Sel Felaketinden Kurtulan Adam Olayı Anlattı

İzmir’de, bir kişinin hayatını kaybettiği, iki kişinin çevre esnafının yardımıyla kurtarıldığı sel felaketinden çıkan Ercan Sever isimli vatandaş, dehşet anlarını anlattı.Olay, İzmir’in Konak ilçesi Boğaziçi caddesinde yaşandı. Dün öğle saatlerinde aniden bastıran sağanak yağmur, İzmir’in birçok noktasında olumsuz görüntüler ortaya çıkardı. Boğaziçi caddesinde aracıyla seyir halindeyken önünde sel sularına kapılıp sürüklenen arkadaşının aracına yardım etmek amacıyla inen Ercan Sever, oğlu ve hayatını kaybeden yakın aile dostlarının oğlu Ümit Özcan (17) sulara kapılıp sürüklenmeye başladı. Bu sırada Ümit Özcan, sularda sürüklenirken başka bir aracın altına sıkıştı. Sıkıştığı yerden çıkamayan talihsiz genç oracıkta hayatını kaybetti.Baba oğul ise, azgın sel sularında sürüklenmeye devam etti. Çevreden olaya şahit olan ve cadde üzerinde berber olarak çalışan Gökhan Çağrıcı, sulara atlayıp sürüklenen baba oğlu kurtardı. Sudan çıkarıldıktan sonra yapılan müdahale ile kendisine getirilen baba Ercan Sever, kaldırıldığı hastaneden taburcu olduktan sonra İHA muhabirlerine konuştu.Arkadaşının aracına yardım için araçtan indiğini söyleyen Sever, oğlu Berkay ve Ümit'e "çok yağmur yağıyor sakın aşağı inmeyin" dediğini, kendi araçlarına su dolmaya başlayınca oğlu ve hayatını kaybeden Ümit Özcan’ın arabadan indiğini belirtti.Kameralara yansıyan görüntülerde el salladığı şeklinde haber yapılan Ercan Sever, kameradaki kişinin kendisi olduğunu, o anda kendisine kement attıklarını, yakalamaya uğraştığı için ilginç görüntülerin ortaya çıktığını söyledi. Bu sırada, sele kapıldıklarını söyleyen Sever, can havliyle etraftakilere ip atmaları için bağırdığını anlattı.Olayı bir türlü aklından çıkaramadığını söyleyen baba Sever, hayatını kaybeden Ümit Özcan’ı oğlundan ayırmadığını ve çok sevdiğini söyledi. Suda kayarken atılan ipi tutamadığını belirten Sever, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı gazeteler suda kayanın, hayatını kaybeden Ümit olduğunu yazmışlar, suda sürüklenen benim. Sürüklene sürüklene bir aracın altına girdim. Orada bayılıp kendimden geçmişim. Oradan bir berber çıkarmış, Allah razı olsun. Ümit’i oğlumdan bile ayırmazdım, öyle severdim. Ümit’imiz gitti. Söylenecek çok fazla bir şey yok.”