Fransa Kanser Enstitüsü, Paris Üniversitesi ve Fransa Halk Sağlığı Ajansı tarafından Fransa'da yaklaşık 100 bin kişinin 9 yıl izlendiği araştırmada ortalama 100 mililitre günlük şekerli içecek tüketimindeki artışla tüm kanser türleri için riskin yüzde 18, meme kanseri riskinin yüzde 22 arttığı tespit edildi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin: "Araştırma, hazır meyve suyu tüketiminin de kanser gelişimi açısından benzer bir etki yaptığını gösterdi. Şurup, şeker gibi katkı bulunan hazır meyve sularının tüketiminden kaçınılmalı, bunun yerine meyveler mevsiminde bütün olarak kararınca yenilmeli. Şekerli gıda tüketimine ciddi sınırlama getirilmeli. Her ürünün etiketinde toplam şeker miktarı ve eklenmiş şeker miktarı mutlaka yer almalı" şeklinde açıklamada bulundu.
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarla, şekerli içeceklerin önemli sağlık sorunları ile ilişkili olabileceğinin gösterildiğini ifade eden Şahin, özellikle işlenmiş gıdalarda yüksek fruktoz içeren mısır şurubu ve eklenmiş şeker kullanımının son 20 yılda hızla arttığını belirtti.
Şahin, "Özellikle meyve suyu tüketiminin sağlıklı olduğu algısı ile yoğun reklamlarla hem meyve sularının hem de şekerli gazlı içeceklerin çocuk ve genç erişkinlerde tüketim hızını artırdı. Araştırmalarla, bu tüketimin obezite, insülin direnci ve şeker hastalığı ile ilişkili olduğunu gösteren önemli bulgular saptandı. Özellikle günlük şeker tüketiminin artışının, şekerli içecekler ve diyet içeceklerin yoğun kullanılmasıyla ölüm riskinin arttığı tespit edildi." diye konuştu.
Prof. Dr. Şahin, paketlenmiş ürünlerin yüzde 75'inde eklenmiş şeker olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Eklenmiş şekerin zararları nedeniyle Amerikan Kalp Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü, günlük eklenmiş şeker tüketimi için sınırlamalar önerdi. Amerikan Kalp Birliği, şeker tüketimini kadınlarda günde 6, erkeklerde 9 tatlı kaşığı ile sınırlandırdı. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA) son çalışmalar sonrasında besin öğeleri etiketinde yenilikler yaptı.
'Eklenmiş şeker' isminde ayrı bir bölüm eklenmesini ve bu bölümde tüm içeceklerde ve paketlenmiş ürünlerde eklenmiş şekerin miktarının gram olarak ve yüzde olarak belirtilmesini zorunlu hale getirdi. Türkiye'de de toplam doğal şeker ve eklenmiş şeker miktarlarının her üründe mutlaka belirtilmesi zorunlu olmalı ve eklenmiş şekerin ayrıca belirtilmesi gerekli. Bu şekilde diyabet ve kardiyovasküler hastalık riski azaltılabilir ve günlük kalori tüketiminin yüzde 10'undan azının şekerden alınması sağlanabilir."
HAZIR MEYVE SUYU TÜKETİMİNE DİKKAT
Şeker tüketiminin tip 2 diyabet, insülin direnci ve bazı kanser türlerinin gelişmesinde etkili olabildiğini belirten Şahin, yeni yapılan bilimsel araştırma sonucunun bunu doğruladığını söyledi.
Şahin, "British Medical Journal'da (BMJ), sonuçları yeni yayımlanan bilimsel araştırma ile günlük şeker tüketiminin artırılmasının kanser gelişiminde etkili olduğu gösterildi." dedi.
100 bin kişinin 9 yıl izlenmesi ile yapılan araştırma sonucunda, yaklaşık 100 mililitre günlük şekerli içecek tüketiminin artışıyla tüm kanser türleri için riskin yüzde 18, meme kanseri riskinin yüzde 22 arttığının tespit edildiğini aktaran Şahin, araştırmanın, hazır meyve suyu tüketiminin de kanser gelişimi açısından benzer bir etki yaptığını gösterdiği bilgisini verdi.
Araştırma ile az miktarda şeker tüketim miktarının artmasıyla kısa sürede kanser riskinin yükseldiğinin ortaya konduğunu vurgulayan Şahin, oysa şeker tüketiminin azaltılmasının kanserin önlenebilir en önemli sebeplerinden biri olduğunu ifade etti.
ŞEKERLİ GIDA TÜKETİMİNE CİDDİ SINIRLAMA GETİRİLMELİ
Bir başka araştırmada ise günde ikinin üzerinde yapay tatlandırıcı içeren içecek tüketiminin de kalp krizi, felç ve erken ölüme yol açtığının gösterildiğine dikkati çeken Şahin, aynı zamanda tatlandırıcı tüketiminin yararlı mikropları azaltarak tip 2 diyabet riskini artırdığını gösteren çalışmaların da bulunduğunun altını çizdi.
Şahin, bu içeceklerde kullanılan katkı maddelerinden bazılarının da kansere yol açabileceklerini gösteren önemli çalışmaların olduğuna işaret ederek, sağlığın korunması ve hastalık riskinin azaltılabilmesi için basit tedbirlerin alınabileceğine değindi.
İşlenmiş gıdalar yerine doğal ve mevsiminde yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, şu önerilerde bulundu:
"Şurup, şeker gibi katkı bulunan hazır meyve sularının tüketiminden kaçınılmalı, bunun yerine meyveler mevsiminde bütün olarak kararınca yenilmeli. Mutlaka çocuk ve genç erişkinlerde şekerli gıda tüketimine ciddi sınırlama getirilmeli. Her ürünün etiketinde toplam şeker miktarı ve eklenmiş şeker miktarı mutlaka yer almalı. İşlenmiş yerine doğal gıdalar tüketilmeli. Gıda etiketlerindeki kalori miktarı okunabilir büyüklükte olmalı. Katkı, koruyucu ve çeşitli şurupları içeren diyet ürünlerden kaçınılmalı. Bunun yerine daha az ama ölçülü miktarda sağlıklı ürünler tüketilmeli."