İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Sönmez, şekerin, hızla kana karıştığını ve dokuların enerji ihtiyacını karşıladığını ancak doyurucu özelliğinin olmadığını belirterek, "Bu nedenle vücut tokluk anında bile şekerli ürünleri talep etmeye devam eder. Özellikle şekerli içecekler, sınırsız tüketilebilmeleri ve günlük alışkanlıkların bir parçası olmaları yüzünden çok daha önemli sağlık sorunu oluşturmaktadır. Şekerli içecek tüketiminin kanser riskini artırabileceğini söyleyebiliriz." dedi.
Prof. Dr. Sönmez, son yıllarda sağlıksız beslenmeye bağlı gelişen hastalıkların, insanlık için doğal afetler veya savaşlar kadar büyük tehdit oluşturmaya başladığını söyledi.
Aşırı karbonhidrat tüketiminin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en sık görülen sağlıksız beslenme davranışı olduğuna işaret eden Sönmez, bu durumun ihtiyacın üzerinde enerji alınmasına ve başta obezite olmak üzere çeşitli kronik hastalıkların ortaya çıkmasına neden olduğunu aktardı.
Sönmez, aşırı karbonhidrat alımının en çok görülen biçiminin ise şekerli ürünlerin fazla miktarda tüketilmesi olduğunu ifade ederek, "Şeker, hızla kana karışır ve dokuların enerji ihtiyacını karşılar ancak doyurucu özelliği yoktur. Bu nedenle vücut tokluk anında bile şekerli ürünleri talep etmeye devam eder. Şekerle ilgili en büyük sorun işte budur. Özellikle şekerli içecekler, sınırsız tüketilebilmeleri ve günlük alışkanlıkların bir parçası olmaları yüzünden çok daha önemli sağlık sorunu oluşturmaktadır. Şekerli içecek tüketiminin kanser riskini artırabileceğini söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Sönmez, şekerli içeceklerin obezite, diyabet ve hipertansiyon gelişimine neden olduğunun bilindiğini ancak şekerli içecek tüketenlerde kanser riskinin artıp artmadığı konusunda bugüne kadar bilgi bulunmadığını, British Medical Journal (BMJ) dergisinde yayınlanan makalenin ise bu açıdan endişe verici yeni veriler ortaya koyduğunu belirtti.
Fransa'da yapılan araştırmada yaklaşık 100 bin erişkinin günlük şekerli içecek tüketimleri tespit edilerek, kanser gelişimi açısından 9 yıl süreyle izlendiğini anlatan Sönmez, araştırma sonucunda günde bir çay bardağı kadar şekerli içecek tüketimiyle herhangi bir kanser gelişme olasılığında yüzde 18, meme kanseri gelişiminde ise yüzde 22 artış görüldüğünü kaydetti.
- Hazır meyve sularına dikkat
Prof. Dr. Sönmez, araştırmanın hazır meyve suyu tüketiminin de kanser gelişimi açısından benzer bir etki yaptığını gösterdiğini dile getirerek, çalışmaya ilişkin bilgi verdi.
Şekerli içecek tüketimiyle kanser gelişimi arasındaki bu ilişkinin nedeninin tam olarak saptanamadığını vurgulayan Sönmez, riskin direk olarak şeker tüketiminden mi yoksa bu ürünlere eklenen koruyucu kimyasallar yüzünden mi arttığının bilinmediğini söyledi.
Prof. Dr. Alper Sönmez, mevcut verilerin mekanizmayı yeterince aydınlatmadığını belirterek, söz konusu araştırma verilerinin gelecekte önemli gelişmelere neden olabileceğini anlattı.
Sönmez, bu verileri doğrulamak ve olası mekanizmaları ortaya koymak için bilim insanlarının yeni araştırmalar planlaması gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bundan sonrasında ise pek çok ülkede merkezi ve yerel yönetimlerin şekerli içecek tüketimini azaltmak amacıyla daha etkili önlemler almaları beklenebilir. Bir süredir zaten İngiltere, Fransa, Belçika ve Meksika gibi bazı ülkelerde uygulanan şekerli içecek vergileri ülkemizde ve diğer ülkelerde de uygulamaya sokulabilir. Okul ve hastanelerde şekerli içecek satışları daha yaygın olarak kısıtlanabilir. Belki de ileride sigara paketlerinin üzerinde olduğu gibi, şekerli içeceklerin de üzerinde sağlığa zararı ile ilgili uyarıcı ilanlar göreceğiz. Günümüzde Dünya Sağlık Örgütü günlük toplam enerji alımının yüzde 5'den azının şeker tüketimiyle olmasını veya günde 25 gram (5 küp) şekerden daha az tüketimi önermektedir. Belki ileride bu düzeylerin daha da kısıtlanması söz konusu olabilir. Direk alınan şekerlere gerçekte hiçbir zaman ihtiyacımızın olmadığını hatırlatalım. Karbonhidratlar enerji ihtiyacımızı karşılamak için ihtiyaç duyduğumuz çok önemli besin kaynaklarıdır. Ancak karbonhidrat tüketirken rafine un veya direk şeker almak yerine, tam buğday unu, bakliyat ve sebze tüketimini artırmak, meyve suyu yerine meyvenin kendisini yemek en uygun davranışlar olacaktır."