Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasının hedefi olduğu ileri sürülen isimlerden Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun konuştu.
[
****](https://www.mynet.com/genelkurmaydan-sert-aciklama-110100628755)
[
****](https://www.mynet.com/barodan-tskya-silahsiz-kuvvetler-yaniti-110100628941)
Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamanın, Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun’un “Paşa” başlıklı yazısı ile İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal’ın “Türk Silahlı Kuvvetleri yok, Türk silahsız kuvvetleri var” sözlerine yönelik olduğu ileri sürüldü.
Açıklamayı değerlendiren
Cumhuriyet gazetesi yazarı Coşkun, TSK’nin açıklamasını kendi üzerine alınmadığını belirterek, “Genelkurmay’ın açıklamasının benim ‘Paşa’ başlıklı yazımla ilintilendirildiğini görüyorum. Birincisi, ben 25 senedir pazar günleri kuşları, sincapları, kedileri, köpekleri yazarım. Bu da bir hayvan öyküsüdür. Bir sürü paşa vardır, paşa büfe, paşa restoran, paşa plajı var. Zeki Müren’e paşa derlerdi. Türkiye’de bir sürü de papağana, kediye, köpeğe paşa adı takılır. Kaldı ki askerlerin paşa ünvanını kullanmaları engellenmiştir zaten. Ne alakası var, estağfurullah diyorum ben burada. Eğer Genelkurmay’ın alınması gereken birşey varsa, TSK’ye televizyonlarda siyasi platformlarda bunca saldırı, yaralayıcı ve kırıcı sözlere, olup bitenlere alınsın. Bir saldırı, bir küçümseme, bir yıpratma arıyorsa onu başka yerde arasın. Askerlerle ilgili o kadar küçük düşürücü ifadeler yer aldı, bütün bunlara alınmadılar da benim mizah yazıma niye alınsınlar. Basın özgürlüğü gününde kalkıp da medyanın ima yoluyla yazarların hedef alınması ayrıca hiç yakışık almadı” dedi.
**İşte Bekir Coşkun’un ‘Paşa’ adlı yazısı:**
Sahipsiz kurt, o gece boyalı kulübenin önünden geçerken gördü onu… Çok bakımlı, şişman, keyfi yerinde, kulübesinin içinde öyle oturuyordu aynı soydan gelen köpek..
Selam verdi:
“Merhaba…”
“Merhaba…”
“Adın ne?…”
“Paşa…”
\*
Merak etti:
“Şu önündeki şey ne Paşa?..”
“Yemek tabağım…”
“İçinde ne var?..”
“Kemiğim…”
“Şu ne?..”
“Su tasım…”
“Ya şu yumuşak koltuk gibi olan?…”
“Minderim… Üzerinde oturayım diye…”
“Kim veriyor bunları?..”
“Sahibim…”
\*
Kulübenin içindeki Paşa sordu bu kez:
“Peki sen ne arıyorsun?..”
“Yiyecek…”
“Yiyecek aramakla bulunur mu?..”
“Zor ama bulunabilir… Çok koşturmak lazım… Gece gündüz dolanacaksın… Kimi zaman bulamadığımda o gün aç geçer… Ama mücadele etmezsen ölürsün…”
\*
Kulübenin köpeği Paşa akıl verdi:
“Bir sahibin olsa, sana baksa ya… Karnını doyurur, suyunu verir… Hiç yorulmazsın adamım… Aç da kalmazsın, susuz da…”
“Tasım da olur mu?..”
“Olur…”
“Oturmak için minder de mi verirler?..”
“Verirler tabii…”
\*
Kurt sordu:
“Peki şu omuzunda parlayan ne?..”
“Tasmam…”
“Ne işe yarar?..”
“Sahibim beni yönettiğine göre bu lazım… Nereye çekerse oraya…”
“Ya onun istediğini yapmak istemezsem?..”
“Karşılığında yapacaksın… Onca şey veriyor yani…”
\*
Döndü gitti öbürü…
Giderken, kulübedeki Paşa’ya seslendi:
“Hiçbirisini istemem… Ben özümde kalayım daha iyi…”
**KOCASAKAL AÇIKLAMAYI DEĞERLENDİRDİ**
Ümit Kocasakal ise, “Eğer TSK beni hedef alıyorsa üzülürüm” derken, şu görüşleri dile getirdi:
“Ben Eskişehir’deki bir panelde konuştum ve ‘Biz zannettik ki ordumuz var. O güçlü ordu bizi korur. Artık TSK vesaire yerine Türk silahsız kuvvetleri var’ dedim. Benim orada ‘Türk Silahsız Kuvvetleri’ diye bahsettiğim halkın ta kendisiydi. Salona dönüp artık siz varsınız, TSK’dan bir medet ummamak lazım, Cumhuriyeti artık siz koruyacaksınız demeye çalıştım. Ben her zaman TSK’nın kurumsal kimliğine sahip çıktım ve devam edeceğim. Bugüne kadar olan süreçte benim ne söylediğim ve duruşum bellidir. Atatürkçülüğe de, Kemalizme de eylem ve söylemlerimle sahip çıkmış bir insanım. Bildirinin muhatabının ben olduğumu zerre kadar düşünmüyorum. Orada yazarlar ve konuşmacılardan bahsediliyor. Eğer Genelkurmay beni hedef alıyorsa da üzülürüm. ‘Biz 90 sene yattık, Cumhuriyet’i balolar korur sandık’ demiştim ama ‘balolar’ lafımı, ‘barolar’ şeklinde yazdılar. Biz doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz. Hiçbir şey bizi vazgeçirmeyecek.”