Seka Kültür Evi'ndeki Ramazan Programları Devam Ediyor

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından SEKA Kültür Evi’nde düzenlenen Ramazan programları devam ediyor. Her hafta gerçekleştirilen programlarda önemli isimler Seka Kültür Evi’nde genç nesillerle buluşturuluyor. Son olarak ilahiyatın duayen isimlerinden Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Büyükşehir ve Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Kocaeli Şubesi’nin Ramazan ayı etkinlikleri çerçevesinde, dinleyicileri ve okurlarıyla iftarda buluştu.

Çok sayıda katılımcının bulunduğu iftarda; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halk İlişkiler Dairesi Başkanı Raşit Fidan, Büyükşehir AB ve Dış İlişkiler Müdürü Bilal Barış, Şehir Tiyatroları Müdürü Turgut Çakar, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Muhlis Öztürk, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Yüksel Korkmaz ve Dr. Ali Vasfi Kurt, yerel tarihçi Ahmet Nezihi Galitekin ve Volkan Şenel, MÜSİAD Başkanı Recep Bilal Şengün, Ensar Vakfı Şube Başkanı Musa Taşçı, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı ve şair Süleyman Pekin, Kocaeli Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Mehmet Baydemir ve üyeleri, DED Gençlik Komisyonu üyeleri ve yüzün üzerinde katılımcı hazır bulundu.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ve iftarın ardından gerçekleştirilen sohbette Prof. Dr. Bekir Topaloğlu, Kuran’ın anlamının Ramazan ayında tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Herkesin elden geldiğince kendi başına Kuran meali okuması gerektiğini söyleyen Topaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Cenabı hakkın bizlere lütfettiği nimetler sayılamayacak kadar çoktur. Şüphe yok ki insan, sahip olduğu nimetleri kullandığı sırada onlar yok olduğu taktirde nasıl bir durum ortaya çıkar onu tartamaz, onu daha önce tahayyül edemez” dedi.

Hayatın, dünya ile sınırlı olmadığını ve dünyanın gelip geçici olduğunu belirten Prof. Topaloğlu, “Dünya hayatından sonra, ölümden sonra ikinci bir hayat başlıyor: O, ebedi hayattır. Asıl olan ebedi hayata hazırlanmaktır. Bizler iman konusunda, Müslüman olma konusunda mirasyediyiz. Müslüman ailelerde doğduk, büyüdük. İslamiyet’i, bu havayı bu inancı onlardan devraldık. Fakat bu yaratılıştan fıtri olan bu özelliği akıl baliğ olunca, taklidi olan bu imanı hakiki, kendimizden özümüzden düşüncelerle birlikte kesin bir hale getirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.