Sevag'ın ailesi Yargıtay'a gidiyor

Balıkçı'nın anne ve babası avukatlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında konuyu Yargıtay'a taşıyacaklarını, oradan da sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceklerini dile getirdi.

Diyarbakır 2. Taktik Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından verilen karar ile sanık Kıvanç A. 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı. Sevag Şahin Balıkçı’yla ilgili mahkemenin verdiği karar, ‘Sevag İçin Adalet Girişimi’ üyeleri tarafından İstanbul'da değerlendirildi. Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi Ani ve babası Garabet Balıkçı'nın da katıldığı toplantıda verilen karara ilişkin ilk değerlendirmeyi ailenin avukatı İsmail Cem Halavurt yaptı. Halavurt, olayda sorumluluğu bulunan insanların görevden el çektirilmediklerini ve soruşturma sürecinde de tanıkları baskı altına aldıklarına şahit olduklarını ileri sürdü.

Halavurt, "Bu şekilde özensiz bir olay yeri inceleme tutanağı, özensiz bir savcılık ifade tutanakları sonrasında yargılama bilinçli taksirli adam öldürme suçundan açıldı. Bu kararın ardından görece iyi bir karar vererek hepimizin bildiği 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına hükmetti." dedi. Kararın aile ve kendilerini tatmin etmediğinin altını çizen Halvurt, "Biz olası bir kast ihtimalinin olabileceğini düşündük. Yargıtay'a verilen dilekçemizi de bu ana unsur üzerine kurarak kararın bozulmasına çalışacağız" ifadesini kullandı.

Halavurt, ayrıcı Yargıtay'ın bu kararı düzeltmesi durumunda bile bu davanın aydınlatılamamış olması gerçeğinin değişmeyeceğini, olayın toplumsal boyutunun aydınlatılması için yeterli olmayacağını belirtti.

'BİZ ASKERE 'ADAM OLUP GELSİN' DİYE GÖNDERDİK'

Toplantının en dikkat çeken isimlerinden biri anne Ani Balıkçı'ydı. Yaşlı gözlerle yaptığı konuşmasında "Sevag, vatani görevini yapacak, adam olup gelecekti." diyen Ani Balıkçı, oğlunun 24 Nisan'da bir Paskalya Bayramı'nda öldürüldüğünü anlattı. Eldeki bilgilerin farklı bir düşünceyi akıllarına getirmediğini anlatan Ani Balıkçı, "Adı Sevag, mezhebi de Ermeni olunca aklımıza başka bir şey gelmiyor. Neden diye sorularımıza da cevap alamıyoruz. Biz önce insan, sonra da Ermeniyiz." dedi. Bunun bazı fraksiyonlara katılmış gençler ve fraksiyonlar tarafından kabul görmediğini söyleyen Balıkçı, "O tetiği çeken insanla aynı havayı soluduk.Tırnaklarımı ellerime batırdım, o tırnakları kırmak geldi içimden ama benim aldığım eğitim buna müsaade etmedi" dedi. Anne Balıkçı, mahkemenin verdiği karar ile kendilerine Sevag'ın suçlu olduğunu ve o tüfeğin önünde bulunmaması gerektiği mesajını verdiğini söyledi.

'MADEM ŞEHİT DEMEYECEKLER O ZAMAN ASKERE DE ALMASINLAR'

Baba Garabet Balıkçı da verilen cezanın az olduğunu söyleyerek beklentilerinin karşılanmadığını dile getirdi. Balıkçı, oğlunun 'şehit' olarak adlandırılmayacağı yönündeki ifadeler de bulunduğunu söyleyerek, "Türkiye Cumhuriyeti'nde ölen Hristiyanların şehit olmadığı yönünde bir tabirle karşılaştık. O zaman diyorum ki Türkiye'de Hristiyanlar askere alınıyorsa, böyle bir yerde ölüyorsa o zaman şehit saymıyorlarsa niye alıyorlar. Almasınlar." diyerek tepkisini dile getirdi. Balıkçı, davayı Yargıtay'a kadar taşıdıklarını buradan da sonuç alamazlarsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar gideceklerini belirterek, "Hakikatlerin ortaya çıkması beni tatmin eder, ben bunu bekliyorum. Bu bir cinayet başka bir şey değil. O gün bir Ermeni ölecekti. Bu öldü. 24 Nisan ve Paskalya Bayramı bize bunu hatırlatıyor." değerlendirmesinde bulundu.

(CİHAN)