Selçuklu Dönemine Ait Cami, Zamana Meydan Okuyor

Çavdır'a bağlı Bölmepınar köyünde bulunan, Selçuklular döneminde yapıldığı belirtilen Eski Cami'de yüzyıllardır ibadet ediliyor.

Minaresi ve şadırvanı ile Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan caminin ortasında, çatıyı taşıyan 4 direk bulunuyor. Ahşap sütunları 8 yüzlü olan camide, klasik tarzda üzerinde yazılar bulunan mermer sütunlar dikkati çekiyor. Asma kat, tavan konsolları, yastıklar, korkuluk parmaklıkları, boyalı süslü pervazlar, tavan ahşap işçiliği ile ön plana çıkan caminin minber bölümü, ahşaptan yapılmış.

Minberde pervaz, içerideki ahşap bölümlerde geometrik süsler yer alıyor. Caminin toprak damı, sonradan çinko çatı ile örtülmüş. 1968 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen caminin tamamen yıkılan batı duvarı yeniden yapılmış.

Eski Cami imam hatibi Atilla Akçay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, caminin 1120'li yıllarda Selçuklular döneminde inşa edildiğini anlattı. Caminin tarihçesiyle ilgili kitabenin bulunmadığını, yapım tarihinin dış bölümünde yer alan örnekler üzerinden Vakıflar Genel Müdürlüğünce hesaplandığını belirten Akçay, "Caminin çatısı 2004 yılında kiremitle örtüldü. Mihrabı, minberi ve kürsüsü hiçbir şekilde değişmemiş. Camide bugüne kadar Selçuklu mimarisi korunmuş" dedi.

Önceleri caminin iç kısmından merdivenle asma kata çıkılabildiğini dile getiren Akçay, daha sonra bu merdivenin kaldırıldığını, asma kata, dış bölümdeki merdivenle ulaşılabildiğini kaydetti.

-Eski Cami'den vazgeçmiyorlar-

Eski adı Dengere, yeni adı Bölmepınar olan köyde doğup büyüdüğünü, yıllardır Eski Cami'ye gittiğini anlatan 82 yaşındaki Salih Çelik, "Köye 1971 yılında yeni bir cami yapılmasına rağmen Eski Cami'ye gitmekten vazgeçmiyorum. İbadetimi burada yapmayı tercih ediyorum. Buranın manevi havası çok güzel" diye konuştu.

Köyde yaşayan 75 yaşındaki Fettan Karakaya da caminin üstünün 1938 yılına kadar toprak örtü olduğunu, çatının bakımının dedesi ve babası tarafından yapıldığını belirtti.

Çatının daha sonra çinkoyla kaplandığını anlatan Karakaya, "Dedem ve babamdan sonra yaşayan kuşaklar da caminin bakımıyla ilgilenip bugüne kadar getirdiler. Camide sadece bazı ufak değişiklikler yapıldı" dedi.