HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, Diyarbakır'daki saldırıya ilişkin, "Devlet içinde destek almadan Suriye'den biri elinde bomba ile Diyarbakır'daki İstasyon Meydanında, benim konuşma yapacağım dakikada iki bombayı patlatamaz. Yerelde IŞİD bağlantılı ve destek sunan güçler hücre örgütlenmesi şeklinde şu anda kaygım o ki Türkiye'nin yüzlerce yerinde eylem talimatı bekliyorlar" dedi.
Demirtaş, Diyarbakır'da 5 Haziran'daki bombalı saldırı ve Aytaç Baran'ın öldürülmesine ilişkin İstasyon Meydanında açıklama yaptı.Yüzlerce kişinin sadece bombanın patladığı anda yaşamını yitirebileceğini hatırlatan Demirtaş, "Buradaki kitlenin sıkışıklığı nedeniyle bomba etkisi geniş alana yayılmadı. Eğer burada yüzlerce ölü çıkarılabilse büyük bir koas kargaşa ortamı yaratılmak istenecek. Diyarbakır'dan başlanarak iç çatışma giderek iç savaş görüntüsü uyandırılmak istenecek, belki seçim yapılamayacak. Önü alınamaz bir Suriyeleşme sürecine girecektik" dedi.
"HÜKÜMET BU İŞ BİZİMLE BAĞLANTILI DEĞİL DİYORSA SAMİMİYET GÖRMEK İSTİYORUZ"
Ortada tutuklanmış bir failin olduğunu ve dosyanın gizlendiğini vurgulayan Demirtaş, şunları kaydetti:
"İçişleri Bakanı, valilik şu dakikaya kadar bana veya arkadaşlarıma hiçbir şekilde bilgi aktarmış değildir. Mitingde saldırıya uğrayan biz, ölen biz fakat tek bir bilgi alabilmiş değiliz. Arkasında kimler var. Bu saldırıyı genç bir çocuk tek başına gerçekleştirmedi. Bir tutuklu var ama; bağlantıları, yereldeki işbirlikçileri, Diyarbakır'da, Antep'ten, Suriye'den, Urfa'dan aldıkları istihbarat destekleri ve bütün bunları kim sağladı? Bunlar ortaya çıkarılmadığı ve kamuoyuna tatmin edici bilgi sunulmadığı müddetçe bu olay aydınlanmış sayılmaz. İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet başsavcılığının partimizi resmi olarak bilgilendirmesi lazım. Bu olayın peşini bırakırlarsa bu tehlike Türkiye'nin her yerinde hepimiz için geçerli olmaya devam edecek. Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır Emniyeti önleyebilecek güce, istihbarata sahip olsalardı önlerlerdi. Onların bilgisi dahilinde bu iş olmaz. Ama madem bir istihbarat zafiyeti var, bunlar istihbarat desteği almadan burada bu alçakça eylemi yapamayacaklarına göre kim destek olmuşsa çıkması lazım. Devlet içinde destek almadan Suriye'den biri elinde bomba ile Diyarbakır'daki İstasyon Meydanında benim konuşma yapacağım dakikada iki bombayı patlatamaz. Buradan mutlaka destek almış olması lazım. Bu desteğin ortaya çıkartılması lazım aksi taktirde, hepimiz her gün bu tehdidi yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü yerelde IŞİD bağlantılı ve destek sunan güçler hücre örgütlenmesi şeklinde şu anda kaygım o ki Türkiye'nin yüzlerce yerinde eylem talimatı bekliyorlar. Bunu önlemenin yolu Diyarbakır miting katliamının sorumlularının devlet içindeki hükümet bağlantılı sorumlularında çıkarılması deşifre edilmesidir. Hükümet bu iş bizimle bağlantılı değil diyorsa samimiyet görmek istiyoruz. Bu da açık, adil bir sonuçla mümkün olur" dedi.
"BAZI PARTİLER BAŞSAĞLIĞI DİLEMEDİLER"
Diyarbakır'da yaşanan patlama sonrası bazı partilerin başsağlığı dilemediğini belirten Demirtaş, "Türkiye'de bazı partiler başsağlığı, üzüntü bile dilemediler. Bundan ne anlayacağız demek ki mutluluk duydular. Acı paylaşmayan bundan mutluluk duyar, böyle anlarız biz. Ama biz Türkiye'de barış kazanacak dedik" diye konuştu.
"EVLERİNDE SİLAHLANDIRILMIŞ DURUMDALAR"
Diyarbakır'daKİ Hüda-Par olaylarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Demirtaş, "Tezgah şu şekilde dönüyor; bölgede yaklaşık 100 kişiye dönük PKK'nın veya IŞİD'in suikast yapacağı istihbaratı dolaştırılıyor önce. Emniyet de tedbir amaçlı bu kişileri tebligat yapıyor. Bu dernek başkanına da tebligat yapılıyor ve iki gün sonra bu kişi öldürülüyor. Birçok Hizbullah militanı, elemanı şu anda Diyarbakır'da ve birçok şehirde silahlandırılmış durumda. Evlerinde silahlandırılmış durumdalar. Kendilerine dönük saldırı olduğunda kim kimi vuracak o da belirlenmiş durumda.
Dolayısıyla dernek başkanı vurulduğunda, kimler hangi dakikada kimi vuracak o da belirlenmiş durumda. Anında Hizbullahçılar harekete geçip dört arkadaşımızı katlediyorlar. Hizbullah 'biz provokasyona' gelmeyiz diyorlarsa, bu alçaklığı sadece kınayabilirim. 'Yok biz provokasyona geldik kullandılar, dernek başkanımızı vurdurdular, sonra bizi harekete geçirip HDP'lileri infaz ettirdiler' diyorlarsa, halktan özür dilemeleri ve bu tezgahlara düşemeyeceklerine dahil akıllarını başlarına aldıklarına dair açıklamalar yapmaları lazım. Hep bu şekilde ucuz kullanılmaya devam mı edecekler? 90'larda ki gibi.Biz kimseye bugüne kadar parti olarak asla ne hedef gösterdik, ne de kimseyi hedefe koyacak bir anlayışımız olabilir. Ne bize bağlı silahlı bir birim vardır, ne de böyle bir şeyin imkanı vardır. Biz kendi sempatizanlarımızı da evlerde silahlandırmadık" dedi.
"KAÇ POMPALI TÜFEK SATIŞI OLMUŞ?"
Demirtaş, "Son dönemde Diyarbakır'da, Batman'da, Van'da kaç pompalı tüfek satışı olmuş? Nereye gitmiş bu pompalı tüfekler? Kimin evinde hazır bekliyor? Ortaya çıkarılıp tedbirlerin alınması lazım. Tezgah buralarda bu şekilde dönüyor. Halkımız dikkatli duyarlı olmalı. Ortada bir Kürt - Müslüman savaşı yok. Böyle saçmalık mı olur? HDP'ye oy veren bu topraklarda ki yüzde 85'i Müslüman inanlardır. Ortada IŞID tecavüz ordusu ve onun yerel işbirlikçilerine karşı halkın onurlu direnişi var" dedi.
"KİM KİME NASIL KULLANDIRILDIĞINA BİR DAHA BAKSIN"
Bu topraklarda kendileri gibi düşünen ya da düşünmeyen herkes ile barış ve kardeşlik içerinde yaşama taraftarı olduklarını dile getiren Demirtaş, "HDP güçlendikçe bütün kadrolarımız daha fazla hizmet sorumluluğu ile çalışmak zorunda. Bize oy vermeyenleri ne ezme, ne yok sayma gibi bir anlayışımız olmayacaktır. Bu topraklarda herkesin siyaset yapma hakkı var. Bu hakkı veren de tanıyan da biz değiliz, halktır. Ama kirli oyunlar, ucuz tezgahlar, kirli propagandalar, infaz timleri oluşturarak, HDP'yi geri adım attıracak bir silahlı çete kurarak bunları yapabileceğini düşünenler, devletten güç alarak bunu yapabilirim diye düşünenler yanılırlar. Halka kaybettirir, halk zarar görür ama en nihayetinde barış, çözüm kazanır. Gün birbirimizi tehdit etme günü değildir. Biz iyi niyetliyiz. Gerçekten bu topraklarda ortak barışı yakalamak istiyoruz. Kim kime nasıl kullandırıldığını 6-8 Ekim'den başlayarak bir daha baksınlar" dedi.
(ANKA)