HABER

Serdengeçti'den para politikası konferansı

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, iş adamlarından fiyat politikalarını geçmiş enflasyona göre değil, Merkez Bankası'nın hedeflediği enflasyon oranlarına göre ayarlamalarını istedi.

Serdengeçti'den para politikası konferansı

Serdengeçti, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası (BTSO) tarafından düzenlenen "Yaz Toplantıları" kapsamında, "Merkez Bankası'nın 2002 Yılı Para Politikası" konulu bir konferans verdi.

Merkez Bankası'nın para politikaları konusundaki çağrılarına özel sektörün daha iyi uyduğunu ve enflasyonun hedefledikleri trendi yakaladığını belirten Serdengeçti, "Ancak halen kendimizi kamu sektörüne anlatamadık. Açıkları kapatmak için en yolun ürünlerine zam yapmak olduğunu düşünüyorlar. Yakında kamu mallarımızın dünyanın en pahalı malları olduğu sorunu ile uğraşacağız" dedi. Serdengeçti, 2002 yılında yüzde 35 hedeflenen enflasyonun 2003 de yüzde 20'ye ve 2004'te 12'ye indirildikten sonra Türk lirasında gereksiz sıfırların atılarak tek haneli enflasyon hedefi ile istikrarlı bir ekonomi politikasının devam ettirilebileceğini söyledi.

"PARASAL BÜYÜKLÜĞÜ ÇAPA OLARAK ALIYORUZ"

Dalgalı kur sistemine geçilmesi ile Merkez Bankası'nın artık kur ve enflasyonu değil, parasal büyüklüğü çapa olarak aldığını anlatan Serdengeçti, "Kur para politikası aracı olmaktan çıktı. Kısa vadeli faizle piyasada etkili oluyoruz. Kısa vadeli faizle piyasaya güçlü sinyaller veriyoruz. Kur ile enflasyonun güçlü ilişkisi var. Kur ile enflasyona tesir etmek mümkündür. Ancak henüz enflasyonu çapa olarak almıyoruz. Bütün zayıflıklarına rağmen para tabanı dediğimiz bir parasal büyüklüğü çapa olarak alıyoruz. Para tabanı hedefi tutabilir, fakat enflasyon öngörüleri endişeli ise, bu bizi hiç memnun etmez. Tersi de geçerli; para tabanı hedefi tutmayabilir, ama enflasyon öngörülerimizde kendimizi tatmin ediyorsak yolumuza devam ederiz" dedi.

"ÖZEL SEKTÖRÜN AĞIRLIĞI"

Sabit kurda iken kısa vadeli sermayenin Türkiye'ye geldiğini hatırlatan Serdengeçti, "Yeni sistemde Türkiye cazibesini kaybetti. Geçen yıl içine düştüğümüz kriz özünde bankacılık krizidir. Bu sistemde kamu borç stoku azaltılmalıdır. Bankacılık sorunlarını halletmeden bizim diğer politikalarda başarılı olmamız mümkün değildir. Bu politika bankalarla ilgili birtakım zorluklara rağmen Bankacılık Kurulu tarafından devam ettiriliyor. Şirketler için olumlu bir şeyler yapmaya devam edeceğiz. Özel sektörün durumu güçlendirilecek. Kamu sorun olmaktan çıkıp, özel sektörün ağırlığının artırılması gerekiyor" şeklinde görüş belirtti.

"KISA VADELİ FAİZ POLİTİKASI"

Politik ve ekonomik şeffaflığa önem verdiklerini ifade eden Süreyya Serdengeçti, şunları söyledi: "Merkez Bankası politika aracı olan kısa vadeli faizleri değiştirirken nelere bakıyor. Birincisi geçmiş enflasyona bakmıyor. Geçmişteki enflasyon iyi ya da kötü olabilir. Bizim dünkü enflasyona tesir etme imkanımız yok. Rakamlar çok iyi çıkabilir, bu bizi hiçbir şekilde memnun etmez, geleceğe yönelik kaygılarımız varsa biz kendimizi iyi hissetmeyiz. Tersi de, olabilir rakamlar bir nedenle kötü çıkabilir, ama geleceğe yönelik bizi karamsar yapmıyorsa o zaman sorun yoktur. Gelecekteki enflasyonun ne olacağı bizim için önem taşıyor. Merkez Bankası kısa vadeli faizleri biraz daha çabuk düşürse nasıl olur diye soruyorlar. Merkez Bankası bu faizleri düşürmekte yanlış yaparsa, dolayısıyla yaptığı yanlış kamuoyunda fark edilir, toplumda bu politikası benimsenmezse, bırakın risk priminin düşmesini, reel faizin düşmesini, tam tersi olur. Reel faizin düşmesini istiyorsanız, politikanızı kararlılıkla uygulamalısınız"

"PİYASAYA KARIŞIK SİNYAL VERMİYORUZ"

Türkiye'de siyasi istikrarın seçimlerin zamanında yapılması ile alakalı olduğunu anlatan Serdengeçti, son 15 yılda 3 yılda seçime giden Türkiye'nin reel faizleri yakalamasını zorlaştırdığını kaydetti. Yeni düzenlemelerden sonra seçimlerin artık para politikalarını etkilemeyeceğini savunan Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, "Merkez Bankası kısa vadeli faizleri değiştirirken, gelecekteki enflasyon hedeflemesinden başka yerlere bakarsa, ödemeler dengesi, döviz kurları, kamu maliyesine bakarsa, bu sizlere karşı karışık sinyal verilmesi anlamına gelir ki, bu karışık sinyallerin sonucunda reel faiz bırakın düşmeyi yükselir" dedi.

"FİYAT İSTİKRARINI SAĞLAMAK"

Son 25 yılda makro dengelerle alakalı politikaların sürekli değişmesinden zarar gördüklerini ifade eden Serdengeçti, fiyat istikrarı politikasında sabırlı olunmasını tavsiye etti. Serdengeçti, "Sürdürülebilir bir büyüme lazımdır. Sürdürülemez büyümeler zarar veriyor. Yüzde 12 büyümeden 6 ay sonra krize girmekle fiyat istikrarı sağlamayamayız. Son 25 yılda çok değişik politikalar denedik. Ama fiyat istikrarı sağlayamadık. 87-88 de ihracatı destekledik. Ama ihracatımız istikrarlı olmadı. 90 larda büyümeyi destekledik, ama büyümemiz istikrara gelmedi. 25 yıllık yanlışı bitirmek istiyoruz. Fiyat istikrarı sağlamalıyız. Bu rejimin uygulamasında ilk aşamada enflasyon büyüme ikilemi ortaya çıkabilir. Bu konuda verilmesi gereken karar şu, bir özveri yapmamız gerekiyor. Böyle bir ikilem var ise, büyümeden bir süre vazgeçerek, fiyat istikrarını sağlamamız gerekiyor. Bu özveriyi gösterirsek, daha sonra bundan kazanacağımız gelirin daha fazla olacağına inanıyorum. Türkiye'de o kadar büyük özveriyi göstermekte gerekmiyor" diye mesaj verdi.
Serdengeçti, Türkiye'de kronik enflasyon sebebiyle piyasaların kırılgan bir yapısı olduğuna dikkat çekti.

KAMU ZAMLARI

Serdengeçti, Merkez Bankası'nın politikasındaki olumsuzlukları ise şöyle sıraladı: "Bu politikada dikkat edilecek hususların başında mallarımıza ve hizmetlerimize sürekli zam yapmak olmamalı. Geçmiş dönemin enflasyonuna göre değil, hedeflenen enflasyona göre fiyat politikalarınızı belirleyin. Aksi takdirde zarar edersiniz. Türkiye'de kamu açıklarını kapatmanın en kolayı yolu, kamu mallarının fiyatlarına zam yapmak olarak görülüyor. Sonunda biz Türkiye'de bazı kamu mallarının dünyadaki en pahalı ürünler olması konusu üzerinde duracağız" diye konuştu.

"SIFIRLARI ATMAK İÇİN ERKEN"

Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti, Bursalı işadamlarının sorularını cevaplandırırken, paradan bugün için sıfırları atmanın erken olduğunu belirterek, düzenli bir ekonomik yapıya geçip, tek haneli enflasyon rakamı hedefini yakalandığında sıfırları atmanın daha mantıklı olacağını dile getirdi. Serdengeçti, 2002'de yüzde 30, 2003'te yüzde 20 ve 2004'te ise yüzde 12'lik enflasyon hedefini yakaladıktan sonra sıfırların atılabileceğini ifade ederek, bugünkü yüksek enflasyonda sıfırları atmanın bir anlamı olmayacağını söyledi. Serdengeçti, bir soru üzerine, bütün tasarruflarını Türk lirası olarak B tipi fonlarda tuttuğunu sözlerine ekledi.

En Çok Aranan Haberler