Sevgi Evinde Kalan Küçük Bir Kızın Yazdığı Şiir Duygulandırdı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından tüm Türkiye’de kademeli olarak hayata geçirilen sevgi evlerinin küçük çocuklar üzerinde yarattığı olumlu etkilerin en güzel örneklerinden birini 26 ay önce Sakarya’da bir sevgi evine yerleştirilen 13 yaşındaki Şilan isimli küçük bir kız çocuğu yazdığı şiirle gösterdi.

Geçtiğimiz hafta Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Sakarya’nın Korucuk Mahallesi’ndeki bir sevgi evini ziyareti sırasında Şilan isimli bir kız çocuğu tarafından okunan şiir hem duygulanırdı hem de birçok insana sıradan gelen bir ev ortamının aslında ne kadar özel olduğunu gözler önüne serdi.

Sakarya’daki sevgi evlerinden birinde kalan 13 yaşındaki Şilan isimli kız çocuğunun Bakan Şahin’i ve beraberindekileri duygulandıran şiirinde 26 ay önce hayatının sevgi evlerine yerleşmesiyle nasıl değiştiği anlatılıyor. Ev ortamının ne olduğunu, evde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu bilmeyen Şilan yazdığı Çocuk Evi Şiiri ile hayatının 10 Kasım 2010 tarihinde sevgi evine yerleşmesiyle değiştiğini vurguluyor.

Bakan Şahin’in sevgi evi ziyareti sırasında kendisinin de yer aldığını hatırlatan TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili olan Ayhan Sefer Üstün sevgi evinde 5 çocuğun 3 abla gözetiminde kaldığını belirterek, “Buraya yaptığımız ziyaret sırasında 2 kız çocuğumuz bize bu şiiri okudu. Hepimiz çok duygulandık. Bizler için sıradan olan şeylerin onlar için ne kadar özel olduğunu gördük” dedi.

AK Parti Hükümetinin birçok alanda çığır açtığını ekonomiden eğitime birçok alanda sayısız yatırım yapıldığını aktaran Üstün, “Bunların yanında Sosyal devlet olmanın gereği olan adımlar da atılıyor. Bunlardan biri de sevgi evleri projesi. Ev hayatı nedir bilmeyen çocuklar ev ortamıyla tanıştırıldı. 5 çocuk ve başlarında 24 saat kalan onların her şeyiyle ilgilenen 3 abla var. Ablalar aslında çocuklarımıza annelik yapıyor. Onları hayata alıştırıyor. Aile olmayı öğretiyor, komşuluk ilişiklerini anlatıyor. Çocuklarımızın ileri de zorluk çekmeden nasıl aile olunur onu öğreniyorlar. Bizim çocuklarımızın doğal yaşadığı şeylerin aslında onlar için ne kadar da özel olduğunu bu yazılan şiirle bize gösterdiler. Hayatta her şeyin maddiyat olmadığını sevginin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu gösterdiler. Yetiştirme yurtlarının soğuk ortamlarından sıcak aile ortamlarına taşıyoruz artık çocuklarımızı ve onları böyle mutlu görünce duygulanıyor ve onlarla birlikte mutlu oluyoruz” dedi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın yaptığı bu çalışmaların toplum barışı adına gelecek adına çok önemli çalışmalar olduğunu anlatan Üstün, “BU çocuklarımıza sahip çıkmasak belki de geleceğin suçluları olacaklar. Onları en iyi şekilde yetiştirmek ve geleceğe hazırlamak için her şeyi yapıyoruz. Başarılı öğrencilerimiz özel okullara gönderiliyor. O evde gördük ki çocuklarımızdan biri engelliydi. Proje içinde proje yapılıyor. Engelli bireylerin normal hayata adapte olabilmeleri için normal sağlıklı arkadaşlarıyla aynı evleri paylaşıyor. Hayatlarınız paylaşıyorlar" dedi. Toplumun kendi evlatlarına sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Üstün, “Bizim toplumumuz bu konuda oldukça hassas. Bu çocukları kendi çocuklarımız gibi sahiplenmeliyiz. Bunu da Koruyucu Aile sistemiyle ne kadar güzel yapıldığını yine aynı gün gerçekleştirilen Koruyucu aile buluşmasında gördük. Aileler çocukları kendi çocukları gibi sahiplenmiş kendi çocuklarından ayırmamışlar. Bunlar ülkemizin geleceği adına çok güzel çalışmalar” diye konuştu.

Sakarya’daki Sevgi Evlerinin şimdilik kiralık dairelerde yürütüldüğünü söyleyen Üstün, “Camili’de yapımı devam eden sevgi evi dairelerinin tamamlanması ile hem evlerin sayısı artacak hem de yetiştirme evlerinden sevgi evlerine geçişler hızlanacak” dedi.