
''GİDEN SİZDEN BİRİYDİ''
Şehidin dayısı Fethi Dağ ise Küçüktağ ailesinin fakir Anadolu insanları olduğunu söyledi. Baba Küçüktağ'ın işçi emeklisi olduğunu ve oğlunu alın teriyle okuttuğunu belirten Dağ, "Sokakta halk adına çalışanlar, çarpışanlar, etrafı yıkanlar, lütfen bunu dikkate alın; giden sizden biriydi, Anadolu'nun mazlum, fakir fukara ailesiydi” dedi.
''BERKİN DE ALİ İSMAİL DE BİZİM ÇOCUĞUMUZ''
Dağ, "Berkin de bizim çocuğumuz, Allah rahmet etsin. Ali İsmail Korkmaz da bizim çocuğumuz. Ahmet de bizim çocuğumuz. Biliyorum, Türkiye üzülüyor ama biz yanıyoruz. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın, Allah sabrımızı arttırsın” ifadesini kullandı.
''BÖYLE BİR ÇOCUK BU ÜLKEDE KAÇ TANE VAR?''
Bu milletin çok iyi bir evladını kaybettiğini dile getiren Dağ, “(Ahmet Küçüktağ'ın) Kuzeni bir müzik CD'si hediye ediyor. (Küçüktağ) Soruyor, 'nereden getirdiniz bunu?' (Kuzeni) 'İnternetten indirdik' diyor. 'Bunun bandrolü ödenmemiş, ben bunu kullanmam diyor.' Ben soruyorum şimdiki aydınlara, böyle çocuk bu ülkede kaç tane var" diye konuştu.
''KİMSENİN HAKKINI YEMEM DEDİ''
Ahmet Küçüktağ'ın çok idealist bir insan olduğunu, Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra girdiği üniversite sınavından yüksek puan aldığını belirten Dağ, "Fen Edebiyat Fakültesini İnönü Üniversitesi'nde okudu. Biliyorsunuz, edebiyat fakültelerinden mezun olanlara formasyon gerekiyor. Yeğenime 'Dayın rektörü tanıyor, söyleyelim de senin formasyonunu yaptıralım' demişler, 'Hayır, ben kabul etmem, kimsenin hakkını yemem' demiş. Kaybettiğimiz çocuk böyle birisi" dedi.
''BİRBİRİMİZİ KIRMAYALIM, ÜZMEYELİM''
Sokaklarda gösteri yapanlara seslenen Dağ, "Yazıktır, bu ülke bizim. Bakın şu anda burada Kürdü var, Zazası var, Türk'ü var, Karadeniz'den geleni var. Biz aynı türkülerle coşuyoruz, düğünümüzü yapıyoruz. Aynı mezarlıklara gömülüyoruz, bakın aynı şekilde cenazelerimiz kaldırılıyor. Lütfen evlerinize çekilin. Annelerinizi, babalarınızı dinleyin. Birbirimizi kırmayalım, üzmeyelim. Birbirimize yaşanır ortam oluşturalım. Hep beraber bu güzel ülkede yaşayalım” şeklinde konuştu.
AA