Şehit ve gazilerin kamuda istihdamı yüzde 2’ye çıkarılacak

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, anayasa değişikliği referandumunun ardından pozitif ayrımcılık getirilen şehit ve gazi yakınlarının taleplerinin arttığını belirterek, bu konuda üç bakanlığın koordinesinde bir çalışmanın yapıldığını söyledi. Yılmaz, Âşık Veysel‘in "Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i / Hep Âdem’in oğlu kızı/ Beraberce şehit gazi/ Yanlış var mı ve neresi?" dizelerini okuyarak şehitlerin Türkiye’nin her yerinden olduğunu söyledi.
Milli Savunma Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını cevaplandıran Bakan Yılmaz, şehit ve gazilerin haklarının iyileştirilmesiyle ilgili olarak, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıklarının ortak çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Bakan Yılmaz, üzerinde çalışma yapılan konuları şöyle sıraladı: "Şehit yakınlarına iki iş imkanının sağlanması, kamu da istihdam oranının yüzde 2’ye çıkarılması, vazife malülü olarak şehit olanların ailesinden istenen muhtaçlık şartının kaldırılması, 3713 Sayılı Kanun kapsamında olmasa dahi birinci ve ikinci derece vazife malüllerinin sağlık giderlerinin karşılanması, şeref aylığı hak sahiplerinin ve muharip gazilerin sosyal güvenlik kurumlarına tabii olmama şartının kaldırılması, maluliyetlerin yeniden tespiti için yapılan sağlık muayenesinin askerlik çağının sonuna kadar uzatılması, terör olaylarına muhatap olmaları halinde halen kapsamda olan eğitim gören, intibak döneminde olanlar kapsama dâhil edilerek diğer personel haklarından yararlanmasının sağlanması, operasyon gidiş dönüş olaylarının dâhil edilmesi, bakım yardımlarını iki katına çıkartılması, kira yardımının 15 yıla çıkarılması, ücretsiz seyahat hakkın genişletilmesi ve hak ve vazife malullüğünden dolayı maaş alan bekar personelin ailesine ödemenin artırılması."
Yılmaz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yapacağı şehit tanımı ile ihtiyaçların ortadan kalkacağını ifade etti.

“BİZİM ENKAZDAN KURTARDIĞIMIZI CANLI BOMBA ÖLDÜRÜYOR”
BDP Hakkâri Milletvekili Adil Kurt’un Kazan Vadisi’nde yaşanan ölümleri hatırlatması üzerine Bakan Yılmaz, yaşam hakkının kutsal olduğunu vurguladı.
"Çağrımız vahşi eylemde bulunanlara değil." diyen Bakan Yılmaz, sözü dinlenenlerin "Bu yol çıkmaz yol" demeleri gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "En kutsal hak yaşama hakkı. Bu ortadan kaldırıldıktan sonra hangi hakkı kullandıracaksın. Hak biraz izafidir. Bazı erkekler günde üç vakit hamının yemek vermesini bir yükümlülük olarak görebilir. Hak verilmiyor. O halde şiddet uygulaması doğru görülebilir mi? Hak ile şiddet ya yana getirilir mi? Hukuk, mahkeme niye var. Depremde bir can kurtarılınca sevinci dünyanın dört bir yanındaki insan duyuyor. İnsan yaşamı bu kadar önemli. Bu çağrımız, vahşi eylemde bulunan insanlara, duruma karşı değil. İntihar eylemcisinin durumun anlayabilmek lazım. Nasıl olur? Hem kendisini hem başkasını öldürecek. Çağrımız onlara değil. Sözlerine ne diyor diye bakılan insanlara:‘Bu yolun çıkmaz yol olduğunu söyleyebilmek lazım. Hak arama ile terörü ayırmak lazım. Şiddetle hak aramayı bağladığınızda ne hukuk ne devlet kalır. Bir insanı biz kurtarıyoruz. Öbür adam canlı bomba oluyor, onu öldürüyor. Bunun kabul edilebilir yanı var mı Hangi hak bunu meşru görür?
Kazan Vadisi operasyonunda yasak silah kullanıldığı iddiasını da cevaplandıran Bakan Yılmaz, "Kazan Vadisi’nde kimyasal silah kullanılması söz konusu değil. MKE, BM ve NATO çerçevesinde üretim yapmaktadır. Hukuka aykırı bir kullanım söz konusu değildir." dedi.

"İSRAİL’E BİLGİ VERİLMESİ DURUMUNDA SÖZLEŞME FESHEDİLİR"
Malatya’ya konuşlandırılacak radar erken uyarı sistemine ilişkin ABD ile ikili anlaşma yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, ‘Bunu komuta kademesinde bizim Türk komutanımız yer alacak NATO kapsamında. Savunma sistemi NATO üyelerine yönelik. NATO üyeleri dışında kullanılmayacak. İsrail içinde kullanılacak mı? Sözleşmemizde bir hüküm var. NATO dışında bir başkası tarafından kullanılırsa feshedebilme hakkımız var. Kimseye verilmeyeceği söylendi. Kullanılırsa sözleşmeyi iptal ederiz.

"BEDELLİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR"
Şimdiye kadar 1987, 1992 ve 1999 yıllarında bedelli uygulaması getirildiğini belirten Bakan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "1987 yılında 40 yaşında büyükler için getirilmiş. O dönemde kaç kişinin faydalanacağı ilişkin çalışmada 198 bin kişi yararlanır diye kanun çıkarılmış. 18 bin kişi yararlanmış yüzde 9. 1992 yılında hak sahibi 243 bin kişi varmış, 35 bin kişi faydalanmış, yüzde 14. 1999 yılında hak sahibi 344 bin, yararlanan 72 bin yüzde 21. Şimdi de yaşa göre değişiklik olmakla birlikte 35 yaş üstü 200 bin kişi var. Yüzde 10 faydalansa 20 bin kişi, yüzde 20 faydalansa 40 bin kişi ediyor. Arkadaşlar geçmişteki uygulamalara bakacaklar. Şu anda çalışma var. Silahlı kuvvetlerin ihtiyacı dikkate alınarak çalışma getirecekler, bizde Bakanlar Kurulu’na getireceğiz."
Bakan Yılmaz, bedelliden elde edilecek gelirin bir kısmının şehit ve gaziler için harcanması için çalışmaların devam ettiğini kaydetti.

"HERONLARIN BAKIMI TÜRKİYE’DE YAPILACAK"
Heronların alım anlaşmasında motorların bakımının garanti kapsamında İsrailli üretici firma tarafından yapıldığını belirten Bakan Yılmaz, "Heronlarla ilgili çalışma, TSK’nın insansız hava ihtiyacı çerçevesinde 1990’lı yıllarda başlamış. İhale çalışmaları başlamış, İsrail’le ilişkiler sürdürülmüş, 2004 yılında alınan tekliflerinin değerlendirilmesi sonucunda, milli insansız hava araçlarının geliştirilmesi sürecinde ara çözüm olarak kullanılmak üzere 10 adet Heron alımına ilişkin sözleşme imzalandı. 2010 yılı başından itibaren kullanıma alınmış olup, etkili olarak kullanılmaktadır. Alım sözleşmesinde garanti hükmü var. Bu kapsamda motorların bakımı imalatçı firma tarafından yapılmıştır. İsrail’e gönderilen 5 motordan 2’si geldi, 3’ünün ise gelmesi beklenmektedir. Heron yedek motorları olduğu için hiç atıl olmamıştır. Garanti süresinin bitmesine müteakip ya sözleşme ile hizmet alacaksınız, ya siz yapacaksınız. TUSAŞ ile bakımların yapılması için sözleşme yapıldı. Bakım Türkiye’de yerine getirilecektir." şeklinde konuştu.

"ASKERDE İNTİHAR OLAYLARI AZALIYOR"
Silah altındaki askerlerde intihar olaylarının her geçen yıl düştüğünü belirten Yılmaz, şunları kaydetti: Türk Silahlı Kuvvetleri’nde gerçekleşen intihar olaylarının yıllara göre dağılımı bakıldığında, 2001 yılında 131, 2002 yılında 157, 2009’da 75, 2010 yılında ise 80 intihar olayı var. Sayılar gittikçe azalmaktadır. Azaltmak için her türlü psikolojik ve tıbbi destek verilmektedir.