Tavuk her yaştan insanın severek tükettiği yiyeceklerden. En sık tüketilen et ürünü olan tavuğun sağlık için riskli durumlar oluşturabileceğini biliyor muydunuz? Consumer Report tarafından yapılan araştırmada, ünlü marketlerde satılan ve içlerinde organik olanların da bulunduğu tavuk etlerinin adeta “mikrop yuvası” olduğu ortaya çıktı.
Tavuğun içerisinde bulunan bakteriler sağlık için risk oluşturabiliyor. Uzmanlar tavuğun içerisinde bulunan tehlikeli bakterilerden korunmak için yemeden önce iyice pişirmeniz gerektiğini belirtiyor. Dışarıda yenilen tavuk etlerinin nasıl pişirildiğini bilmediğiniz için sağlığınız büyük tehlike altına giriyor.
İncelenen 316 örneğin yüzde 79.8’ inde insan bağırsağının mikroplarından olan Enterococcus ve yüzde 65.2’ sinde Escherichia coli; yüzde 43’ ünde Campylobacter, yüzde 10.8’ inde Salmonella, yüzde 13.6’ sında Klebsiella ve yüzde 9.2’ sinde de S. aures gibi hastalık yapma potansiyeli olan bakteriler bulundu.
Örneklerin ortalama yarısında da (yüzde 49.7) birden fazla antibiyotiğe dirençli bakteri olduğu belirlendi. Milli Piliç Konseyi (National Chicken Council) tarafından yapılan açıklamada ise örneklerin çok az olduğu, pişmemiş etlerde tabii olarak bulunan bakterilere rastlanabileceği ve etler uygun şekilde hazırlanmadığında hastalıklara yol açabileceği bildiriliyor.
Rapor, dört büyük tavuk markasının hepsinin "endişe verici miktarda bakteri" içerdiğini ve "antibiyotik yok" veya "organik" etiketli örnekleri içerdiğini söylüyor. Ayrıca, "Geleneksel örnekler ile 'antibiyotik yok' veya 'organik' olarak etiketlenenler arasında ortalama bakteri türü sayısında önemli bir fark bulamadık. " Tüketici Raporları , analizin "organik markalar da dahil olmak üzere neredeyse tüm tavuğun içinde gizlenen potansiyel olarak zararlı bakteriler bulduğunu" söyledi.
Ulusal Tavuk Konseyi rapora yanıt verirken, herhangi bir çiğ tarım ürününün doğal olarak oluşan bakterileri taşıyabileceğini ve uygun şekilde kullanılmadığı takdirde hastalığa neden olma potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Konsey Başkanı, "Yiyeceklerimizin yüzde 100 güvenli olmasını sağlamanın tek yolu, onu yetiştirirken/yetiştirirken, kullanırken ve pişirirken bilime dayalı prosedürleri izlemektir" dedi. "Şu anda %99,9'dayız ama 100'e ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz."
Besinlerden kaynaklanan hastalıkların faturası hayli ürkütücü. Amerika’ da senede 48 milyon kişi besin kaynaklı hastalıklara yakalanıyor, 3 bin kişi de ölüyor. Bu ülkede yılda 2 milyon insanda da “antibiyotiklere dirençli bakterilerin” sebep olduğu enfeksiyonlara görülüyor ve 23 bin kişi de bu sebeple hayatını kaybediyor. Antibiyotiklere dirençli bakterilerin ortaya çıkmasında elbette birçok sebep var ama bunların başında hayvancılıkta antibiyotik kullanımı geliyor.
Tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları ile yapılan yemeklerde parçaların en az 82°C’de pişirilmesi tavsiye edilir. Aynı şekilde yumurtaların da iyi pişmiş olduğundan emin olmak önemlidir. Çiğ veya yeterince pişmeyen ya da kabuğu daha önce kırılmış yumurtaların tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu besinler ile temas edildiğinde eller özenle yıkanmalıdır. Ayrıca, pişmiş ve çiğ yiyeceklerin ayrı yerlerde muhafaza edilmesi de önemlidir. Son olarak kullanılacak tüm süt ve süt ürünlerinin de pastörize olması gerekir.