Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Seri Katiller Konusunda Dünya İle Yarışacak Durumda Olduğumuzun Kanıtı 10 Psikopat

Genelde Amerika ve Rusya'dan çıkan seri katillere kafa tutacak 10 manyak Türk seri katil hakkında neler biliyorsunuz?

Seri Katiller Konusunda Dünya İle Yarışacak Durumda Olduğumuzun Kanıtı 10 Psikopat

Ayhan Kartal

''İçimdeki bir ses çocuklara yaklaşmamı söylüyordu... Ancak çocuklarla ilişki kurabiliyorum''

Nam-ı diğer çocuk katili. Kartal 1985 yılında İzmir, İkiçeşmelik'te 13 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edip boğarak öldürdü. 1 yıl tedavi gördükten sonra tekrar topluma bırakıldı. Bu sefer ise 89 yılında Şirinyer'de 9 yaşındaki bir çocuğa tecavüz edip öldürdü. Manisa'da tutulduğu akıl hastanesinde koğuş arkadaşı tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

Seyit Ahmet Demirci

Demirci dört çocuklu bir ailenin en büyük oğluydu. Babası fırıncıydı. Ortaokulu İmam Hatip'te, liseyi de ticaret lisesinde okumuştu. Üniversiteyi kazanmış ama gitmemişti. Cinayetlerden kısa bir süre öncesine kadar hayatını taksi şoförlüğü yaparak kazanıyordu. Herkes tarafından sakin kişiliğiyle tanınıyordu.

Çocukluğu Fatsa'da geçti. En yakın arkadaşı Habil'di. Küçük bir mobilyacı dükkanının bodrum katında ikisi birden saldırıya uğradı. Seyit Ahmet son kaçmayı başardı. Ancak yaşlı mobilyacının arkadaşı Habil'e tecavüz edilişini izledi. İki arkadaş bu olayı sonsuzluğa gömdüler. Ta ki üniversitede okuyan Habil'in intihar ettiği haberi gelene kadar. Habil'in neden intihar ettiğini yalnızca Seyit Ahmet biliyordu.

32 yaşında, Mayıs-Temmuz 1998 tarihleri arasında İstanbul'da üç mobilyacıyı dükkanlarının bodrum katında kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Fatsa'da küçük bir çocukken arkadaşıyla birlikte yaşlı bir mobilyacının tecavüzüne uğramıştı. Yakalanmasaydı cinayetlerini tecavüze uğradığı yaşa (11) tamamlayacaktı. Üç kez idama mahkum oldu.

Süleyman Aktaş

"Hastaneden çıkınca tekrar çivileyeceğim"
"Bana cinayetler için emirleri Turgut Özal verdi"
"Çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep"

Denizli Türkiye Elektrik Kurumu Müessese Müdürlüğünde hat işçiliği yaparken 31.500 volt elektrik akımına kapılıp ağır yaralanan Aktaş, bu olaydan sonra 1986 yılında Antalya'da Nuri Keskin adındaki Başkomiseri öldürdü ve tutuklandı. Mahkeme akli dengesinin yerinde olmadığına karar verdi ve Süleyman Aktaş'ı, Manisa ruh ve sinir hastalıkları hastanesine gönderdi. Burada 4,5 sene tedavi gören Aktaş, taburcu olduktan sonra Denizli'nin Bozkurt ilçesindeki Çambaşı köyüne döndü. Fakat o döndüğünde Çambaşı köyünü hiç unutamayacakları bir felaket bekliyordu. Köye döndükten 3 yıl sonra yani 1994'te 4 komşusunu boğarak öldürmüştü. Ona Çivici katil denmesinin nedeni ise öldürdüğü kurbanlarının kafalarının çeşitli yerlerine ve gözlerine çiviler çakmasıydı. Polisler onu sorguya çektiklerinde neden çivi çaktığını sormuşlar ve "çivi görünce dayanamıyordum, insanların kafalarına çakmak istiyordum hep" cevabını aldılar. Hatta bir keresinde "bana cinayetleri işlemem için Turgut Özal emir verdi" demiştir. Yakalandıktan sonra evinin alt katında yapılan aramalarda uçları özenle sivriltilmiş çiviler ve "kısa zamanda öldürülecekler" in yazıldığı bir liste bulmuşlardı.

Durmuş Anuçin

Seri katil olduğu gerekçesiyle tutuklanan Durmuş Anuçin, öldürmeye İstanbul’un ilk seri katili Seyit Ahmet Demirci ile girdiği iddia üzerine basladığını söyledi. Anuçin, İstanbul DGM’de verdiği ifadede “Bu iddiayı kazandım.” dedi. Demirci, işlediği üç cinayetten sonra yakalanarak 3 kez idam cezasına çarptırılmıştı. Anuçin ise 5 kisiyi öldürdükten sonra ele geçti. Söz konusu cinayetleri iilediğini hem emniyette hem de DGM’de kabul eden Anuçin, Demirci ile Gümüşhane Cezaevi’nde tanıştığını kaydetti. Durmus Anuçin ve suç ortaklari oldugu iddiasıyla yakalanan Mustafa Bas, Ali Mısır ile Selim Gündoğdu dün Istanbul DGM’ye sevk edildi. DGM Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından sorgulanan Anuçin poliste verdiği ifadeleri kabul ederek suçunu itiraf etti. Anuçin, ile birlikte 4 sanik tutuklanmaları istemiyle Nöbetçi Yedek Hakimliği’ne sevk edildi. Saniklar burada tutuklanarak BayrampaşaCezaevi’ne gönderildi. Durmus Anuçin, DGM’deki ifadesinde, 5 kisiyi iddia üzerine öldürdüğünü söyledi. Anuçin, Türkiye’nin ilk seri katili olan ve Esenler’de mobilyacı cinayetleri isleyen Seyit Ahmet Demirci ile tanıştığı Gümüşhane Cezaevi’nde iddiaya girdiğini, bu iddiasını da kazandığını söyledi. Istanbul’un ilk seri katili olarak bilinen Seyit Ahmet Demirci yakalanmasının ardından üç kez idam cezasına çarptırılmıştı.. Orhan Aksoy

“Yapmış ta olabilirim yapmamış da hatırlamıyorum”
‘‘Öldürmek bana zevk veriyor. Çıkar çıkmaz yine cinayet işleyeceğim’’

33 yaşında. Evli ve iki kızı vardı. Ekim 2000-Ocak 2001 arasında beş kişiyi evinde çamaşır ipiyle boğarak öldürdü. Depremden sonra işleri bozulduğu için ailesini Romanya'ya yolladı ve öldürmeye başladı. Kurbanlarını boğduktan sonra koliye koyup şehrin tenha bölgelerine bıraktığı için adı koliciye çıktı.

Öldürdüğü 5 kişiyi koli ve varillere koyup boş arsalara, yol kenarlarına bırakan ‘‘kolici katil’’ orhan aksoy, polis ifadelerinde ‘‘beni kan tutuyor. o yüzden hepsini boğarak öldürdüm’’
‘‘ilk cinayetimi işledikten sonra et yiyemedim, vejetaryen oldum’’ gibi enteresan açıklamaları vardı. Hamdi Kayapınar

"Zaten avcıyım. Kurbanlarım av, avların üstünden çıkan para ve eşyalar da av ganimeti"

"Ailemden ve toplumdan intikam aldım. Yakalanmasaydım cinayetlere devam edecektim. Ama şimdi pişmanım"

22 yaşında. Cinayetlerine 14 yasındaki kardeşini boğarak başladı. Mart 1998-Şubat 2001 arasinda altı kisiyi daha öldürdü. Dört kisiyi de öldürmeye teşebbüs etti.
Üç yıl içinde altı kisinin öldürülmesi ve dört kisinin yaralanması olayının faili olduğu belirlenen 22 yaşındaki Hamdi Kayapınar Kayseri'de yakalandı. Cinayetlerine 14 yaşındayken 11 yaşındaki öz kardeşini öldürerek başladığını itiraf eden Kayapınar, "Bu isi av olarak değerlendiriyorum" dedi.

Yiğit Bekçe - Mehmet Karahasan

Otoban katilleri, 20-23 Ekim 2006 tarihleri arasında kiraladıkları arabayla otobanda yolculuk ederken 52 saat içinde 6 farklı şehirde 7 kişiyi öldüren Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan ikilisine medya tarafından verilen isimdir. Basın tarafından seri katil olarak adlandırılsalar da, cinayetlerin türleri nedeniyle seri katil değil spree katil oldukları da iddia edilmiştir.

İkili 20 Ekim 2006 tarihinde araba kiralayarak yola çıktılar. İlk olarak 20 Ekim günü saat 22.30'da Bursa-Yalova karayolu üzerindeki bir kestane şekeri satış mağazasında tezgahtarlık yapan 20 yaşındaki Hüseyin Çalışkan'ı öldürdüler. Bu cinayetten beş saat sonra bu kez İzmit'te karayolu üzerindeki pişmaniye satış mağazasında tezgahtarlık yapan 21 yaşındaki Fatih Kılıç'ı, ikinci cinayetten yedi saat sonra Sakarya'nın Hendek ilçesindeki bir benzin istasyonunda market görevlisi olarak çalışan Mehmet Çakır'ı, 22 Ekim'de Mersin'in Erdemli ilçesinde büfeci Özkan Köse ve Hatay'ın Erzin ilçesinde arabasıyla birlikte kaçırdıkları 40 yaşındaki Bekir Ciritçi'yi Adana'da Pozantı-Çamalan karayolunda öldürdüler. Son olarak 23 Ekim günü saat 01.20'de Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki bir benzin istasyonunda pompacı olarak çalışan Enver Aycık ve market görevlisi Necati Yücel'i öldürdüler. Benzin istasyonundaki kameralarla eşkalleri belirlenen ikili aynı gün içinde yakalandı. İlk cinayetlerinden yakalanmalarına kadarki 53 saatte toplam 1944 km yol kat etmişlerdi. Ali Kaya

Çocuk yaşta hırsızlık, adam yaralama ve gasp olaylarına karışan ve 17 yaşında cezaevine konulan Ali Kaya, 1997'de 19 yaşındayken tahliye oldu. Aynı yıl Alanya'da emlak bürosu işleten amcası Celal Kaya'yı bıçaklayarak öldüren Kaya'ya beş yıl hapis cezası verildi. Silifke Cezaevi'nden 1999'da tahliye edilen Ali Kaya, bu kez Alanya'da, öz annesine tecavüz ettiğini öne sürdüğü Zeynel Abidin Gümüş'ü öldürdü. Kaya, işlediği bu cinayetin ardından Gümüş'ün cesedinin yanına bıraktığı "Allah beni çağırıyor. Hakkımı almak için ben Allah'ın yanına gidip geleceğim. Ve en kısa zamanda günahkarlarla ve düşmanlarımla hesaplaşacağım" yazılı notla da akıllarda kaldı. Zeynel Abidin Gümüş cinayetinin ardından tutuklanan Ali Kaya, Elazığ Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Kaya akli dengesinin bozuk olduğu gerekçesi ile akıl hastanesine yatırıldı ve tedavi altına alındı. Tedavi sonucunda hastane kurulu tarafından Kaya'ya 'Kapalı yerde duramaz' raporu verildi. Bu raporun ardından Kaya, 1999 yılında tekrar sokaklara döndü.

Bir çok yaralama suçu işledi fakat cezai ehliyeti olmadığı için tutuklanmadı. Son cinayetinden sonra ceza evine konuldu fakat firar etti. 3 mart 2014'te jandarma tarafından yakalandı. Adnan Çolak

1992-1995 yılları arasında Artvin'de işlediği cinayetlerle Artvin Canavarı olarak adını duyuran Çolak Üç yıla yakın sürede 68 ile 95 yaşlarındaki altısı kadın toplam 11 kişiyi öldürmüş ve kadınlara öldürmeden önce tecavüz etmişti. Kurbanlarından ikisi tecavüzüne uğramış, ancak ağır yara alarak kurtulmuşlardı. Yaralı kurtulan ikinci kurban yakalanmasını sağladı.

Yargılama beş yıl sürdü. Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 yaşında cinayet işlemeye başlayan Adnan Çolak'ı tanıklar, teşhisler ve deliller ışığında altı kez idam, ikişer kere yirmi yıllık ağır hapis cezasına çarptırdı. Yavuz Yapıcıoğlu

Türk kriminoloji tarihinde en çok vukuatı olan ruh hastası seri katil olan Yapıcıoğlu polis kayıtlarına göre 18 görgü tanıklarının iddialarına göre 43 kişi öldürdü. Deli raporu olan Yapıcıoğlu normal zamanlarında gayet iyi, efendi bir insan olarak biliniyordu.

Abisinin dükkanını yakması hakkında konuşurken "evini yaktım arabası oldu, arabasını yaktım dükkanı oldu, dükkanını yaktım şimdi fabrikası, holdingi olacak" dedi.

En Çok Aranan Haberler