Ergenekon davasının gizli tanığıyken kimliğini açıklayan Şemdin Sakık, davanın tanıklarından PKK itirafçısı Adil Timurtaş'ın ifadelerinde gerçekleri sakladığını iddia ederek, mahkemeye 1 sayfadan oluşan dilekçe gönderdi.
Davanın tanıklarından Adil Timurtaş’ın 1986 yılında kendisinin yanında bulunduğunu belirten Sakık, JİTEM'in faal bir elemanı olan tanık Adil Timurtaş'ın ölümle ya da cezaevine düşürülmekle tehdit edildiği için polis ifadesinden vazgeçmiş olabileceğini öne sürdü.
İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davasının dünkü celsesinde mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sakık’ın, 4 Nisan 2013 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığı ile bir dilekçe gönderdiğini belirtmişti. Başkan Özese Sakık’ın gönderdiği dilekçede davanın tanıklarından Adil Timurtaş’ın ifadelerine ilişkin açıklamalarda bulunduğunu belirtmişti.
Sakık, mahkemeye gönderdiği dilekçede davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Deniz Yıldırım’ın Silivri Sulh Ceza Mahkemesi'nde verdiği bir ifadesi sırasında söylediği, "Davanın tanıklarından Timurtaş, emniyette kendisine 25 sayfalık ifade tutanağının zorla imzalatıldığını söylüyor. İşte tanık olarak dinledikleriniz böyledir" sözlerinin dikkatini çektiğini ifade etti.
Mahkemedeki ifadesinde polis ifadesini reddeden Timurtaş'ın mahkemeyi ikilemde bıraktığını belirten Sakık, 1986'da Şırnak'ta yanında olan Timurtaş'ın, sevgilisini alarak kaçtığını ve güvenlik güçlerine teslim olduğunu anlattı.Timurtaş'ın, jandarma bünyesinde operasyona katılan bir eleman olarak çalışmaya başladığını, zaman zaman bu kişinin jandarma istihbaratta ne kadar faal olduğunu duyduğunu aktaran Sakık, aradan geçen 12 yılın ardından kendisinin de örgütten ayrıldığını hatırlattı.
Adil Timurtaş'ı, güvenlik güçlerinin kendisini Kuzey Irak'tan Türkiye'ye getirdiğinde Diyarbakır'da jandarma istihbarat teşkilatı bünyesinde sorguya alındığı sırada gördüğünü belirten Sakık dilekçesinde şu ifadelere yer verdi;
“Hala bu teşkilata bağlı olarak çalışıyordu. Hem kendisi hem birlikte örgütten kaçtıktan sonra evlendiği eşi, JİTEM bünyesinde birer memur olarak görülüyorlardı. Ama özellikle Adil Timurtaş'ın görevi hala örtülü operasyonlara katılmaktı. Gözlem ve bilgilerime dayanarak şu tespitte bulunmak istiyorum: Ben Şemdin Sakık olarak PKK örgütünün iç işlerini ne kadar iyi biliyorsam Adil Timurtaş da JİTEM konusunu o kadar iyi bilen birisidir. Bu şahıs, polisteki ifadesinde ne söylemişse doğru söylemiştir. Belki de bildiği doğruların yarısını yani kendisine zarar vermeyecek olanları söylemiştir. Çünkü o bölgede işlenen faili meçhul cinayetlerden birinci derecede sorumlu olan JİTEM'inj faal bir elemanıydı. Timurtaş, 'Polisten korktuğum için metni imzaladım.' demişti. Kesinlikle arkasında JİTEM olan bu şahsın polisten korkması için hiçbir neden yoktu. Büyük bir ihtimalle vicdanının sesini dinleyerek ifade verdi. Ama ardından suçladığı kurum ya da kişiler tarafından benim örneğimde olduğu gibi ölümle ya da cezaevine düşürülmekle tehdit edildiği için ifadesinden vazgeçti. Ve büyük ihtimalle mahkeme heyeti hangi ifadeyi ciddiye almayı düşünüyordu. Onun kişiliği ve 15 yılı aşkın sürede JİTEM bünyesinde yaptıklarını bilen birisi olarak bu şahsın poliste verdiği ifadenin gerçekleri yansıtabileceğini, ifadesini geri almasının da tehditten kaynaklandığını düşünüyor, tespitimi bilgi ve takdirlerinize saygılarımla bildiriyorum."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz