HABER

"Sen kimsin ki Sezer'e saldırıyorsun"

"Sen kimsin ki Sezer'e saldırıyorsun"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "dokunulmazlıkların kaldırılmasına" ilişkin sözlerini "yemezler" diye değerlendiren AK Parti'lileri eleştirerek, "Sen kim oluyorsun da Cumhurbaşkanı'na saldırıyorsun" diye tepki gösterdi.

Baykal, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in 'dokunulmazlık kaldırılmalı" sözlerine "yemezler" diye karşılık veren AK Parti'lileri de eleştirerek, "Cumhurbaşkanı dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyor. Birisi çıkıp, 'Yemezler Sayın Cumhurbaşkanı' diyor. Kendisini bilen bir kişi bu üslupla konuşmaz. O cumhurbaşkanı hepinizin onuru, Türkiye'yi temsil ediyor. O saldırdığın insanın kim olduğunu daha anlamış değilsin. Sen kim oluyorsun da saldırıyorsun? Cumhurbaşkanı zarifce söylüyor, 'Türkiye'nin ihtiyacı var kaldırılması lazım' diyorlar. Kaldıracağız diye oy alanlar, Cumhurbaşkanı'na yemezler diyorlar. Sen bunu 70 milyona nasıl yedirmeye kalkıyorsun. Burnundan yedirdiklerini fitil fitil getirecek bu millet" diye konuştu.

Baykal, AK Parti'nin 3 yıllık iktidarında işsizliğin, yoksulluğun arttığını, ekonomideki pembe tablonun da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Baykal, seçimin de 2006'da yapılması istemini yineledi.

Baykal, partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, AK Parti'nin yoksulluğu ve yolsuzluğu yenme vaadiyle iktidara geldiğini belirterek, hükümetin verdiği sözlerin hiçbirisini tutmadığını söyledi. Baykal, "Pancarda kota kalkacaktı, kalktı mı? Pancar aleyhine bir şeker politikası yürütülüyor. Ton başına 22 milyon veriyor. Birtakım insanlar ekmedikleri halde kota fazlalarını toplayarak kotasıyla satıyor.

Pancar üretimiyle doğrudan ilgilenmeyen birtakım insanlar kota ticareti yapıyorlar. Türkiye'nin şeker politikası Türkiye'ye zarar veren hale dönüştürülmüştür. Anadolu kan ağlıyor" dedi. Baykal, tütün, pamuk, elma, çeltik, ayçiceği üreticisinin de aynı durumda olduğunu ifade etti.

"MASA BAŞI ENFLASYON HESAPLAMASININ GERÇEKLE İLGİSİ YOK"

Baykal, AK Parti iktidarının işsizliği arttırdığını, 11 milyon işsizin Türkiye'nin temel sorunu haline geldiğini, sabit gelirli kesimlerin, esnafın çok ciddi gelir kayıplarına maruz kaldığını, vergi politikasının bunları kuşattığını ileri sürdü. Baykal, "Enflasyon hesabı bu kesimleri doğrudan vurmuştur. Enflasyon düştü diyorlar, vatandaş ben farkında olamıyorum diyor. Kira artışları, ulaştırma, enerji fiyatları ortada. Masa başında yapılan hesaplamaların, yaşanan gerçekle ilgisi yoktur" diye konuştu.
Baykal, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nı da eleştirerek, "Sağlık hizmeti sunumu kısıtlanıyor. Katılım payının artması söz konusu. 9 bin prim ödeme mecburiyeti getiriliyor. Türkiye, sosyal güvenlik sisteminin işlemediği bir ülke duruma getiriliyor. Emeklilik yaşı 68'e çekilecek. Asgari ücret, asgari ücret olmaktan çıkıp azami ücret, aranan ücret olmuştur. Asgari ücretin altında çalışmak zorunda olan yüz binlerce insan var. Ayda 200, 250 milyon liraya çalışmaya hazır binlerce insan var. Emekli aylığına 10 ile 20 milyon liralık artış getirilecek. Bağ-Kur'lu ise 5 - 6 milyon liralık artış alacak. 7 milyon kişi emekli aylığıyla geçiniyor.11 milyon işsiz. 20 milyon yoksul, 1 milyon açlık sınırında insan var. 3 yılda gelinen tablo bu" ifadelerini kullandı.

Baykal, memurlarla ilgili hazırlanan taslakla memurluğun da tasfiye edilmek istendiğini, memurların sözleşmeli şekle dönüştürme hazırlığı olduğunu söyledi. Baykal, dış ticaret açığına dikkat çektiği konuşmasında şu mesajları verdi:

"Dış ticaret açığı tehlikeli şekilde artmaya devam ediyor. Ekonomik büyüme yavaşlıyor. Cari açık katlıyor. Ekonomik büyüme rekor kırdı deniliyor. Asıl işsizlik rekor kırıyor. Dengesiz bir tablo var. Sıcak para stoku, 50 milyar doları geçmiş olan bir ülke. Sıcak para çok önemli, reel bir kazanımı yurtdışına aktarmaya devam ediyor. Türkiye'nin kan satın alma ihtiyacı giderek artıyor. Ekonomiye pembe rengi veren iki dayanak var. Birisi kur dayanağı, bu gerçekçi değil. Bu imkan ortadan kalktığında bütün parametreler altüst olur. İkincisi sıcak para. Sıcak parayı yüksek faizle kullanıyor.Yan etkileri olabilecek ilaç kullanılıyor"

TRT DEVLET ALEYHİNDE BİLİNÇLİ PROPAGANDA YAPIYOR

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın tavrını ve Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in görevden alınmamasını eleştiren Baykal, TRT'nin devlet aleyhinde bilinçli propaganda yapar hale getirildiğini söyledi. Baykal, bir an böyle bir zihniyetin Cumhurbaşkanlığı'nda oturduğunun düşünülmesini isteyerek, "Bunu bir düşünün. Yargı mensuplarını bu zihniyet atayacak. Yasaları bu zihniyet onaylayacak, Cumhuriyet'in kazanımları tehlikede. Bunu görüyorum ve uyarıyorum dedim. Bu tablo karşısında vatandaşları göreve çağırıyorum. Artık asker çare değil, darbe çare değil arkadaşlarım. Bir tek çare var. Milletimizin sağduyusunu, Cumhuriyet sevgisi, Atatürk sevgisi, demokrasi aşkı. Başka çare yok. İyi ki de yok" şeklinde konuştu.

Hükümetin 2006'da seçime gitmesini isteyen Baykal, yeni anayasa değişikliğinde parlemento süresini 4 yılla kısıtlanmak istendiğini kaydetti. Baykal, "Niye 5 yılda seçime gitmek istiyorsun? Kendi değişmesi gereken bir parlementonun, giderayak cumhurbaşkanını belirlemesini doğal karşılamak mümkün mü? Ona göre kanunlar, ona göre Kur'an kursları, ona göre türban olacak. 80 yıllık düzen, model ne olacak? Onu da yüzlerine, gözlerine bulaştıracaklar. Halk buna izin vermez. Bu nedenle 2006'da seçime gidilmeli. Kapkaç olmaz. Açıkça ne yapacağın söyle" dedi.

En Çok Aranan Haberler