Kadın cinayetlerinin son yıllarda hızla arttığı Türkiye'de, Özgecan Aslan cinayeti sonrası bugün aramızda olmayan 2014 yılında öldürülmüş 11 melek kadını gündeme getireceğiz.
Dün MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde bindiği minibüste tecavüze kalkışılıp bıçaklanarak öldürüldükten sonra cesedi ormanlık alanda yakılan üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan'ın cenazesi, büyük çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 5 bin kişi tarafından son yolculuğuna uğurlandı.
İzmir'in Buca İlçesi'nde, 55 yaşındaki Enver Özdemir tartıştığı eşi ve 2 kızını tabancayla vurarak öldürdükten sonra başına ateş ederek intihar girişiminde bulunmuştu. Özdemir'in torunu 11 yaşındaki Ayça Akbulut ise evden kaçarak kurtulmuştu. 59 yaşındaki Mekkiye Özdemir, Nesrin Özdemir ve Duygu Özdemir hayatlarını kaybetmişti.
Kütahya'da 22 yaşındaki Azime Erdoğmuş, erkek arkadaşı tarafından şiddet gördükten sonra, pompalı tüfekle vurularak öldürülmüştü. Olay yerinden uzaklaşan katil İbrahim Keskin öldüğüne emin olamadığı kız arkadaşının yanına dönerek genç kadını tekrar vurmuş ve uzaklaşmıştı.
İş insanı Yankı Özkan Yıldırır, kayınpederi tarafından silahla sokak ortasında öldürülmüştü. Yankı Özkan Yıldırır, eşiyle birlikte sokakta yürürken, bir arabanın arkasına saklanan kayınpederi tarafından vurulmuştu. Bunun üzerine koca, babasının üzerine atlayarak silahı elinden almaya çalışmıştı. Etraftaki vatandaşlar kayınpederi etkisiz hale getirirken polis olay yerine gelmişti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan kadın hayatını kaybetmişti.
Kayınpederle geçimsizlik yaşayan kayın validenin evi terk ederek Yıldırır çiftiyle birlikte yaşadığı, kayınpederin bu durumdan dolayı Yankı Özkan Yıldırır’ı suçladığı söylendi.
Adana'da Leyla Sabuncu 14 yaşında evlendirildi, 15 yaşında ise ilk çocuğunu dünyaya getirdi ve 20 yaşında öldürüldü.
Adana'da, eşi tarafından pompalı tüfeği saklamak isterken öldürülen 2 çocuk annesi Leyla Sabuncu'nun 14 yaşında evlendirildiği, 15 yaşında ise ilk çocuğunu dünyaya getirdiği ortaya çıkmıştı.
Bolu'da, eşinden boşandıktan sonra yalnız yaşayan 31 yaşındaki Nurten Çelikbaş, darp edildikten sonra kafasına kesici aletle vurularak öldürülmüştü.
Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde temizlik görevlisi olarak çalışan Nurten Çelikbaş'ın kapısının açık olmasından şüphelenen komşuları eve girdiklerinde genç kadını kanlar içerisinde bulmuştu. Vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri Nurten Çelikbaş'ın darp edildiğini, kafasına kesici bir aletle vurulduğu belirlenmişti.
Konya'da eşinden boşanan 40 yaşındaki Ayşe Hazel ile 11 yaşındaki ikiz kızları Melisa Polat ile Eylül Polat evlerinde ölü bulunmuştu.Üçünün de vücutlarında yanıklar bulunurken, ikiz kızların el, ayak ve gözlerinin bağlı olduğu saptanmıştı.
Ayşe Hazel'in oturduğu daireden dumanlar çıktığını fark eden komşuların ihbarı üzerine gelen itfaiye ekibi, Ayşe Hazel ile 11 yaşındaki ikiz kızları Melisa ve Eylül'ün cesetlerini bulmuştu.
Sadece 2011 yılında 257 kadın öldürüldü, 102 kadın tecavüze uğradı ve 220 kadın yaralandı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu da hazırladığı raporda 2012 yılının ilk 6 ayında 100’e yakın kadının öldürüldüğünü açıklamıştı.
2002-2009 yılları arası kadın cinayetleri oranındaki yüzde 1400’lük artışın tesadüf olmadığı iktidarın uygulamalarıyla apaçık görülüyor. Gericiliği her alanda yaygınlaştıran söylemleri ve hamleleriyle kadın düşmanlığını besleyen AKP iktidarı, kadına şiddeti engelleyecek diye açıkladığı yasaya bile “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” adını vermişti. Yasada şiddet gören kadının ikna, uzlaşma gibi yöntemlerle hukuki yollardan hakkını aramaktan vazgeçirilmesi istenirken kadınlara sağlanan “sığınakların” gizliliği ortadan kaldırıldı. Kadına yönelik şiddetin insan haklarına aykırılığına değinilmediği yasada, şiddet gören kadınlara tedbir kararı verilebilmesi için gördükleri şiddeti ispatlamaları da isteniyordu.