Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın ardından siyasette ortaya çıkan senaryolar şöyle:
[
](https://www.mynet.com/mahkemenin-karari-siyasi-110100636223)
- ERDOĞAN TEK ADAY: Karardan önce planlandığı gibi Erdoğan’ın her koşulda 2014’te cumhurbaşkanı adayı olacağı, Gül’ün de bu durumda 2007’de kendisinin Ak Parti’nin tek adayı olduğu gibi, Erdoğan’ı destekleyeceği ifade ediliyor. Bu durumda, Erdoğan’ın, yeni anayasa ile başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçilmese bile cumhurbaşkanı olacağı ifade ediliyor.
- 2. DÖNEM DESTEĞİ: Erdoğan’ın, özellikle anayasa değişikliği yapılıp yapılamamasına bağlı olarak, Gül’ün 5 yıl daha görev yapmasına sıcak bakabileceği konuşuluyor. Erdoğan’ın, anayasada istediği değişikliklerin yapılamaması halinde, Gül’ün 2019’a kadar cumhurbaşkanı kalmasını destekleyebileceği, kendisinin de 2015’teki genel seçimden yeniden başbakan çıkarak 2019’a kadar bu görevi sürdürebileceği belirtiliyor. Ancak Ak Parti tüzüğünde yer alan, Erdoğan’ın büyük önem verdiği “Üst üste 3 dönemden fazla vekil olunamaz” hükmünün, Başbakan’ın 3 dönemdir vekillik yapması nedeniyle bu formüle engel oluşturduğu belirtiliyor. Buna karşılık, her zaman tüzük ya da anayasa değişikliği yapılarak formüle işlerlik kazandırılabileceği, Erdoğan‘ın bir dönem daha başbakanlık yaparak 2019’da Köşk’e çıkabileceği kaydediliyor.
- ULUSLARARASI GÖREV: Erdoğan’ın, 2014’de cumhurbaşkanlığına aday olması halinde Gül’ün, uzun süredir kulislerde konuşulduğu gibi uluslararası bir kuruluşun tepe noktasına getirilmesi ile tartışmaların son bulabileceğine dikkat çekiliyor. Gül’ün böyle bir pozisyona getirilememesi halinde ise TBMM Uzlaşma Komisyonu’nun üzerinde çalıştığı yeni anayasanın içeriği ya da yaşama geçip geçmeyeceğine bağlı olarak farklı senaryolar tartışılıyor.
- GÜL, BAŞBAKAN OLUR MU?: Yeni anayasa yapılamaması ya da başkanlık veya yarı başkanlık gibi bir modele geçilememesi halinde Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını devralacağı, Gül’ün de başbakanlık koltuğuna oturabileceği belirtiliyor. Bu formül, beraberinde başka bir tartışmayı da getiriyor. Cumhurbaşkanı’nın 2014’ten itibaren halk tarafından seçileceği gözönüne alındığında, Çankaya Köşkü’ne yüzde 50’nin üzerinde bir destekle çıkabileceği belirtilen Erdoğan’ın, daha az halk desteği almış bir parti Genel Başkanı’nın üzerinde baskı yaratacağı konuşuluyor.
- 3 SANDIK İHTİMALİ: Gül’ün başbakanlığı formülüne paralel olarak “2014’te 3 sandık” formülü de konuşuluyor. Son olarak 2009’da yapılan yerel seçimin Mart 2014’te, cumhurbaşkanlığı seçiminin Ağustos 2014’te, genel seçimin ise Haziran 2015’te yapılması gerekiyor. Ancak kanun değişikliği ile genel seçimin bir yıl erkene çekilerek, 3 seçimin aynı tarihte yapılabileceği iddia ediliyor. Böylece Erdoğan’ın Köşk’e, Gül’ün Başbakanlık’a seçilebileceği, bu atmosferdeki bir seçimde, belediyelerin önemli bir bölümünün de Ak Parti’de kalacağı hesapları yapılıyor. Ancak, Erdoğan’ın erken seçime şimdilik mesafeli olduğu belirtiliyor.
- EN KÖTÜ İHTİMAL: Kulislerde Gül için en olumsuz ihtimalin, başkanlık ya da yarı başkanlık benzeri bir sisteme geçilip, Erdoğan’ın bu koltuğa oturması ve başbakanlık makamının bugünkü önemini yitirmesi olduğu konuşuluyor. Oyları bölmemek için başkan adayı olmayacak Gül’ün uluslararası bir göreve de gelememesi halinde sıkıntı yaşayacağı kaydediliyor. Cumhurbaşkanlığı’ndan sonra işlevini yitirmiş bir başbakanlık görevini sürdüremeyeceği belirtilen Gül, bu durumda sadece manevi önemi olan vakıf ya da benzeri bir kuruluşun başına gelebilecek ya da “erken emekliliği” seçecek.
- İKİSİ DE ADAY OLUR MU?: Anayasa ile başkanlık ya da yarı başkanlığa benzer bir sistem getirilmesi durumunda, güçlü ve siyasi bir cumhurbaşkanın altında başbakanlığın “koordinatörlük” pozisyona dönüşecek olması nedeniyle, “Cumhurbaşkanı Erdoğan-Başbakan Gül” senaryosuna ihtimal verilmiyor. Bu senaryoda, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olması halinde, Gül’ün adaylığını koyabileceği ifade ediliyor. Siyasi kulislerde, 40 yıla yakın bir süredir çok yakın çalışan ve birbirlerinden “kardeşim” diye söz eden iki liderin, Cumhurbaşkanlığı’na adaylık konusunda bir rekabet içine girmesi uzak bir ihtimal olarak seslendiriliyor.
Muhalefetten tepki yağdı
Anayasa Mahkemesi’nin kararına tepkiler şöyle:
TBMM ANAYASA KOMİSYONU BAŞKANI BURHAN KUZU: Mahkemenin kararı doğrudur. (Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın aday olup olmayacağı ile ilgili bir soru üzerine) Onları bilmiyorum. Şahsi kararlarıyla ilgili. Sayın Gül’ün tekrar aday olmasının önünde hukuken bir engel yok. Süleyman Demirel de Kenan Evren de aday olabilir. Sayın Erdoğan aday olmak isterse Sayın Gül aday olmaz.
AK PARTİ GRUP BAŞKANVEKİLİ NURETTİN CANİKLİ: Düzenlemeyi teklif ederken mantık şuydu; Anayasa’nın eski hükümlerine göre seçilen Cumhurbaşkanı için eski hükümlerin uygulanması gerekir. 7 yıllık süre için seçilir ve bir daha seçilemez. Bunun karşısında olan görüşler ise ‘Hayır burada mükteseplik yoktur, anayasa değiştiği için yeni kurallar geçerli olması gerekir. Sürenin 5 yıl olması ve bir daha seçilmesi gerekir.’ Anayasa Mahkemesi’nin kararı farklı oldu. Burada biri eski birisi yeni kural var. Sıkıntı doğuracağını düşünmüyoruz. Başbakanımızın 2014 yılındaki cumhurbaşkanı seçiminde adaylık konusunda takdiri olursa, karşısında kimin olup olmadığının çok önemi yok. Başbakanımızın takdiri bu yönde olursa, kamuoyunun, milletimizin şu andaki kanaatini, düşüncesini biliyoruz.
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ AKİF HAMZAÇEBİ: Bu Anayasa Mahkemesi’ne yakışmamıştır. Mahkeme, doğru karar vermemiştir. Anayasa Mahkemesi, yasayla anayasanın değiştirilmesine onay vererek, kendisini büyük bir tartışmanın içine sokmuş, prestiji, güvenirliği tartışılır bir konuma gelmiştir. AKP 12. Cumhurbaşkanlığını kendi tekelinde görüyor; ‘Gül mü Erdoğan mı olacak?’ yönünde bir değerlendirme yapıyorlar. Bu tümüyle yanlış. 12. Cumhurbaşkanı ne Erdoğan ne de Gül olacaktır. AKP’nin, Erdoğan’ın ülkeyi, toplumu bu kadar kamplara ayıran, kutuplaştıran politikaları karşısında toplumu bütün kesimleriyle kucaklayacak, barışı mesaj olarak verecek bir kişi cumhurbaşkanı olacak. Bu profile sahip kişiyi, AKP içinde görmüyorum.
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ EMİNE ÜLKER TARHAN: Anayasa Mahkemesi verdiği kararla anayasanın yasayla değiştirilebilmesinin yolunu açtı. Bizzat onu koruması gereken mahkemesi eliyle anayasanın ihlal edildiği açıktır. Hukuk bir kez daha katledilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu metnindeki tüm Anayasa ihlalleri görmezden gelindi. Anayasa Mahkemesi’nce bir kez daha hukukun değil başka dinamiklerin etkili olduğu karar verilmesi tercih edildi.
MHP GRUP BAŞKANVEKİLİ OKTAY VURAL: Bu karar eklektik ve ucubedir. Anlaşılan o ki Anayasa Mahkemesi, AKP içerisinde Cumhurbaşkanı ekseninde yürütülen bir takım pazarlıkların dengesini oluşturmak istedi. Bu pazarlıklar devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın görev süresi yine bir tartışmalı noktaya çekildi, aday olup olmama süreci yine bir pazarlık konusu olarak kullanılacaktır. Yapılan anayasa değişikliği ve çıkarılan kanun yine sorunu çözmemiştir. Şimdi bu kararla tartışma bitti mi? Hayır, bitmedi. Çünkü bundan sonraki süreçte ‘aday olacak mı olmayacak mı’ tartışması yaşanacak.
ESKİ ADALET BAKANI HİKMET SAMİ TÜRK: Anayasa Mahkemesi’nin kabulüne göre, Gül, 12 yıl cumhurbaşkanlığı yapacaktır. Hukuken bu olanak sağlandı. Ne 2007 öncesi sisteme, ne sonrasına uymayan üçüncü bir sistem ortaya çıktı. Bu Anayasa Mahkemesi’nin yarattığı bir sistem oluyor. Anayasa Mahkemesi, yasa koyucu, anayasa koyucu gibi hareket ederek yeni bir sistem getirmiştir. Bu nedenle, bu anayasaya aykırıdır. Bu kararıyla anayasaya aykırı bir hüküm vermiştir.”