KADIN

Şemsiyeyi nasıl bilirsiniz?

Yağmur yağdığında tek dostumuz ilan ettiğimiz şemsiyenin hikayesi!

Şemsiyeyi nasıl bilirsiniz?

Ne zaman yağmur yağsa rengarenk şemsiyelerimizi açar, fark etmeden harika bir renk şölenine sebep oluruz. Her yağmur yağdığında kuşkusuz köşedeki seyyar satıcının "Yağmura şem-si-yeee yağmura şem-si- yeee gel gel!" diye bağırdığını duyarız. Sırılsıklam olduğumuzda altında 3 kişi sıkışmaya çalıştığımız bile olur. Peki bu şemsiye hayatımıza ne zaman ve ne şekilde dahil oldu? İşte şemsiyenin hikayesi...


İlk şemsiye kullanımına Mezopotamya'da rastlandı. Bir rütbenin, bir ayrıcalığın simgesi olarak kullanılmaya başlandı. Bu şemsiyeler Mezopotamyalıları yağmurdan değil, yakıcı güneşten korumak için kullanılıyordu.


Güneşten korunmak amacıyla kullanılan ilk şemsiyelerden sonra MÖ 1200 yıllarında eski Mısır'da koruyucu bir niteliği olduğuna inanılan şemsiye, Roma kültürüne Mısır'dan geçti. Yapımında yaprak ve papirüslerin kullanıldığı şemsiyenin kullanımı Eski Yunan kültüründe de görüldü.


Romalıların şemsiye kültürünü Mısırlılardan aldığı fakat onu hep kadınsı bir sembol olarak gördükleri ve o dönem erkekler tarafından kullanılmadığı da söylenir.


Şemsiyenin ilk yağmura karşı ilk kullanımın Çin’de olduğu bilinmektedir. Kağıttan yapılan şemsiyeler reçinelenerek su geçirmez yapılmış ve yağmurdan korunmak amacıyla kullanıldı. 16'ncı yüzyıl sonlarında batı dünyasında yaygınlaşan şemsiye; Fas'lı gezgin ve yazar Janas Hanway (1712-1786) tarafından Londra'da kullanılarak aksesuarın tanınmasını sağladı.


İlk zamanlarda bir çeşit yağla kaplanarak su geçirmezliği sağlanan şemsiyeler, çok dayanıklı olmamakla birlikte giderek kullanımının artmasıyla daha dayanıklı modeller üretilmeye başlandı. Seri üretimine 1830 yılında Londra'da "James Smith and Sons" şirketinde başlanan şemsiyelerin saplarının yapımında balina kemiği ve ahşap tercih edildi. 1852'de Samuel Fox adlı bir üreticinin çelik tel kullanmasıyla değişik modellerin üretimine başlandı.


Türkiye'de şemsiyenin kullanılmaya başlanması ise ülke dışından getirilen şemsiyelerin kullanımıyla oldu. 1882 yılında İstanbul'da yaşayan Robenson adlı bir İngiliz'in üretime başlamasıyla ilk yerli yapım şemsiyeler de kullanıma girdi.


Bugün dünyada, çeşitli modelleri, boy ve renkte olanları bulunan şemsiyeler kullanılıyor. Değişik yay mekanizmaları aracılığıyla açılıp kapanan, manuel, yarı otomatik ve tam otomatik modeller içeriyor.

En Çok Aranan Haberler