Washington (AA) - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "Sermayenin rengi, dini olmaz, biz hepsine açığız" dedi.
Washington'da Amerikan-Türk Konseyi (ATC) 26'ıncı yıllık konferansına katılan Babacan, toplantı sonrası bir grup gazeteciye değerlendirmelerde bulundu.
Babacan, New York ve Washington'da bir araya geldiği çevrelerin kendisine Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin soru sormadığını, yatırımcı ve diğer çevrelerin daha çok genel seçimlerden çıkacak tabloyla ilgilendiğini anlattı. Babacan, "Herhalde bu mesele (Cumhurbaşkanlığı seçimi) en çok Türkiye'de konuşuluyor.
Dışarıdan bakanlar, Türkiye'nin yönünü değiştirecek bir değişiklik olarak görmüyorlar. Daha çok genel seçimler ve Meclis tablosunu merak ediyorlar. İş dünyası açısından en iyi senaryo ise tek parti, AK Parti hükümeti. Bundan sonra da bu reform politikalarının devam etmesi" dedi.
"Dışardan bakan iş çevrelerinin Türkiye'nin geçirdiği dönüşümü iyi anladığına" işaret eden Babacan, Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir tıkanmaya yol açması ihtimaline ilişkin bir soruya "Son dört yıldır yaptığımız siyasi reformlar ve demokrasi ile övündük. Bugünün Türkiye'sinde demokrasi takviminin günü gününe ve doğru işlemesi hepimizin beklemesi gereken şey. Sistem ne kadar sıhhatli çalışırsa Türkiye için daha iyi sonuç verecektir. Eskisi gibi radikal seçenekler yok" yanıtını verdi.
Babacan, temel beklentinin, "Cumhurbaşkanlığı seçiminin huzur içinde geçmesi ve 16 Mayısta yeni Cumhurbaşkanı'nın görevde olması" olduğunu kaydetti.
-"Sermayenin her türlüsüne açığız"-
Babacan, "yeşil sermaye" ve "uluslararası liderleri, AK partinin İslamcı olmadığına dair ikna edebildiniz mi?" yönündeki sorulara yanıt verirken, "Bizim sermayeye bakışımız açık. Sermayenin rengi, dini olmaz. Ön koşulumuz yasal olmalı, kara para olmamalı. Türkiye, sermayenin her türlüsüne açık, girmesine deçıkmasına da. Biz, sermayenin girmesine de çıkmasına da vergi konulmasına karşıyız. Serbest olmalı. O zaman giren sermaye, her zaman çıkan sermayeden daha fazla olacaktır" dedi.
Babacan, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin bir soruya ise "Tam üyelik hedefinin sapasağlam durması önemli. Biz bu işin peşini bırakmayız. Bunca yıllık emek var. Olanlara kızarak tepki vermiyoruz, sağduyumuzu kullanıyoruz. Bir çelişki varsa AB'de var. Alman seçimlerinde Türkiye için ayrıcalıklı ortaklık lafını duyuyoruz. Fransa seçimlerinde aynı problemi görüyoruz" yanıtını verdi.