HABER

"Sektörün önündeki engelleri kaldıracağız"

"Sektörün önündeki engelleri kaldıracağız"

ANKARA (İHA) - Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bilişim sektörünün gelişmesi ve önündeki engellerin kaldırılması için vergilerin düşürülmesinin şart olduğunu söyledi. Yıldırım ayrıca sektörün önündeki engelleri kaldırmak ve serbestleşmesini sağlamak için tüm mevzuat çalışmalarını tamamlayacaklarını ifade etti.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, Türkiye bilişim derneği tarafından her yıl düzenlenen Ulusal Bilişim Kurutlayı kapsamında gerçekleştirilen İletişim Teknolojileri Günü'nün açılışına katıldı. Sheraton Otelde gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan Bakan Yıldırım, bilişim sektörünün çık hızlı geliştiğini ve hayatın her anında kullanıldığını belirterek, Türkiye gibi nüfusunun yarıdan fazlasını gençlerin oluşturduğu ülkelerde bunun çok daha önemli olduğunu ifade etti. Geçmişte Türk Telekom'un sabit telefon alt yapısıyla ülkenin tüm haberleşme ihtiyacını karşıladığını, ancak dünyada yaşanan gelişmeler sonunda Türk Telekom başta olmak üzere, sektörün altyapısının yeniden oluşturmasının kaçınılmaz hale geldiğini söyledi. Türkiye'de Telekom sektörünün toplam cirosunun yıllık 16-17 milyar dolar olduğunu tahmin ettiklerini vurgulayan Yıldırım, ancak gelmişmiş ülkelerde en küçük telekomünikasyon operatörlerinin bile bu rakamın çok daha üstünde ciro elde ettiklerini kaydetti.
"O bakımdan gidecek çok yolumuz, yapacak çok işimiz var" diyen Yıldırım, telekomünikasyon sektöründe yapılanların bir ırmağın kenarında sadece ayakları ıslatacak düzeyde olduğunu, daha dereyi geçmek için çok çalışılması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de telekomünikasyon sektöründe yaşanan gelişmeleri aktaran Yıldırım, son yıllarda sabit telefon hattından mobil telefona bir kayma olduğunu hatırlattı. Bu trende uymak ve dünyadaki gelişmelerin arkasında kalmamak için sektörün önündeki engelleri kaldırmak gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Sektörün sorunlarına baktığımızda sektörün gelişimini engelleyen ne varsa mevzuat bakımından bunları düzelteceğiz" diye konuştu. Göreve geldikleri günden bu yana öncelikle Telekom'daki ses tekelini kaldırarak sabit telefon hizmetlerini lisanslı hale getirdiklerini kaydeden Yıldırım, Türk Telekom'daki ses tekelinin sona ermesinin sektörün serbestleşmesini sağladığını belirtti. Ancak Telekom'un 1994 yılından bu yana devam eden ve çok konuşulan ancak hiçbir mesafe alınamayan özelleştirilmesi konusunda da artık son noktaya gelindiğini kaydetti.

"TELEKOM'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİYLE NE DEĞİŞECEK?" Konuşmasında Telekom'un özelleştirilmesiyle nelerin değişeceği konusuna da değinen Yıldırım, öncelikle teknolojik gelişmelerin çok daha hızlı uygulama alanı bulacağını söyledi. Ayrıca sektöre Telekom dışındaki oyuncuların da katılması için uygun zeminin hazırlanacağını belirten Yıldırım, Telekomünikasyon Kurumu'nun da sektörün gelişimi için çalışacağını ifade etti. Özellikle 3. nesil telefon ve Baymars gibi yeni teknolojilerin ticari ve izinli kullanımına ilişkin mevzuat çalışmalarının devam ettiğini ve bu konuda 2006 yılında düzenlemelerin yapılmış olacağını kaydetti. Bu konudaki düzenlemelerin alt yapısında bakanlık olarak herkese uyacak bir elbise hazırlamak yerine herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir düzenlemeyi tercih ettiklerini söyleyen Yıldırım şöyle konuştu:
"Düzenlemelerde alt yapıyı iyi hazırlamak gerekir. Yoksa oyuncuların hayal kırıklığı yaşamalarına neden oluyor. Sektörel uyumu koruyacak bir düzenlemeyi yapmak oldukça zordur. Biz bakanlık olarak herkes için uyacak bir elbise dikmiyoruz. Herkesin görüşünü ve taleplerini inceliyoruz ve sonunda herkesin tatmin olacağını bir karar alacağız. Yani devlet, oyuncular, sivil toplum kuruluşları ve vatandaş. Bütün düzenlemelerde tarafların beklentilerini dikkate almak zorundayız. Aksi halde zaman kaybı olur."
Yıldırım, devletin bir yandan sektörün sağlıklı işlemesini sağlarken diğer taraftan da vatandaşın iyi kaliteli ve ucuza hizmet almasını sağlamaya çalıştığını belirterek, bunun önündeki en büyük tehlikenin sayısal uçurum olduğunu söyledi. Bundan sonra Türk Telekom'a bedeli ödenmeyen hizmetlerin yüklenemeyeceğini, hizmet götürülmesi karlı olmayan yerlere ise Evrensel Hizmet Fonu'ndan para aktarılacağını belirten Yıldırım, "İstanbul'da Nişantaşı'nda oturan hangi hizmeti ne kadara alıyorsa Hakkari Çukurca'daki de alacak. Bu da sosyal devlet olmanın olmazsa olmaz şartıdır" dedi.

ÇOCUK ESİRGEME KURUMLARINA ÜCERTSİZ İNTERNET
Bakan Yıldırı, son günlerde Çocuk Esirgeme Kurumlarında yaşanan olumsuz gelişmelere dikkat çekerek, Türk Telekom ve Telekomünikasyon Kurumu'nun ortak olarak 216 Çocuk Esirgeme Kurumu'nda ücretsiz ADSL, geniş bant internet ulaşımı ve 5'er bilgisayar vermek için çalışma başlattığını söyledi. Okullarda yapılan geniş bant internet iletişimiyle ilgili olarak alt yapı sonuçlarının birkaç yıl sonra sonuç vereceğini belirten Yıldırmı, 14-15 milyon çocuğun internetle buluşmasının önemine dikkat çekti. İlim Çin'de olsa öğrenmek için gidin atasözünü hatırlatan Yıldırım, internet sayesinde Çin'in bilgisayar ekranından gözümüzün önüne geldiğini belirterek, "Eskiden ülkelerin fethi silahla oluyordu şimdi bilişim sektörü ile her ülkenin istediğiniz her yerini görebiliyorsunuz" şeklinde konuştu. Türkiye'de mobil telefon kullanımının da hızlı bir şekilde arttığını vurgulayan Yıldırım, son 2 yılda mobil telefon kullanımında 10 milyon abone artışı yaşandığını kaydetti. Telefon kullanımının 21 milyondan 19 milyona inerken mobil telefon hattının 41 milyona yükseldiğinin altını çizen Yıldırım, "Ama hala gidecek yolumuz var. AB ülkelerinde mobil telefon kullanımının yüzde 80 olduğu düşünülürse alacağımız çok yol var demektir" dedi.
Ulaştırma Bakanı Yıldımı, AB direktiflerine uygun olarak Haberleşme Kanunu'nu yeniden yazdıklarını ve TBMM'ye gönderdiklerini belirterek, bu kanunla ilgili bugüne kadar darmadağınık olan mevzuatı bir araya getirerek düzenlediklerini ve AB Kanunlarına uygun olarak sektörün hizmetine vereceklerini söyledi. TV yayıncılığı konusunda da frekansla ilgili sorunlar olduğunu hatırlatan Yıldırım, bunları gidermeye yönelik olarak haberleşme yüksek kurulunun 2006'dan itibaren sayısal yayına geçme kararı aldığını kaydetti. Sayısal yayının alt yapısı için çalışmaların devam ettiğini ifade eden Yıldırmı, bu konunun 72 milyonu ilgilendirdiğini söyledi. Yıldırım, "Bunu yaparken hem ülkeye maliyetini iyi hesaplamalıyız, hem de kıt kaynakların verimli kullanımında mutabık kalmalıyız" dedi. Konuşmasında e-devlet projesine de değinen Yıldırım, projenin devletin en üst seviyesinde ele alındığını ve hızlı bir çalışma başlatıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Projeyle e-devlet kapısı portalını yaptık. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının bağımsız çalışmalarını bir çatı altında topluyoruz. Vatandaş devletle yüz yüze gelmeden sağlık, eğitim, adalet, belediye gibi tüm işlemlerini internet üzerinden yapabilecek. e-devlet evrak devletinden bilişim devletine geçmektir. Elektronik imza kanununu çıkardık. Vatandaş devletin soğuk yüzünü görmeden işlemlerini tamamlayacak."
Yıldırım, bilişim sektörünün daha hızlı gelişmesi için nelerin yapılması gerektiği konusuna da değinerek, vergilerin yüksek olduğu konusundaki şikayetleri haklı bulduğunu söyledi. 2000-2001 yıllarında zor günler geçiren Türkiye'de, sektörün serbestleşmesinin ardından ücretlerde düşüş yaşandığını ve artık vergilerde de bir düşüşün şart olduğunu kaydeden Yıldırım, bu anlamda Maliye Bakanlığı ile bir çalışma yürüttüklerini söyledi. Ancak ne yapılırsa yapılsın bunların hepsinin vatandaşın memnuniyeti için olduğunun altını çizen Yıldırım, bilgisayar sahiplenme oranının çok hızlı şekilde artırılması gerektiğini kaydetti. Bunların dışında Türkiye'nin sektörle ilgili katma değer yaratan üretime geçmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, Bakanlık olarak bu konuda tüm sektöre her türlü yardımda bulunacaklarını ifade etti.

En Çok Aranan Haberler