Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) şeker fabrikalarının özelleştirilmesi kararına ilişkin Şeker-İş Sendikasının başlattığı, "Şeker fabrikaları satılmasın" imza kampanyasına destek verdi.
Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök ve TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Ferda Hekimci, Şeker-İş Genel Merkezi'nde konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Hekimci, Cumhuriyet'in simgesi şeker fabrikalarının satılmasının, bu ülkenin can damarına vurulacak bir darbe olduğunu savundu.
Maliyeti düşürmek için glukoz şurubu ve fruktoz şurubundan oluşan nişasta bazlı şekerin (NBŞ) pancar şekeri yerine kullanıldığına dikkati çeken Hekimci, bunun kolon, pankreas ve meme kanseri, obezite, diyabet, kalp-damar hastalıkları, alerji ve kısırlık problemlerine yol açabildiğini anlattı.
Özelleştirme sürecine demokratik yollardan karşı çıkacaklarını belirten Hekimci, 102 şubeleriyle "Şeker fabrikaları satılmasın" kampanyasına destek vereceklerini aktardı. Hekimci, "Eğer şeker fabrikalarının satılması söz konusu olursa, yurt çapında NBŞ'li yiyecek ve içeceklere, tüketimden gelen gücümüzle 'almama' hakkımızı kullanacağız." diye konuştu.
Şeker-İş Genel Başkanı Gök de TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen önergeyle nişasta bazlı şeker kotasının yüzde 5'e düşürülmesini değerlendirerek, bunun ülke açısından geç kalınmış ancak önemli bir hadise olduğunu vurguladı.
Bu konuda 12 yıldır davalar açtıklarına değinen Gök, "Yüzde 5'e indirilmesi ülkemiz için bir kazançtır diye düşünüyorum ama bunun özelleştirmeyle bağlantısı olup olmadığıyla ilgili değerlendirmemizi, önümüzdeki günlerde yeniden yapacağız." dedi.
- "Pancar söküldükten sonra bir ay içerisinde işlenmek mecburiyetindedir"
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi durumunda imza kampanyasından sonra başka bir eylem planları olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Gök, "Şu anda üretimden gelen gücümüzü kullanmamız gibi bir şey söz konusu değil. Çünkü hiç bir fabrikamız üretimde değil. Dünyanın her yerinde pancar üretimi aynıdır. 4-6 ay arasında sınırlı bir üretim zamanı vardır. Pancar söküldükten sonra bir ay içerisinde işlenmek mecburiyetindedir. Bu bakımdan revizyon dönemindeyiz, üretimden gelen gücü kullanmak gibi bir ifade bugün yanlış ve aldatıcı olur. Gelişmelere göre an be an ne yapacağımızla ilgili program yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Toplumun her kesiminin, şeker fabrikalarının kapatılmaması konusunda duyarlı bir duruş sergilediğini aktaran Gök, burada bir milli mutabakat olduğunu, buna siyasiler ve hükümetin seyirci kalacağını düşünmediğini, konunun çözülmesi gerektiğini söyledi.
Şeker fabrikalarının tarihsel önemini de vurgulayan Gök, "Türkiye'deki şeker fabrikalarının yapılanmasını incelemeden, şeker fabrikalarında yapılan her türlü özelleştirme, sosyal hadiseleri de beraberinde getirecek." dedi.
- "Şartnamede bunlarla ilgili hiçbir koşul veya madde yok"
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle Türkiye'de şeker üretiminin sadece 6-7 fabrikada olacağını öne süren Gök, "2011'deki ihale şartnamesinden hiçbir değişiklik göstermeyen bu ihale şartnamesindeki koşulları hükümet edenlerin yeniden değerlendireceğini düşünüyorum." dedi.
Siyasilerin, "Hiçbir fabrikanın üretiminin sonlandırılmayacağı, kapanmayacağı, halkın daha ucuz şeker yemesinin sağlanacağı ve satış sonrası üretim kotasını doldurmayanlardan fabrikanın geri alınacağı ve çalışanların haklarının korunacağına" ilişkin açıklamaları olduğunu hatırlatan Gök, şunları kaydetti:
"Şartnamede bunlarla ilgili hiçbir koşul veya madde yok. Biz bunu özelleştirme idaresine sorarak, kamuoyunun bilgilendirmesi için açıklama yapmasını talep ettik. Siyasilerimizin açıklamalarıyla şartnamenin örtüşmediğini söylüyorum, bunun kamuoyunda açıklığa kavuşmasını talep ediyorum."
Konuşmaların ardından TÜDEF üyeleri sendika önüne konulan masada, imza kampanyasına destek verdi.