Aniden başlayan, gelip geçici ve şiddetli baş ağrısı, beyin kanamasının en önemli nedenlerinden anevrizmanın habercisi olabilir
Beynin kanlanmasını sağlayan damarlarda oluşan genişleme anevrizma olarak adlandırılıyor. Anevrizma, genç ve orta yaşta görülen beyin kanamalarının en önemli nedeni olarak kabul ediliyor.
Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar Dağ, anevrizmanın özellikle 25-50 yaş arasında görülen en sık beyin kanaması nedeni olduğunu söyledi ve anevrizmanın oluşum mekanizması hakkında şunları söyledi:
"Kanamaya yol açan anevrizmaların büyük çoğunluğu beyni besleyen damarlara bir boyunla bağlanmış olan kese biçimindeki anevrizmalar, yani damar genişlemeleridir. Tam kanıtlanmasa da anevrizmanın, damar yapısındaki bozukluklar nedeniyle oluştuğu yönünde yaygın bir kanı var. Bir görüş ise anevrizmanın doğumsal olduğu yönünde. Fakat bu amaçla yeni doğanlar üzerinde yapılan otopsi incelemeleri sonucunda hiç anevrizmaya rastlanmamıştır. Ayrıca, otopside anevrizma bulunan çocuk olgularının hemen hepsinde, travma, enfeksiyon ve başka hastalıklar gibi nedenler tespit edilmiştir."
Ölüme neden olan anevrizmada akılda tutulması gereken en önemli kuralın, aniden başlayan, gelip geçici ve şiddetli baş ağrıları olduğunu belirten Doç. Dağ, "Çünkü bu ağrı, anevrizmanın habercisidir ve sızma şeklinde kanamayla oluşur" dedi ve beyin kanamasında uyarıcı olan diğer belirtileri şöyle anlattı:
"Bu tür kanamalarda; kanama öncesi genel durum iyidir. Kanamada görülen ağrı akut başlar ve hastanın tanıdığı diğer ağrılara benzemez. Baş ağrısı, gelip geçici ve çok şiddetlidir. Bu kanama beyinde sulanarak naid bölge denen beyin ve omirlik sıvısının dolaştığı boşluğa açıldığı için, ense sertliği ve kusma gibi belirtiler görülür. Yine kanamanın şiddetine göre bilinç kaybı olur ve bazen de kanama şiddetli olursa hasta komaya girer ve birkaç saat içinde hayatını kaybedebilir."
AŞIRI SPOR VE SEKS TETİKLEYEBİLİR
Doç. Dr. Serdar Dağ, beyin kanamasını tetikleyen faktörlerin başında aşırı spor, seks gibi fiziksel aktivitelerin geldiğini söyledi, tedavi yöntemleri hakkında da şu bilgileri verdi:
"Anevrizmal kanamada ölüm oranı çok yüksektir. Bu tür hastaların yaklaşık üçte biri, kanamanın ilk 24 saatinde kaybedilir. Hızla bilinci kapanan hasta kısa zaman içinde hastaneye yetiştirilse bile ölümün bir süre geciktirilmesi dışında sonuç değişmez. Hastanın hayati fonksiyonlarını etkileyen en önemli faktör; hastanın bilinç durumu ve beyin omirlik sıvısının beyinde dolaştığı subaraknvid denen aralıktaki kan miktarıdır.
Anevrizmaya bağlı beyin kanaması süphesi ile hastaneye başvuran hastaya; beyin MR'ı ve MR anjio yapılmalı ve hemen müdahale edilmelidir. Hastaya girişimsel anjio yapılıp operasyona karar vermek gerekir. Kanamayı iyi durumda atlatan vakalarda bile tekrar kanama riski olduğu için anevrizma tespit edilip mutlaka klipe edilmelidir. Girişimsel radyolojik tekniklerin ilerlemesi ile bu işlemlerin yapıldığı merkezlerde anevrizmalar kateterizasyon yöntemi ile tıkanmaktadır. Bu yöntemin başarıya ulaşması, operasyon seçeneğini azaltsa da bazı vakalarda operasyon kaçınılmaz olur."
AİLESİNDE ANEVRİZMA OLANLAR DAHA FAZLA DİKKAT ETMELİ
Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis ve erken tedavinin hayati risk taşıyan kanamayı önleyebildiğini belirten Doç. Dağ, "Devamlı baş ağrısı olan ve ailesinde anevrizmaya bağlı kanama geçirmiş bireyler, kanama olmasa da anevrizma saptamışsa mutlaka bir hekime başvurmalı ve radyolojik tetkiklerle beyin taraması yaptırmalıdır. Eğer tespit edilirse anevrizma, girişimsel radyolojik tetkikler ile tıkanıp, zararsız hale getirilir ve kişi genelde ölüm ve sakatlıkla sonuçlanan bu kanama riskinden kurtulur" dedi.