Şehit Polisin Babasından Adalet Isyanı

Mesut MADAN/BURDUR, Diyarbakır'da geçen yıl Ağustos ayında şarkıcı Rojin'i koruyan polis aracına çarparak, polis memurları Sıdkı Kara, Ömer Mercimek ve Ahmet Yıldırım'ın şehit olmasına neden olduğu iddiasıyla Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan yargılanan 29 yaşındaki Muhsin Öner, 12 Şubat'taki duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Duruşmaya katılan şehit polis memuru Sıdkı Kara'nın Burdur'da yaşayan babası İlhan Kara, karara tepki gösterdi.
Tanıkların dinlenmesine, olay yeri görüntülerinin olmasına rağmen haksız bir karar verildiğini öne süren İlhan Kara, "İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun cinsi, rengi ve plakası belli olmayan bir araca suç vermesi sonucu mahkeme gerçek suçluyu tahliye etmiştir. Adalet, vicdan bunun neresindedir. O zaman bizim çocuklarımız neden öyle bir göreve gidip şehit oluyorlar? Bunun cevabını kim verebilir? Bu ülkede fakir olmak, arkasız olmak suç mudur?" dedi.
Adaletin yerini bulmadığını savunan İlhan Kara, "Bizim çocuklarımızın ölümüne hayali bir araç mı sebep oldu? O raporu veren mühendisler vicdanen çok mu rahatlar? Kendi başlarına gelseydi bu kadar rahat ve ani bir karar verip suçluyu tahliye edebilirler miydi?" diye konuştu.
Mahkeme kararına itiraz ettiklerini kaydeden İlhan Kara, kaza yapıp birinin ölümüne sebep olanların bu mahkeme kararını örnek gösterip 'kazaya hayali bir araç sebep oldu' savunmasıyla tahliye talebinde bulunabileceğini vurguladı.
ADLİ TIP KURUMU RAPORU
Kazaya ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan ve mahkemeye sunulan raporda olayın 16 Ağustos 2014 günü saat 10.40'ta meydana geldiği belirtildi. Hız limitinin 110 kilometre olduğu yolda Muhsin Öner'in kullandığı 34 UK 9785 plakalı otomobilin kadranının 110 kilometrede, polis memuru Ömer Mercimek'in kullandığı ve Ahmet Yıldırım ile Sıdkı Kara'nın bulunduğu otomobilin kadranının ise 80 kilometrede takılı olduğu kaydedilen raporda, yolun orta refüjüne dolgu yapılıp asfaltlanmış geçiş yolu olduğu ve her iki yanında köy yolu mahiyetinde tali yol bulunduğu kaydedildi.
Raporda, şunlara yer verildi:
"Tüm dosya kapsamı, iddianame, sanık savunması, tanık beyanları, kaza tespit tutanağı, keşif ve bilirkişi raporları, olay yeri fotoğraflarını içeren CD'ler incelendiğinde; sanık sürücü Muhsin Öner'in hazırlık aşamasından itibaren ifade etmekte olduğu plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen bir aracın yakın mesafeden aniden sağ taraftaki tali yoldan orta refüje girerek seyir dengesini bozmasının olayda asıl derecede etken olduğu, olay mahallinde yolun bakım ve onarımında sorumlu kurum kuruluş yetkililerinin de olayda kusursuz olduğu değerlendirilerek aşağıdaki kanaate varılmıştır.
Sanık sürücü Muhsin Öner, idaresindeki otomobil ile gündüz vakti görüşün açık olduğu meskun dışı mahaldeki hafif virajlı yolda seyrederken, hızını mahal şartlarına uydurması, ilerisinde kurallara aykırı bir şekilde sağ tarafındaki yoldan anayola girerek orta refüje gelen aracı ikaz etmesi, kendi istikametindeki yol içinde kalarak yeterli tedbir alması gerekirken gerekli tedbirleri almadan karşı şeride girip, karşı şerit içerisinde otomobile çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile tali derecede kusurludur.
Maktul sürücü Ömer Mercimek, idaresindeki otomobil ile kendi şeridi içinde normal bir şekilde seyrederken karşı yönden gelen ve aracıyla idaresindeki otomobile çarpan sanık sürücüye karşı alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığından olayda bir kusuru bulunmamaktadır.
Plakası belirsiz araç sürücüsünün kurallara aykırı olarak ilk geçiş hakkını anayolda seyir halinde olan araçlara vermeden tali yoldan hatalı şekilde anayola kontrolsüzce girmesi olayda asli derecede etken olmuştur."