Kanser türleriyle yeme alışkanlıkları arasında ciddi bir bağ olduğunu söyleyen uzmanlar, alınan küçük önlemlerin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Orhan Şencan, "Yedikleriniz ve içtiklerinizle kanseri davet ediyor olabilirsiniz." diyerek sakıncalı yiyeceklerden uzak durulmasını tavsiye etti.
Aşırı kilonun birçok hastalığa sebep olduğunu dile getiren Doç. Dr. Orhan Şencan "Aşırı kilo, kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, pankreas ve böbrek kanseri riskini artırıyor. Günlük fiziksel aktivite önemli, düzenli spor, kolon kanseri, menopoz sonrası meme kanseri ve rahim kanserinden koruyabilir."uyarısında bulundu. Dünyada en sık görülen kanser türlerinden biri olan kolon kanserinden korunmanın en etkili yolunun sebze-meyve ve posalı yiyecekler tüketmek, kullanılmasında bir engel yoksa aspirin içmek olduğunu söyleyen Şencan, "Haftalık kırmızı et tüketiminin 500 gramı geçmemesi gerekir. Kırmızı et tüketiminin fazla olması bazı hastalıkları tetikleyebilir. Kırmızı et ve özellikle işlenmiş et ürünlerinin (sucuk, pastırma, salam, sosis vb.) tüketiminin barsak ve rektum kanseri riskini arttırdığın dair bilimsel çalışmalar var. Ayrıca ızgara ve kızartma yiyecekler tüm sindirim sistemi kanserleri için riski artırmaktadır." diye konuştu.
Alkollü içeceklerin her çeşidinin ağız, yutak, gırtlak, yemek borusu, meme, kalın barsak, rektum, karaciğer kanseri riskini artırdığına dikkat çeken Şencan, "Alkolün vücutta yakımı sırasında ve sonrasında kanserojenik etkisi olan kimyasalların oluşması kansere sebep oluyor." Yiyeceklerin işlenmesi, muhafazası ve hazırlanması sırasında tuzlanması ve salamura yiyecek tüketimi özellikle mide kanseri riskini artırdığı aktaran onkoloji uzmanı, günlük tuz tüketiminin 6 gramı geçmemesi gerektiğini kaydetti.
Kansere karşı koruyucu etkisi olduğu düşünülen besinlerin çoğunun bitkisel olduğunu söyleyen Şencan, özellikle nişastadan fakir besinlerin tüketilmesinin sindirim sistemi kanserleri ihtimalini azalttığını belirtti. "Soğan-sarımsak-pırasa ailesinden sebze tüketimi muhtemelen mide kanserine, sarımsak tüketimi ise kolon ve rektum kanserine karşı koruyucu etki göstermektedir." diyen Dr. Şencan, "Domates tüketiminin prostat kanseri riskini azalttığı ise artık tamamen biliniyor. Meyve tüketiminin ağız, yutak, gırtlak, akciğer ve mide kanseri riskini azalttığı düşünülmektedir. Bu nedenle günde en az 5 porsiyon çeşitli ve nişasta oranı yüksek olmayan sebze ve meyve tüketiminin kansere karşı korunmada etkili olduğu düşünülüyor." diye konuştu. Şencan, "Anne sütünün koruyucu etkisinden dolayı bebeği yaşamı boyunca bütün kanser türlerinden koruduğu düşünülmektedir. Ayrıca emzirmenin de annenin meme ve rahim kanseri riskini azalttığı varsayılmaktadır." ifadelerine yer verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz