Şekerin faydaları nelerdir? Fazla tüketimi hangi zararlara yol açar?

Aslında bu iki tür arasındaki tek farkı sunum şeklidir. Onun dışında arasında herhangi bir fark bulunmaz. Hala araştırmalar tamamlanmasa da faydaları ve zararları ile ilgili pek çok araştırma bulunuyor. Tüm gıdalarda olduğu gibi şekerde de tüketim sıklığı büyük önem taşır.

Şekerin Kalorisi ve Besin Değeri

Miktar : 100

Kalori (kcal) : 386,7

Yağ (g) : 0

Karbonhidrat (mg) : 100

Protein (g) : 0

Şekerin Faydaları

Şekerin sağlığımız için çok yararlı olduğunu söyleyemeyiz. Glikoz bakımından oldukça zengin bir kaynak olduğu için, iyi bir enerji vericidir. Aynı zamanda ruhsal olarak da size yararları olabilir.

1. Duygusal anlamda kendinizi iyi hissetmenizi sağlar

Duygusal olarak kendinizi kötü hissettiğiniz dönemler yaşamış olabilirsiniz. Depresyonda olduğunuz, kendinizi yalnız hissettiğiniz ve stresli olduğunuz dönemler olmuş olabilir. Böyle dönemlerde olan insanların ilk olarak tercih ettiği şekerin, glikoz oranı yüksek ürünler olduğu tespit edilmiş. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki içerdiği glikoz oranı ve seratonin hormonu ile şeker maddesi kendimizi daha mutlu hissetmemizi sağlıyor. Eğer böyle zamanlarda şekeri tüketirseniz moralinizin kısa bir süreliğine olsa da düzeleceğini görebilirsiniz. Ama aşırıya kaçmamaya dikkat etmelisiniz.

2. İyi bir enerji kaynağıdır

Bilinen en iyi enerji kaynaklarından biri olan şeker, özellikle sporcular tarafından kullanılır. Eğer çok yorulduysanız şeker tüketebilirsiniz. Örnek verecek olursak çok yoğun bir gün geçirdiniz enerji kaybettiniz ilk olarak tüketmek isteyeceğiniz şeker ya da türevleri olabilir. Enerji değeri yüksek olan şeker, kandaki glikoz oranını yani glisemik indeksi hızlı bir şekilde arttırır.

3. Mineral ve besleyici madde içerir

Eğer söz konusu olan paketli gıdalarda bulunan ya da toz olarak nitelendirdiğimiz kristal yapılı şeker değil de fruktoz, laktoz, maltoz gibi karbonhidratlarsa; mineral ve besleyici maddeler içerir. Özellikle fruktoz tüketimi önemlidir. Glikoz direkt olarak kullanımı zor olan bir monosakkarittir. Vücutta yıkımı zordur. Fakat fruktoz olarak bilinir ve glikoza göre yıkımı daha kolaydır. Doğal olanları tüketmeniz daha sağlıklı bir vücuda kavuşmanızı sağlar.

4. Düşen kan basıncını arttırır

Bazı insanlar şekere daha fazla ihtiyaç duyabilir. Eğer kandaki glikoz oranı düşerse bazı sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Örneğin; baş dönmesi, halsizlik, bayılma gibi sorunlar görülebilir. Böyle durumlarda bu sorunları yaşayan kişilere ilk olarak tatlı bir gıda verildiğini görebilirsiniz. Bunun nedeni ise vücutta düşen glikoz oranını normal bir seviyeye getirmek olarak bilinir. Glikozun aslında bizim için önemini böylece daha iyi anlayabilirsiniz.

5. Beyin fonksiyonlarının daha aktif bir şekilde çalışmasına yardımcı olur

Beynin en temel enerji kaynağı glikozdur. Bu sık sık söylenen sözlerden biri olarak bilinir. Glikoz olmadan beyin fonksiyonları iyi çalışamaz. Özellikle sınavlara hazırlandığınız dönemlerde ya da ders çalıştığınız zamanlarda glikoz tüketiminizi arttırmanız daha iyi olabilir. Beynin aktif bir şekilde çalıştığı zamanlarda bazı kişilerde kilo kaybı yaşanabilir. Bunun temel nedeni de bahsettiğimiz gibi beynin glikoz kullanmasıdır. Eğer vücudunuzda yeterince glikoz yoksa bir süre sonra kilo kaybı yaşamanız oldukça normaldir. Bu nedenle ders çalışırken ya da sınavlara girmeden önce glikoz oranı yüksek bir gıda maddesi tüketmeniz sizin için iyi olabilir.

6. Saçların daha sağlıklı olmasını sağlar

Şekerin bilinmeyen faydalarından bir tanesi de saç üzerindedir. Şampuanınızın içerisine bir miktar şampuan ekleyin. Karışım haline gelen bu şampuan ile saçlarınızı ovarak yıkayın. Bu şekilde kullanımında saçların daha sağlıklı ve temiz olmasını sağlayacaktır.

İnsanın Günlük Şeker İhtiyacı Ne Kadardır?

Günde tükettiğimiz glikoz miktarı oldukça fazladır. Aslında gün içerisinde tüketmemiz gereken miktar belirlidir. Erkekler için günde 35 gram yani 150 kalori de diyebiliriz, kadınlar için ise 20 gram yani 100 kalori yeterlidir. Fakat bu miktarlar tüketmemiz gereken toplamının miktarıdır. Bu demek oluyor ki yenilen ve içilen her şeye dikkat edilmelidir. Örneğin, içtiğimiz içecekler, yediğimiz tatlılar, yemekler hatta meyve sebzelerde bile birçok gıda maddesinde olduğu gibi şeker bulunuyor. Günlük ihtiyacınızın kontrolü ancak bu dikkat etme alışkanlığı ile sağlanabilir. Aksi takdirde şekerin zararlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.

Şekerin Zararları

• Fazla tüketimi ile obezite meydana gelebilir. Özellikle ABD'de çok sık görülen bir sağlık problemi olan obezite insanların çok fazla paketli ve glikoz oranı yüksek gıda maddesi tüketmesi ile meydana geliyor.
• Kalbe zararlıdır. Fazla tüketimi ile kalp hastalığına yakalanma riskiniz artar. Şeker kalbin pompalama mekanizmasını ciddi oranda etkiler. Bu nedenle kalp rahatsızlıklarının meydana gelmesi önemli oranlarda görülür.
• Bağışıklık sisteminizi zayıflatır. Çok gizli bir zehir olan şeker fazla tükettiğinizde bağışıklık sisteminiz zayıflar. Vücudunuz hastalıklara karşı direncini kaybeder. Çok daha kolay hastalıklara yakalanabilirsiniz. Örneğin, kış aylarında bu gıdayı çok tükettiğinizde hastalıklara daha kolay yakalandığınızı görebilirsiniz.
• Yetişkin insanlar için tehlike arz eden şeker maddesi aynı zamanda çocukların da sağlığını riske atar. Şekerin çocuğa zararlarında diş çürümesi görülür. Özellikle çocuklara söylenen klasik bir söz olarak bilinir. Fakat diş sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Aynı zamanda çocukların fazla tüketiminde de obezite görülebilir. Bu nedenle ailelerin özellikle şeker konusunda çocuklarına karşı daha kontrollü olması gerekir.
• Vücudunuzdaki enzimlerin çalışma aktivitesini yavaşlatır.
• Bel ve karın bölgesinde yağlanma problemleri meydana gelebilir. Eğer çok fazla tüketirseniz vücudunuzun görünümünden de rahatsız olabilirsiniz.
• Şekerin cilde zararları da bulunur. Cildin sağlığını ve elastikliğini kaybetmesine ve daha erken yaşlanmanıza neden olur.
• Hamilelikte şeker yüklemesi hamileler için oldukça ciddi bir sorun olup görülme sıklığı yüzde 2-5 arasındadır. Bu durumun nedeni hamilelik döneminde kadınların fazladan insülin salgılamasıdır. 6. aydan sonra hamile kadının plasentasından hormon salgılanması ile insüline karşı direnç oluşur. Bu direnç ile diyabet riski taşıyan kadınlarda değerler yükselir ve bu durum bazen ciddi sorunlara yol açabilirken bazen de kontrol altına alınır ve risk oluşturmaz.