Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Şenol Güneş: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a oyuncu önerisinde bulunabileceğini söyledim

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Antalya kampında düzenlediği basın toplantısında "Türk pasaportu taşıyan bütün oyuncuların bu takıma kapısı açıktır" dedi. Güneş ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, kendisine oyuncu önerisinde bulunabileceğini söylediğini de açıkladı.

Şenol Güneş, Fransa ve İzlanda ile oynanacak resmi maçlar ile Yunanistan ve Özbekistan ile yapacakları hazırlık maçları için Antalya'da kampa girdiklerini belirtti. 2020 Avrupa Şampiyonası'na katılmak istediklerini kaydeden Güneş, "Grupta güçlü rakiplerle oynayacağız. İzlanda, son dünya kupası finallerine katıldı. Fransa da turnuvada birinci olarak şampiyonayı bitirdi. Her iki maç da kritik olacak. Bizim her iki maçta da anlayışımız kazanmaya dönük olacak. Her puan konuşulabilir. İki maça da bizden beklenen iyi sonucu almak için çıkacağız" diye konuştu.

KAMPTA HEM YENİLENME HEM TAKTİK ÇALIŞMA
Konya'daki Fransa maçında taraftarın desteğini beklediklerini ifade eden Güneş, hazırlık maçlarında daha önce kadroya çağırıp oynatamadığı ve yeni çağırdığı futbolcuları görmek istediğini söyledi. Kampta yer almayan futbolcuların ilerleyen zamanda milli takımda olacağını anlatan Güneş, kampın sezon sonu dolayısıyla futbolcularda fiziksel ve zihinsel yorgunluğun üst seviyede olduğu bir döneme geldiğini dile getirdi. Kampta hem yenilenmeye yönelik, hem de fiziksel, teknik, taktik, motivasyon, sosyal çalışmalar yapacaklarını anlatan Güneş, futbolcuların sezonda yoğun bir maç trafiği olduğuna dikkati çekti.

"CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A OYUNCU ÖNERİSİNDE BULUNABİLECEĞİNİ SÖYLEDİM"
Fransa ve İzlanda maçının asıl hedef olduğunu vurgulayan Güneş, "Geniş bir kadromuz var. Bütün oyuncularımız değerli. Çağırdıklarımız ve havuzda olan, çağrılmayan oyuncular da var. Bu kadromuzla sınırlı değiliz. Eldeki oyuncuların en iyisini yapmasını bekliyoruz. Hayali, hedefi olan oyuncularımın sabırla çalışmalarını ve vizyonlarını yüksek tutmalarını bekliyorum. Bütün oyunculara önem veriyoruz. Türk pasaportu taşıyan bütün oyunculara bu milli takımımın kapısı açıktır. Bunu da bizim sınırlama hakkımız yoktur. Yeter ki takım olgusu içerisinde zamanı gelince uyumunu verimini takıma versin. Birlikte hayal etmeye, çalışmaya, hikaye yazmaya, umutlu ve mutlu olmaya ihtiyacımız var. Gelin el birliği içerisinde olalım. Büyük Türkiye'nin başarısına katkı yapalım. Son toplantıda Cumhurbaşkanımızla da aynı şeyleri konuştuk. 'Böylesine büyük, devasa bir ülkenin her alanda dünyada ses getirmesi, en iyisini yapmasını bekliyorum' dedi. Biz de kendi görevimizi kendi alanımızda en iyisini yapmak istiyoruz. Kendisine de bir futbol adamı olarak dedim ki, 'Gerekirse takıma düşündüğünüz bir oyuncu varsa tavsiye edebilirsiniz.' Çünkü ben hem medyaya, hem halka, herkese açığım, herkes görüşünü beyan edecek. Biz milli takımın sorumlusuyuz şu anda. Bize bir görev verdiler, biz de onlara uygun davranacağız. Cumhurbaşkanı ülkemizi en üst seviyede temsil ediyor, yönetiyor. En altta bir birey olarak bize, diğer alanlarda herkese de görev düşüyor, herkesin sözüne görüşüne ihtiyacımız var. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi hayal edeceğiz, tespit edeceğiz ve yapmamız gerekenleri yapacağız. Fair-play içerisinde olacağız" şeklinde konuştu.

"HER MAÇI KAZANMAK İÇİN OYNAYACAĞIZ"
Teknik direktör olarak herkesin görüşüne açık olduğunu dile getiren Güneş, "Yapmamız gerekenler basit aslında. Bütün bunları yapacak aklımız da gücümüz de var. Birlikte olursak başaramayacağımız hiç bir iş yok. Sabretmeyi de çalışmayı da bilmeliyiz. İnanacağız, inandıracağız. Herkesten yeni fikirler alacağız. Şeffaf, iyi niyetli, samimi, fair play içinde olacağız. Türkiye büyük bir ülkedir. Beklentisine uygun davranacağız. Sadece günü değil geleceği de düşüneceğiz. Başarıyı paylaşacağız, her maçı kazanmak için oynayacağız. Güzel oyunlar iyi sonuçlar bekliyorum. Sevgi, saygı olacak. Aynı duygu düşünceyi paylaşacağız. Farklılarımız olacak, bu bütünü oluşturacak. Çok ses gelmesi kimseyi rahatsız etmesin. Orkestraya baktığınız zaman orda da farklı sesler vardır ama o kadar güzel bir uyum vardır ki kendinizden geçersiniz. Önemli olan bunu sağlamak. Ayrımcılık olmayacak. Oyuncularımın özgürlüğü de sorumluluğu da olacak. Takım ruhu içerisinde hareket edeceğiz, biz diyeceğiz. İlkeli, prensipli planlı ve programlı olacağız. Irk, dil, din ayrımı olmadan herkesi kucaklayan bir takım, uluslararası yarışlarda özellikle buna daha da önem vereceğiz, çünkü ülkemizi temsil ediyoruz. Oynuyoruz, yarışıyoruz ama bir de temsil ediyoruz. Bıraktığımız izler yıllarca günde tutulabilir. Dünya Kupasında olanları ben hala yaşıyorum. Yani Türkiye'nin imajına katkı yapan değerlerdir. Güzel bir ülke önemli bir ülke. Bunu her alanda kullanmalıyız. Herkes işini yaparken bir de ülkesini temsil ettiğini unutmasın" ifadelerini kullandı.

"PES ETMEYEN, SAVAŞAN OYNAYANLARIN VE İZLEYENLERİN KEYİF ALACAĞI OYUN"
Kurumlara kulüplere, camialara herkese saygı göstereceklerini vurgulayan Güneş, "Geçmişten dersler çıkarıp, geleceğe bakacağız. Yetkiler, görevler, sorumluluklar yerini bulacak. Bugünü yarından farklı, yarını da bugünden farklı kılacağız. Anlatacağız, göstereceğiz, yapacağız. Tek vücut olacağız, tek nefes alacağız. Milli takımın gururu da sorumluluğu da olacak. İyi düşüneceğiz, iyi söyleyeceğiz, iyi yapacağız. Kötülük, tembellik, bilgisizlik bizde olmayacak. Buna elimizden geldiğince izin vermemeye çalışacağız. Hedefimiz hızlı, tempolu, disiplinli, pes etmeyen, savaşan, oynayanların ve izleyenlerin keyif alacağı bir oyun olacak. Biz bu anlayışla bugünden yarışa devam edeceğiz. Daha önce iki maç yaptık, önümüzde iki maç daha var. İki de hazırlık maçı var" şeklinde konuştu.

"2 MAÇTA 6 PUAN ALMAK ÇOK GÜZEL"
Kampta iki hazırlık, 2 resmi maçın hazırlıklarını yapacaklarını anlatan Güneş, hazırlıkta ağırlıklı olarak Fransa ve İzlanda maçına odaklanacaklarını vurguladı. Güneş, "Önceliğimiz iki maçta 6 puan. Bu 2 maçta 6 puan almak en güzeli. 4 puan çok iyi. 3 puan İzlanda'yı yenmek şu anda 'evet' derim. 2 maçta 2 puan da çok değerli olabilir. Allah korusun sahamızda kaybettik, deplasmanda 1 puan da çok kötü değil. Öyle iki maç oynayacağız. Grupta sadece bizim 2 maçımız böyle düştü. İzlanda, Fransa böyle oynamıyor. Denk geldi böyle oynuyoruz. Üç günde bir, bu maçı oynuyoruz. Burada oynayıp deplasmana gideceğiz. Uzun yolculuk ve farklı iklimde oynayacağız. Bütün bunlara hazırlanmak için burada çalışacağız" dedi.

"HALA BEŞİKTAŞ'TA GÖREVLİ BİRİ OLARAK, KULÜPTEN YAZI YAZARAK GÖREVLİ GELEN BİRİSİYİM"
Gazetecilerin 4 yıllık görev sürecindeki hedefleri ile ilgili sorusuna Güneş, "Dört yıllık başlangıç daha olmadı. Adım adım gidiyorum. Hepsi düşünüldü ama her şey zamanı gelince konuşulur. Bugün itibarıyla hala Beşiktaş'ta görevli biri olarak, kulüpten yazı yazarak görevli gelen birisiyim. Bu yapılan anlaşmanın yok olduğu anlamına gelmez. Her şey olabilir. Böyle bir anlaşma var. Bu anlaşma 1 Haziran'dan itibaren geçerli. Seçim de 1 Haziran'da. Eski yönetimle devam ediyorum federasyonda yeni yönetim 1 Haziran'da gelecek" diye konuştu.

"10 SENEYE DAMGA VURABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"
Milli takımda 4 yıllık süreçte mevcut oyuncuların yanı sıra farklı oyuncuların da kadroya katılacağına değinen Güneş, Avrupa Şampiyonası'na katılmayı birinci basamak olarak gördüğünü söyledi. Avrupa Şampiyonası sonrası dünya kupasında grup müsabakalarının düşünüleceğini aktaran Güneş, "İkinci aşama Avrupa Şampiyonası sonrası 2022 Dünya Kupası geçiren ekip olarak 10 seneye damga vurabileceğimizi düşünüyorum. O nedenle oyuncularımızın hem gurur hem sorumlulukları hem başarıları olsun. En önemlisi sorumlulukları olsun. Çünkü yeni başlıyorlar. Bu yolda her şey düşündüğünüz gibi gitmez. Önünüzde taşlar olacak. Taşlar basamak olmalı, engel değil. Basamak olmalı, üstüne basıp geçerseniz o zaman önünüzde aydınlık yol olur. Her şey tozpembe ya da karamsar değil, yapabileceğimiz var. Geçmişten dersler çıkardık. O nedenle geleceği planlamak istiyoruz. 4 yıl sonra daha sonraki yıllardaki Türkiye hedefi yakaladığımız zaman çok da güzel olur. Sadece sonuçlar üzerinden mutluluk ilk hedef olmak yerine arkadaşlık, alile ortamının doğru ilkelerin planların uygulandığı bunların sonuç getirdiği ülke olduğumuz zaman başarıya götürürüz" şeklinde konuştu.

"ADİL OLMAMIZ SEVGİMİZİN ÖNÜNDEDİR"
Milli takıma davet edilen ve kadroya çağrılmayan futbolcular hakkında konuşan Güneş, Hasan Ali Kaldırım'ın bileğindeki sakatlığından dolayı dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Burak ile Dorukhan'ın son maçta oynamadığını perşembe günü de oynatmamayı düşündüğünü anlatan Güneş, Ozan, Çağlar, Cenk gibi bazı futbolcuların da sahadaki performansını görmek istediğini dile getirdi. Üst üste maç oynayan futbolcuları dinlendirebileceğine değinen Güneş, ilk defa çağrılan ve daha önceki milli maçta oynayamayan oyuncuların son performansını sahada göreceğini belirtti. Güneş, "Takıma alınmayan bitti demek değil, alınan da garanti değildir. Durum tespiti yapıp oynaması muhtemel ama sahaya çıktığı zaman yüzde 100 veren oyuncu görmek istiyorum. Sahaya çıktığı zaman hazır değilse oynamasın. Burada oyuncuların birbiriyle uyumu kadar bireysel performansını görmek istiyorum. Bazı yanılgılar olabiliyor. Cenk oynamadığı halde oynattığım iki maçta performansı çok verimliydi. Çağlar iki maçta oynatmadığımız daha önce oynayan stoper onu görmek istiyorum. Ozan var. adroda olmayan Trabzonspor'dan Hüseyin var. Sevgimiz de var adaletimiz de var ama adil olmamız sevgimizin önündedir" dedi.

'İLK 10'A GİRERSEK ÇOK ŞEY FARKLI OLUR'
Fransa'nın son Dünya Kupası'nda birinci olduğunu ve futbolcu üretimiyle de futbol ülkesi olduğunu aktaran Şenol Güneş, Avrupa'da en fazla futbolcu üreten ülkenin Sırbistan ile Fransa olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya üçüncüsü olduğu dönemde futbol ülkesi olarak nerede olduğunun tartışılmadığından bahseden Güneş, Türkiye'de kısa vadede yarışmada sonuca odaklı anlayışın değişmesi gerektiğine dikkati çekti.

Fransa'nın çok sayıda oyuncu yetiştirdiğini, bir bölümünü kadrosuna aldığını bazılarının farklı ülkelerde yer aldığını anlatan Güneş, "Bizim de böyle yol edinmemiz lazım. Bizim nüfusumuz fazla. 80 milyonda 80 oyuncu çıkartamıyoruz. Çin ne yapsın. Nüfusla çıkmaz yatırımla hizmetle çıkar. Dünya arenasında Fransa birinci oldu. Futbol ülkesi olarak da birinciler. Uzun dönemdir çok oyuncu üretiyor. Sonuçsal değeri de yakaladılar. FIFA sıralamasında ikinci. Bunlar yarın kura çekiminde avantaj için önemli. Biz de ilk 10'a girersek çok şey farklı olur" diye konuştu.

"FRANSA MAÇINI İMTİHAN MAÇI GÖRÜYORUM"
Fransa maçının önemine değinen Güneş, şunları söyledi:

"Kolay takım zor takım deniyor. Fransa maçını imtihan maçı olarak görüyorum. Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok, kazanacak çok şeyimiz var. Tesadüfen kazanırsak onu da söyleriz. Hak ederek kazanırız oynadığımız oyunla kafa kafaya nasıl oynarız o yüzden her maçı kazanmak istiyoruz diyorum. Kaybedersek kazanmak isteyen takım olarak kaybedelim. İyi takımla oynayacağız. İyi oyuncuları var. Bize onu bunu niye almadın diyorlar ama onlara ne diyorlar bilmiyorum. Her ülkede, mevkide oyuncuları var. Fransa maçının gündemde olması önemli. Bizim için de önemli. Daha önce Türkiye başarmıştır. Almanya, Hollanda'yı yendi. Son dönemde başarılı Hırvatistan'ı yendik. Fransa'yı yensek de teselli olarak görmeyelim. Neler yaptığımızı görmek istiyoruz. Fransa maçını çok önemsiyoruz. Kağıt üzerinde derseniz Fransa maçını kaybet, İzlanda'yı kazan ona de 'evet' derim. işin kolay tarafı."

"5 MİLYONA ŞAMPİYON OLMAK İÇİN ALIYORUZ"
Kulüplerde yabancı futbolcu transferleri hakkında görüşlerini belirten Güneş, şöyle konuştu:

"Biz nasıl yabancı alıyoruz. İngiltere, Fransa, Almanya'nın aldığı yabancıları mı alıyoruz. Almanya Türkiye'den Bruma'yı 15 milyona yatırım diye alıyor. Biz 5 milyona şampiyon olmak için alıyoruz. O da yaşlı, futbol hayatının son dönemini oynayacak. Yabancı tartışmasını farklı yapmamız lazım. Sağlıklı yabancı alışımız yok. Hadi marka oyuncu aldık. Nasri Türkiye'ye geldi mi geldi. Ne yaptı Nasri Türkiye'de. Buradan dönüş yapan oynayan var. Aslında burada antrenör mucize yapıyor. Saygı duyulması gereken antrenöre eleştiri getiriyoruz. Aynı şey gurbetçide var. Gurbetçileri kim bize bırakıyor. Kimse bırakmıyor. Milli takımda olanlar Türkiye sevdasından geliyor. İyi oynayanlar Almanya ya da başka ülkeyi tercih ediyor. Orası olmazsa sana geliyor. Sen hep ikinci, üçüncü sıradasın. Bunların hepsi değerlendirilir. Almanya'yı taramak için daha önce ofis kurulmuştu. Daha yakından takip etmek için orada olan eski sporcular, scout ekibi yapılacaktır."

"TÜRKİYE'DE SOL BEKTE SIKINTIMIZ VAR"
Türkiye'de sol bekte bir oyuncu sıkıntısı olduğuna dikkati çeken Güneş, şu anda en iyisinin Hasan Ali olduğunu, ikinci, üçüncü oyuncuların hep tartışıldığını söyledi. Takımda sadece oyuncu olarak değil, oyuncu ruhunun daha iyi işleyebilmesi için Emre, Burak, Oğuzhan gibi oyunculara ihtiyaç olduğunu belirten Güneş, bu isimlerle Mehmet Topal, Selçuk'un da yer alabileceğini ama sayısı fazla olduğu zaman bazı olumsuzların da olabildiğini söyledi. Kadroda yer alan ya da çağrılmayan çok geniş oyuncu havuzu bulunduğuna aktaran Güneş, "Eksiklerimiz var ama bunu sağlamak istiyoruz. Gelenlerin herkesin bunu bilmesi lazım. Bu kampta da aynı şeyi söyleyeceğim. Her oyuncu hem gurur, hem sorumluluk duymalı. Herkesin özgür ama sorumlu da olacağı bir dönem yaşayacaklar. Bu sadece burada değil, hem kampta olacak hem özel hayatlarında olacak" dedi.

BİRLİK ÇAĞRISI
Milli takımın Türk futbolunda pramitin tepesi anlamına geldiğini aktaran Güneş, şöyle konuştu:

"Benim de yapacaklarım önemli. Ama ben onlar, tüm antrenörler adına bu işi yapıyorum. Şu anda yönetim bana bir görev, bir sorumluluk verdi. Ben bunu sizlerle paylaşıyorum. Bu benim değil, bizim, hepimizin takımı. Onun için her türlü görüşe saygı duyuyorum. Ama milli takımın saygınlığını, değerini benim korumam kadar, sizin de korumanız gerekiyor. Onun için üslubumuzla, konuşmamızla, oyuncuya da bize de daha dikkatli olmak gerek. Her insan da, burada çalışan personel de değerli. Omzumuzdaki fazlalıkları atalım. Ne oluyor bize? Herkes mutlu olalım diyor ama kimse bir şey yapmıyor. Herkes birinin üzerine basmak istiyor. Her önümüze taş çıktığında alıp birisinin kafasına atıyoruz. E bas o taşın üzerine, tut ötekinin de elinden beraber gidelim. Sayımız fazla, el ele gidelim. Engelleri birlikte aşalım. Bu sporda da, siyasette de, ekonomide de böyle. Her alanda daha hoşgörü, daha sevecen ama bu hiç sorunumuz yok, her şey mükemmel demek de değil."

"14 YABANCI OYUNCUNUN ÇOK SAĞLIKLI OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
Takımlardaki yabancı futbolcu sayısı hakkında görüşlerini belirten Güneş, şunları söyledi:

"Biz şimdi üretimde sıkıntı çekiyoruz. Yabancı sayısı günlük değişimleri ortaya çıkarır. Fazla olsun, az olsun, 5 olsun, 6 olsun. Bugün de öyle işte. 14'tü, şimdi daha az olsun. Şu anda alt lige de baktığınız zaman 3, 4 oyuncu kulübede. Süper Lig'de de aynı şekilde. 14 yabancı oyuncunun çok sağlıklı olduğunu düşünmüyorum. Kulüplerin kurumsal yapısı, ekonomik denetimleri olduğu zaman zaten asıl değişmesi gerekenler oralar. Ama diğer taraftan bugün için de sayı fazla. Kriterleri de vardı 14 yabancının, onlar hiç uygulanmadı. Tabi şu anda anlaşmalar devam ediyor. Onlar azaltılabilir. 14, 12, 8 düşürülebilir. Aynı şekilde sahada oynayanlar düşürülebilir. Avrupa'da yarışan takımlarımıza o aşamayı zaten vermiş oluyorsunuz. Sayı zaten var yeterli. Ama bu arada üretim yapması lazım. Ekonomik bir zorlamayla yapman lazım onu. Bütün kulüplere bakın, araştırın ama denetimi iyi yapın. Yabancı oyuncu alanlar ne kadar para verdiler? Bırakmak için ne kadar para verdi? Bırakabiliyorlar mı? Oradan çıkan parayla beraber Türk futbolunda yeniden bir yatırım yapabilirsiniz. Devletin girmesi gereken yer de orası bana göre. Hem vergiler koyulabilir."

Güneş, hazırlık maçlarında ve sonrasındaki Konya'daki Fransa maçında taraftar desteğini görmek istediklerini söyledi.

En Çok Aranan Haberler